Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/959
Karar No: 2021/2032
Karar Tarihi: 01.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/959 Esas 2021/2032 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/959 Esas
KARAR NO: 2021/2032 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2018
NUMARASI: 2017/1110 E., 2018/1191 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili ile ... Limited Şirketi arasında bu şirketin ithal edeceği 15 adet ... makinenin müvekkiline satışı konusunda anlaşma yapıldığını, müvekkiline satılacak mallar için müvekkilince her biri 49.560 TL bedelli iki adet çekin davalıya verildiğini, ancak davalının CE belgelerindeki eksikler nedeniyle ithalatın gerçekleşmediğini, ifanın da imkansız hale geldiğini, çeklerin bedelsiz kaldığı halde iade edilmediğini, adı geçen şirkete karşı açtıkları menfi tespit davasında takip konusu çek hakkında tedbir kararı verildiğini, ayrıca yargılama sonunda müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine hükmedildiğini, davalının bu çeki kötü niyetli devraldığını ve müvekkiline karşı takip başlattığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaliyle davalının % 20 oranında kötü niyet tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilinin yasal yükümlülükleri çerçevesinde fatura ile belgelenen alacağı temlik aldığını, 6361 Sayılı Kanun'un 49/3 maddesi uyarınca müvekkilinin iyi niyetli ve meşru hamil olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemesince toplanan delillere göre; " İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/777 E. ve 2017/297 K. Sayılı ilamında belirtildiği üzere; davacının dava dışı ...Şti.'den 15 adet ... marka cihazın kendisine teslimi konusunda anlaştıkları, cihazların bedeli olarak dava konusu edilen ve edilmeyen diğer çekle birlikte 49.560,00-Tl tutarlı 2 adet çekin davacı tarafından davalıya verildiği, cihazların TSE tarafından yapılan uygunluk değerlendirmesinde olumsuz değerlendirildiği, dolayısı ile cihazların ithal edilemediği, ithal edilemediği için de davacıya cihazların tesliminin yapılamadığı, sonuç olarak çeklerin bedelsiz kaldığından, 2 adet çekten dolayı davacının dava dışı ...Şti. ne borçlu olmadığının tespitine karar verildiğinin anlaşıldığı, davalı faktoring şirket vekili, dava konusu çeki faktoring sözleşmesi ile müvekkiline ciro edildiğini, müvekkilince faktoring yönetmeliğinin 22/2 maddesine uygun hareket edildiğini, dava dışı lehtar ...Şti. tarafından davacı adına düzenlenmiş faturaların mevcut olduğunu, TTK'nun 599. Maddesi uyarınca, dava dışı lehtar şirket ile davacı arasındaki hukuki ilişki ve anlaşmazlıkların müvekkilini ilgilendirmediğini, müvekkilinin iyi nişetli 3. kişi konumunda olduğundan, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ise de, dava konusu çekin ithal edilen cihazlara karşılık olarak verildiği ancak, cihazların TSE tarafından uygunluk değerlendirmesinde olumsuz değerlendirildiğinden cihazların ithal edilemediği ve de davacıya teslimi yapılamadığından, çeklerin bedelsiz kaldığının anlaşıldığı, bu hali ile dava dışı ... şirketinin bir alacağının doğmadığı için temlik edeceği bir alacak da bulunmadığı ve faktoring şirketinin finansman desteği sağlayacağı bir mal da olmadığı, dolayısı ile TBK'nun 167. Maddesi uyarınca temlik edene karşı ileri sürülebilecek olan def'ilerin temellük edene karşı da ileri sürülmesinin mümkün olduğu, bu hali ile davalı şirketin Faktoring Yönetmeliğinin 22/2 maddesinden ve iyi niyet savunmasından yararlanması mümkün olmadığı, davacı vekili, kötü niyet tazminat talebinde bulunmuş ise de, davalı tarafın takibe konu çekin iktisabında kötü niyetli ya da ağır kastı bulunduğu ispatlanamadığı" gerekçeleriyle davanın kabulü ile, davacının İstanbul ...icra Müdürlüğünün ... E. Sayılı takip dosyasına dayanak yapılan ... Bankası Alsancak şubesine ait 16/08/2015 keşide tarihli ... numaralı 49.560,00 TL bedelli çekten dolayı davalıya borcu olmadığının tespitine, davacı vekilinin kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafında; müvekkilinin taraf olmadığı İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/777 Esas, 2017/297 Karar sayılı ilamı ile davacı ile dava dışı ... Arasında görülen davada çeklerin bedelsizliğine karar verildiği, yerel Mahkemece sadece bu kararın esas alınarak davanın kabulüne karar verildiği, tarafların Ticari defter ve kayıtları dahi incelenmeden hüküm kurulduğu, TTK'daki düzenlemeler incelendiğinde def’ilerin; senedin hükümsüzlüğüne ilişkin def’iler, senet metninde anlaşılan def’iler ve şahsi def’iler şeklinde üçlü bir ayırıma tabi tutulduğu söylenebileceği, hukuki görünüş ilkesi gereğince şahsi def’ilerin iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesinin mümkün olmadığı, bu şekilde bir def’i sınırlamasının senedin tedavül senedi olma fonksiyonuna uygun olup, senedin sonraki müktesiplerinin korunması amacına da hizmet ettiği, istisnasının