Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde Vergi İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
- K A R A R - Davacı vergi idaresi vekili, borçlu Erol hakkında vergi borcu nedeni ile takip yapıldığını, borçlunun mal varlığını kaçırmak için dava konusu taşınmazlarını dava dışı F.K. adına aldığını onunda davalı Sibel"e sattığındn bu tasarrfların iptalini istemiştir. Mahkemece verilen ilk red kararı dairemizin 02.05.2012 gün 2012/4321 Esas ve 2012/5478 Karar sayılı ilamı ile borçlu ve dava dışı Ferruh hakkında Ağır Cezada ve yine anılan şahıslarla ilgili tasarrufun iptali davaları olduğundan, bu dosyaların incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmadan sonra yapılan yargılama sonucunda davalı Sibel ve dava dışı Ferruh un Ağır Cezada yapılan yargılaması sonucunda beraat ettikleri ve kararın kesinleştiği, tasarrfun iptali davalarının işlemden kaldırıldığı, borçlu ve dava dışı Ferruh arasında inançla işlem olduğu ispatlanamadığı dolayısı ile bu şahsın Sibel"e yaptığı satışın borçlunun mal kaçırma amacına yönelik olduğunun söylenemeyeceği gerekçesi ile red edilmiş hüküm davacı vergi idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve Yargıtay bozma kararı gereği yapılan inceleme gereğince karar verilmiş bulunmasına göre davacı veklinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken davalılar lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2 nolu fıkrasının 4.bendinin tümünün silinerek yerine "Davalı vekili lehine 1.320 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Sibel vekiline verilmesine" ibaresinin yazılmasına, 3 nolu fıkranın 3.bendindeki tüm ibarelerin silinerek yerine "Davalı vekili lehine 1.320 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Sibel vekiline verilmesine" ibaresinin yazılmasına hükmün bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 29/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.