Esas No: 2019/2337
Karar No: 2021/1744
Karar Tarihi: 01.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2337 Esas 2021/1744 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2337 Esas
KARAR NO: 2021/1744 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/06/2018
NUMARASI: 2017/49 Esas 2018/321 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/12/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ... {...) işletmesinde çalışan iş makinesinin 18/07/2014 tarihinde Kocaeli-Derince İlçesinde yıkımı üstlenilen 4/5 katlı binanın paletli ekskavatör ile yıkım işlemleri esnasında binanın çökmesi sonucu bahse konu paletli ekskavatör çöken binanın kirişleri arasında kalarak maddi zararın meydana geldiğini, zarar gören iş makinesinin ... nolu Leasing All Risk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davalıya hasarın ödenmesi İçin yaptıkları müracaatın sonuçsuz kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile davalı sigorta şirketinden (poliçede yazılı limitle sınırlı kalmak kaydıyla) tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ibraz ettiği dilekçe ile dava değerini 35.640,47 TL'ye ulaşacak şekilde artırmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davacı tarafından müvekkili şirketten talep edilen hasar bedelinin zamanaşımına uğradığını, bahsi geçen aracın müvekkili şirket nezdinde ... Nolu Leasing All Risk sigorta poliçesi ile 01/09/2013-01/09/2015 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirket tarafından sigortalanan ve Leasing Ali Risk Sigorta Poliçesi tanzim olunan aracın bir iş makinesi olup trafiğe çıkmayan, tekerleksiz, paletli 2013 model ... marka bir ekskavatör olduğunu, Milli Eğitim Bakanlığı İş Makineleri Yönergesinde, hangi koşullarda operatörlük belgesi verildiği ve bu belge sertifika ile hangi tür ehliyetler alınabileceğinin açıkça belirtildiğini, bu tür makinelerin operatörlük belgesine sahip olanların G sınıfı ehliyeti için sürücü kursuna müracaat edebileceklerini, dava konusu olayda iş makinesi kullananın ... olduğunu, ehliyet belgesinden kullanılan cihaz kısmında "Kanal Kaz.Yükleyici İbaresinin bulunduğunu, iş makinesini kullanan sürücü yeterli operatörlük belgesine sahip olmadığını, dava dilekçesinde belirtildiği üzere "paletli ekskavatör“ olup ekskavatör için ayrı bir operatörlük belgesine sahip olmak gerektiğini, yönergenin 20.Mad."G" sınıfı sürücü belgesi verilmeyen iş makineleri Md.20 (1) Karayolları yapısına zarar verecek durumda olmaları sebebi ile "Her türlü paletli veya madeni tekerlekli iş makinelerine "G" sınıfı sürücü belgesi verilemez" ibaresinin bulunduğunu, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 07/06/2018 tarih ve 2017/49 Esas - 2018/321 Karar sayılı kararı ile; " İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2017/155 esas 2017/180 karar 20/04/2017 tarihli kararı ile; davacı vekili tarafından dava dilekçesinde delil olarak, finansal kiralama sözleşmesine ve dava dışı finansal kiralama şirketi tarafından verilen muvafakatnameye dayanılmasına rağmen, davacının aktif husumet ehliyetine ve davanın esasına doğrudan etkili bu belgelerin dosyaya ibrazı ya da hasar tarihi itibariyle iş makinesinin mülkiyetinin davacıya geçmiş olma ihtimaline göre hasar tarihindeki sahibini gösterir belgenin ilgili kurumdan celbi sağlanmadan ve davacının hangi sebeple aktif dava ehliyeti olduğu da kararda hiç tartışılmadan ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından 6100 Sayılı HMK'nın 355/1-son cümlesi dikkate alınarak aynı yasanın 353/1-a/4-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. Dava; özel sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu makinanın ... A.Ş. Tarafından davalıya sigorta ettirildiği, cevap dilekçesine ekli makinaya ilişkin sahiplik belgesinde malik olarak ... A.Ş.' nin yazılı olduğu, davacının sunduğu 13/04/2015 tarihli belgede ... A.Ş.' nin dava konusu makina ile ilgili hasardan dolayı davacı tarafından sigorta şirketi aleyhine açılan davaya muvafakat edildiği, noterlikten gelen 22/08/2013 tarih ve ... nolu finansal kiralama akdinin incelenmesinde dava konusu makinanın davacı tarafından ... A.Ş.' den kiralandığı, mahkememiz tarafından ... A.Ş.' ye yazılan yazıya verilen 20/03/2018 tarihli cevapta davacının akitten doğan borcunun bittiği, finansal kiralama konusu malın mülkiyetinin davacıya devredildiği bildirilerek davacının aktif dava ehliyetine sahip olduğu anlaşılarak dava konusu makinada meydana gelen ve bilirkişi raporu ile tespit edilen 35.640,47 TL hasar bedeli yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. " gerekçeleri ile; " 1-Davanın KABULÜ ile; 35.640,47 TL nin 29/08/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, ... " karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, ıslaha karşı zamanaşımı itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Davaya cevap dilekçelerinde belirtmiş oldukları deliller toplanmadan karar verildiğini, mahkeme tarafından, dilekçelerinde ve bilirkişi raporuna itirazlarında talep etmiş oldukları EGM ve TMMOB'na müzekkere yazılarak, sürücü belgesinin yeterlilik düzeyi araştırılmadan, yalnızca itiraza uğramış bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiğini, Müvekkili şirket tarafından sigortalanan ve Leasing All Risk Sigorta Poliçesi tanzim olunan aracın bir iş makinesi olup trafiğe çıkmayan, tekerleksiz, paletli 2013 model ... marka bir ekskatavör olup, " yükleyici " olarak tabir olunan iş makinesinden farklı teknik özellikleri bulunduğunu, TMMOB'ne müzekkere yazılarak görüş sorulması halinde de görüleceği üzere, farklı teknik özelliklere sahip iş makineleri için farklı sertifika (Operatörlük Belgesi) gerektiğini, iş makinesi olan "ekskavatörü" kullanma yetkisinin yalnızca Ekskavatör Operatörlük belgesi bulunan Ekskavatör operatöründe bulunduğunu, dava konusu olayda, iş makinesini kullanan ...'nın ehliyet belgesinden de anlaşılacağı üzere, kullandığı cihaz kısmında "Kanal Kaz. Yükleyici" ibaresinin yer aldığını, olayda iş makinesini kullanan sürücünün yeterli operatörlük belgesinde sahip olmadığını, davacı tarafından işletilen ve ... tarafından kullanılan iş makinesinin "paletli ekskavatör" olup, ekskavatör için ayrı bir operatörlük belgesine sahip olmak gerektiğini, davacı tarafından ekskavatörde meydana gelen hasarın karşılanması için müvekkili şirkete yapılan başvurunun; sürücünün iş makinesinin kullanılması için yeterli belge olan " ekskavatör operatörlük belgesine" sahip olmaması nedeni ile reddedildiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Müvekkili şirket tarafından EGM Bilgi Edinme başvurusu yolu ile sürücü ...'nın sürücü belgesinin ekskavatör kullanıp kullanmayacağı hakkında EGM' den görüş sorulduğunu, Trafik Uygulama ve Denetleme Daire Başkanlığı'ndan gönderilen cevabi yazıyı 02/06/2016 tarihli dilekçeleri ekinde sunduklarını ve ekskavatör kullanılabilmesi için ayrı bir operatörlük belgesinin olması gerektiğinin beyan edildiğini, 15/09/2008 tarih ve 57291 sayılı Genelge ve Milli Eğitim Bakanlığı İş Makineleri Yönergesinde de Karayollarına zarar verecek durumda olmaları sebebi ile " her türlü paletli veya madeni tekerlekli iş makinelerine" G sınıfı sürücü belgesinin verilmeyeceğinin düzenlendiğini, davaya konu iş makinesinin paletli ekskavatör olması sebebi ile " G sınıfı ehliyet ile ekskavatörün kullanılabileceğinin davacı tarafça iddia edilmesi ve bu iddianın yerel mahkeme tarafından kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulüne dair kararının kaldırılmasına, 19/10/2016 tarihli bilirkişi raporuna ve 21/11/2016 tarihinde tebliğ aldıkları ıslah dilekçesine vaki itirazları nazara alınarak davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddine, aksi takdirde esas bakımından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, “Leasing All Risk sigorta poliçesi” ile sigortalı olan iş makinesinin uğradığı hasara yönelik tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İlk Derece Mahkemesince 07/06/2018 tarihinde davanın kabulü yönünde verilen ilk kararın istinaf incelemesi sonucunda, Dairemizin 2017/155 esas 2017/180 karar 20/04/2017 tarihli kararı ile; davacı vekili tarafından dava dilekçesinde delil olarak, finansal kiralama sözleşmesine ve dava dışı finansal kiralama şirketi tarafından verilen muvafakatnameye dayanılmasına rağmen, davacının aktif husumet ehliyetine ve davanın esasına doğrudan etkili bu belgelerin dosyaya ibrazı ya da hasar tarihi itibariyle iş makinesinin mülkiyetinin davacıya geçmiş olma ihtimaline göre hasar tarihindeki sahibini gösterir belgenin ilgili kurumdan celbi sağlanmadan ve davacının hangi sebeple aktif dava ehliyeti olduğu da kararda hiç tartışılmadan ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından 6100 Sayılı HMK'nın 355/1-son cümlesi dikkate alınarak aynı yasanın 353/1-a/4-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. Dosya mahkemesine gönderildikten sonra mahkemece dava konusu iş makinesinin kiralandığı ... A.Ş.'ye yazı yazılmış, Finansal Kiralama Sözleşmesi dosya arasına alınarak, istinafa konu karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 297 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Anılan Yasa'nın 297 ve 298. maddeleri uyarınca mahkeme kararları, asgari olarak iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, incelenen maddi ve hukuki olayın özünü, mahkemeyi sonuca götüren gerekçelerin neler olduğu hususlarını ihtiva etmelidir. Anayasa'nın 141. maddesinin 3. fıkrası hükmü de mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini düzenlemektedir. Yukarıda açıklandığı üzere, mahkemenin ilk kararı Dairemizin 20/04/2017 tarihli kararı ile kaldırılmakla, ilk karar gerekçesi ile birlikte ortadan kalkmıştır. Bu durumda mahkemece, kararın kaldırılma sebebi doğrultusunda gerekli işlemler yapılmakla birlikte, yeni bir karar verildiğinden, verilen kararın gerekçesi açıklanmalıdır. Gerekçesiz bir kararın Bölge Adliye Mahkemesi tarafından denetlenmesi de mümkün değildir. Tarafların o dava yönünden hukuk düzenince hangi nedenle haklı ya da haksız olduğunu anlayıp değerlendirilebilmeleri ve Bölge Adliye Mahkemesinin hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren bir gerekçenin bulunması bu yasal ve Anayasal düzenleme karşısında zorunludur. İstinafa konu karar da ise, davanın hangi gerekçeler ile kabul edildiği açıklanmamıştır. Yine davalı tarafın zamanaşımı def'i hakkında (İlk kararda alacağın zamanaşımına uğramadığı belirtilmesine rağmen gerekçesinin bulunmadığı, ayrıca bu kararın kaldırıldığı) bir karar verilmediği gibi dava değerinin artırılan kısmına yönelik süresinde yapılan zamanaşımı def'inin de değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Davaya dayanak sigorta poliçesinin 10. maddesinde, makinelerin ehliyetsiz personel tarafından kullanılması sonucunda oluşacak çarpma, çarpışma, yuvarlanma ve kullanımdan kaynaklanan diğer her türlü hasarın teminat kapsamı dışında olduğu düzenlenmiştir. Davalı tarafça, sigortalı iş makinesini kullanan ...’nın ehliyet belgesinde kullanılan cihaz kısmında "Kanal Kaz.Yükleyici" ibaresinin bulunduğu, ekskavatör operatörlük sertifikasının bulunmadığı, iş makinesini kullanan sürücü yeterli operatörlük belgesine sahip olmadığından hasarın teminat kapsamı dışında olduğu savunularak, TMMOB ve EGM Trafik Uygulama ve Denetleme Daire Başkanlığı’na müzekkere yazılarak belgenin yeterliliği konusunun sorulması, gerekli görülmesi halinde yazı cevapları dosyaya ulaştığında yeniden bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece talebin reddine dair ara karar verilmiş ise de, talebin neden red edildiği ara kararda açıklanmadığı gibi, gerekçede de açıklanmamıştır. Bilirkişi raporunda ...'nın 25/01/2006 tarihli Kanal Kazıcı Yükleyici yani ekskavatör operatörü belgesinin dava konusu aracı kullanmasına olanak verdiği belirtilmiş ise de, iddia ve savunmaya göre bu tespitin sebebi belirtilmemiştir. Bu hali ile mahkemece uyuşmazlığın çözümü için gerekli araştırmalar yapılmadan karar verildiği anlaşılmakla, mahkemece, sürücünün olay tarihinden önce sigortalı iş makinesini kullanabilmek için gerekli kursu alıp almadığı, sürücünün ehliyetinin (B+G "Kanal Kaz.Yükleyici"), olay tarihinde (18/07/2014 ) sigortalı aracı (Paletli ekskavatör) kullanmak için yeterli olup olmadığı ilgili yerlerden sorulmak suretiyle araştırılarak, gerekli olması halinde yazı cevaplarına göre hasarın teminat kapsamında bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi raporu da alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. HMK.nun (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; "Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması." hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1-a.6 ve 355. maddeleri uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/06/2018 tarih 2017/49 Esas 2018/321 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 4-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harının, talep halinde iadesine, 5-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 6-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/12/2021 tarihinde HMK'nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.