Esas No: 2019/944
Karar No: 2021/2024
Karar Tarihi: 01.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/944 Esas 2021/2024 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/944 Esas
KARAR NO: 2021/2024 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/01/2017
NUMARASI: 2015/1078 E., 2017/22 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalının müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, takip dayanağı finansal kiralama sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkili adına ...'nin imzası bulunduğunu, müvekkilinin adı geçene İzmir ... Noterliği'nin 17/05/2010 tarihli ve ... yevmiye numaralı vekaletnamesi dışında vekaletname vermediğini, verilen bu vekaletnamede ise dava dışı ... Ltd. Şti.adına imza atma yetkisi verildiğini, müvekkili adına kefil sıfatıyla hareket etme yetkisi verilmediğini belirterek müvekkilinin takip dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespitini ve davalının % 20 oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkili ile dava dışı ... Ltd. Şti.arasında 18/05/2010 tarihli finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, davacının ise ortağı bulunduğu bu şirketle ilgili olarak ... isimli kişiye vekalet verdiğini, bu kişinin de verilen vekaletnameye istinaden sözleşmeyi imzaladığını, ayrıca davacının borcun yapılandırılması amacıyla 31/12/2014 tarihli dilekçe sunduğunu ve bu dilekçesiyle borcu kabul ederek aylık taksitler halinde ödeme teklifinde bulunduğunu, davacının bu davasının MK 2.'ye aykırı olarak açıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemesince toplanan delillere göre; " davacının İzmir ... Noterliğinin ... yevmiye 17/05/2010 tarihli vekaletnamede vekil olarak atanan ...'nin şahsı adına kefil olarak ve müşterek sorumluluk için imza atma yetkisi verilmediğini iddia ettiği, dava dışı şirketin ticaret sicil kaydında ... Ltd Şti'nin ortağı ve münferiden temsile yetkilisi olduğunun kayıtlı olduğu, İzmir ... Noterliği'nin 18/05/2010 tarih ve ... yevmiye numaralı finansal kiralama sözleşmesi incelendiğinde sözleşmeyi dava dışı ... Ltd Şti adına ...'ın imzaladığı, davacının ise ... ile birlikte müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu, İzmir ... Noterliği'nin ... yevmiye 17/05/2010 tarihli vekaletnamesinde; " ortağı bulunduğum ... Ltd Şti ile ilgili olarak T.C hudutları dahilindeki bilumum banka ve şubelerinde dilediği bedel ve şartlarla adıma finansal kiralama sözleşmeleri tanzim ve imzalamaya ve factoring sözleşmelerini imzalamaya bunlarla ilgili düzenlenmesi gerekli her türlü evrak ve belgeleri imzalamaya yatırılması gereken harç ve rüsumları yatırmaya gerektiğinde iş bu sözleşmeleri feshetmeye fesih sözleşmelerini imzalamaya bu hususdan dolayı beni tam yetki ile temsile " ibarelerinin yazılı olduğunu, yazılan bu ibarelerden davacının vekil ...' ye şahsı adına vekil olarak müşterek borçlu ve müteselsil kefil olmak konusunda tam yetki verdiğinin sabit olduğu" gerekçeleriyle davacının davasının reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafında; İstanbul ... İcra Müdürlüğü dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını ve müvekkilinin cebri icra tehdidi altında bırakıldığını, dosyanın evraklarının ele alınmasından sonra takibe konu edilen senetler üzerinde yer alan ve müvekkili adına atılan imzaların müvekkilinin imzaları olmadığının anlaşıldığını, senetlerin asıl borçlusunun ... Ltd. Şti.diğer borçlunun ise ... olduğunu, müvekkili adına atıldığı iddia edilen imzaların ise tek suret olarak atıldığını, müvekkilinin ... Ltd. Şti.ortağı olarak ... isimli kişiye 17/05/2010 tarihli vekaletname dışında vekaletname vermediğini, bu vekaletle şirketle ilgili olarak imza atma yetkisi verildiğini, müvekkili adına kefil sıfatıyla hareket etmesi konusunda yetki verilmediğini, vekaletnamede asaleten - kefaleten ifadeleri yer almadığı gibi doğmuş ve doğacak borç ifadelerinin de yer almadığını, ayrıca kambiyo senedi düzenleme yetkisinin de verilmediğini, dar yetkiyle verilen vekaletnamenin geniş yorumlanmasının doğru olmadığını bildirmiştir. Davalı tarafından davacı ve dava dışı kişiler aleyhine kambiyo senetlerine dayalı olarak toplam 62.295,57 TL'nin tahsili için icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının bonolar olup, bonoların 28/05/2010 tanzim tarihli ve değişik vade tarihlerini taşıdığı, bedellerinin ise; bir kısmının 2314,63 TL, bir kısmının ise 2515 TL bedelli oldukları, borçlunun ... Ltd. Şti., kefillerin ise ... ile davacı olduğu görülmüştür. İzmir ... Noterliği'nin 17/05/2010 tarihli ... yevmiye numaralı vekaletnamesinin incelenmesinde; davacının ortağı bulunduğu ... Ltd. Şti. İle ilgili olarak bilimum banka veya şubelerinde dilediği bedel ve şartlarla adına finansal kiralama sözleşmeleri, leasing sözleşmeleri tanzim ve imzalamaya ve faktoring sözleşmelerini imzalamaya, bunlarla ilgili düzenlenmesi gereken her türlü evrak ve belgeleri imzalamaya....bu husustan dolayı kendisini tam yetki ile temsile mezun ve yetkili olmak üzere ...'ye vekalet verdiği görülmüştür. Davalı ile dava dışı ... Ltd. Şti.arasında 18/05/2010 tarihli düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşmeyi davacı adına ...'nin müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı görülmüştür. Davalı tarafından sunulan davalıya hitaben davacı tarafından imzalandığı belirtilen 31/12/2014 tarihli dilekçede ana para tutarı 57.000 TL'yi aylık 1000 TL taksitlerle ödemek istediği, kefillikten kurtulması hususunda kendisine yardımcı olunmasını talep ettiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davalı taraf davacı aleyhine icra takibi başlatmış, davacı ise huzurdaki menfi tespit davasını açmıştır. Davacı taraf, ... isimli şahsa verdiği vekaletname ile kendisinin finansal kiralama sözleşmesine kefil yapıldığını, oysa vekaletnamenin dava dışı ... Ltd. Şti.adına düzenlenip şahsı adına kefil sıfatıyla hareket etme yetkisi vermediğini ileri sürmüştür. Dosyada mevcut olan 18/05/2010 tarihli düzenleme şeklindeki finansal kiralama sözleşmesi fotokopisinden sözleşmenin davalı ile dava dışı ... Ltd. Şti.arasında düzenlendiği, davacının sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığı, ancak sözleşmeyi davacı adına ...'nin vekaleten imzaladığı görülmüştür. Bu konudaki vekaletnamenin sözleşmenin sonunda da belirtildiği üzere İzmir ... Noterliği'nin 17/05/2010 tarihli ... yevmiye numaralı vekaletname olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu vekaletnamenin davacı tarafından dava dışı ... Ltd. Şti.ile ilgili olarak bilimum banka ve şubelerinden dilediği bedel ve şartlarla finansal kiralama sözleşmeleri, leasing sözleşmeleri tanzim ve imzalamaya ve faktoring sözleşmelerini imzalamaya ... isimli kişiye vekalet verildiği anlaşılmaktadır. 6098 Sayılı TBK'nun 504/3 maddesi gereğince vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça kefil olamaz. Söz konusu vekaletname içeriğinde vekaletin dava dışı şirketle ilgili olarak verildiği, davacının şahsı ile ilgili bir vekaletname verilmediği gibi, vekaletnamede davacının kefil yapılmasına ilişkin olarak da bir yetkilendirme yapılmadığı görülmektedir. Dolayısıyla söz konusu vekaletnameye dayalı olarak davacının bahse konu finansal kiralama sözleşmesinin kefili yapılması işlemi davacıyı bağlamaz. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan davalı tarafça davacının temlik eden şirkete borcun yapılandırılması için verdiği 31/12/2014 tarihli dilekçede borcun kabul edildiği ve aylık taksitler halinde ödenmesi için teklifte bulunduğu ileri sürülmüş ise de söz konusu dilekçe içeriğinde borcun kabulü yönünde bir iradenin bulunmadığı anlaşıldığından bu yöne ilişkin davalı savunması da yerinde değildir. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, 1-6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'nin 16/01/2017 tarihli 2015/1078 E. - 2017/22 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, -Davanın KABULÜNE, -Davacının İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... (önceki esası ...) Esas sayılı dosya nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, -Davalının takibinde kötü niyetli olduğu hususu ispatlanamadığından davacının kötü niyetli takip tazminatı talebinin reddine, 2-İlk derece yargılaması yönünden; a-Alınması gereken 4.255,41 TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 1.063,86 TL'nin mahsubu ile bakiye 3.191,55 TL'nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, b-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 8.898,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan: 27,70 TL başvurma harcı, 180,80 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 208,50 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3-İstinaf yargılaması yönünden; a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan 44,40 TL istinaf harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, b-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 9,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 130,30 TL'nin, davalıdan alınıp davacıya verilmesine, İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların talepleri halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 01/12/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.