TTK’nın 687. maddesinde “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; Meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” şeklinde düzenlendiği, bu madde hükmü ve TTK’nın 778. maddesi gereğince bonoların TTK’nın 818. maddesi gereğince çekler için de uygulama alanı bulduğu, aynı hükmün “12.12.2012 tarihli 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanunu”nun 9/3 maddesinde “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” şeklinde düzenlendiği, söz konusu maddenin gerekçesinde “Faktoring şirketlerinin müşterilerine finansal hizmetler vermeleri, mal ve hizmet satımının tarafı olmamaları nedeniyle, ciro yoluyla faktoring şirketine devredilen bir kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişinin, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri sürmesinin engellenmesi amaçlanmıştır. Ancak faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken, bile bile borçlunun zararına hareket etmiş ise bu hüküm uygulanmayacaktır. " düzenlemesine yer verildiği, şahsi defilerin müvekkiline karşı ileri sürülebilmesinin tek istisnasının müvekkilin anılan temliki yaparken usule aykırı hareket etmiş olması ve bile bile davacının zararına hareket etmiş olması olduğunu, müvekkilinin tam aksine dava dışı şirket ile imzalamış olduğu Faktoring Sözleşmesi çerçevesinde; anılan çekleri fatura ile tevsik ederek aldığını, çek teslim bordrosu imzaladığını, anılan çeklerde fatura bedelini aşmamakta olup tüm işlemlerin usulüne uygun olarak gerçekleştiğini, müvekkilinin anılan sözleşmeyi imzalarken davacı şirket ile aralarındaki ticari ilişkinin içeriğini bilebilecek durumda olmadığı gibi bunu araştırma yükümlülüğü de olmadığını, dolayısıyla müvekkilinin kötü niyet ve ağır kusurundan söz edilemeyeceğini, zaten mahkemece de müvekkilinin kötü niyet ve ağır kusurunun ispatlanamadığını, bu nedenlerle davanın bu yönüyle reddi gerektiğini, YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ 29.1.2002 TARİH 2002/360 E. - 2002/648 K.sayılı kararının da bu yönde olduğunu bildirmiştir. Davalı tarafından davacı aleyhine İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... E.sayılı dosyasında çeke dayalı olarak toplam 55.313,56 TL'nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı çekin 16/08/2015 tarihli 49.560 TL bedelli, keşidecisinin davacı, lehtarının dava dışı ... Ltd. Şti., hamilin ise davalı Faktoring Şirketi olduğu, çekin 17/08/2015 tarihinde ibraz edildiği ve mahkeme kararı nedeniyle çek üzerinde herhangi bir işlem yapılamadığı şerhinin yazıldığı görülmüştür. Davalı tarafından sunulan evrakların incelenmesinde; davalı ile dava dışı ... Ltd. Şti.arasında faktoring sözleşmesi düzenlendiği, ayrıca dava dışı ... Ltd. Şti.tarafından davacıya düzenlenen 01/04/2015 tarihli 99.120 TL bedelli 15 adet ... satışına ilişkin faturanın bulunduğu , dava konusu çekin 06/04/2015 tarihinde davalı faktoring şirketine teslim edildiği görülmüştür. Dosya içinde bulunan İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/777 E. - 2016/297 K.sayılı ilamının incelenmesinde; davacının dava dışı çek lehtarı ... Ltd. Şti.aleyhine dava konusu çek ile diğer 49.560 TL bedelli çek için menfi tespit davası açtığı, yargılama sonunda davacının çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, 29/03/2016 tarihinde karar verildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davalı tarafından davacı aleyhine icra takibi başlatılmış, davacı ise çeklerin lehtarı olan dava dışı şirketin kendisine teslim edeceği malları ithalatının gerçekleşmemesi sebebiyle teslim etmediğini, bu nedenle çeklerin bedelsiz kaldığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Dava konusu çeklerin keşidecisi davacı, lehtarı dava dışı ... Ltd. Şti., hamili ise davalı faktoring şirketidir. Davacı tarafça daha önceden çek lehtarı dava dışı ... Ltd. Şti.aleyhine İzmir 1. Asliye Tic. Mah.'nin 2015/777 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığı, yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, UYAP ortamında yapılan incelemede ise söz konusu kararın 15/05/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Faktoring işlemi niteliği itibariyle alacağın temliki hükmünde olup temel ilişkideki şahsi defiler temel ilişkinin tarafı olan lehtar dava dışı ... Ltd. Şti.'nden çeki temlik alan davalı faktoring şirketine karşı ileri sürülebilecektir. Çeklerin bedelsiz kaldığı,kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olduğundan davacı taraf bu hususu davalı faktoring şirketine karşı da ileri sürebilecektir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir.Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 3.385,44 TL harçtan peşin alınan 846,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.539,08 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen davalı üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/12/2021

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi