12. Ceza Dairesi 2021/2246 E. , 2021/6509 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 05/12/2019
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/2 ve 62. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aynı Kanunun 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine, 1 yıl denetim süresi belirlenmesine ilişkin Şarköy Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2018 tarihli ve 2017/476 esas, 2018/283 sayılı kararının 27/04/2018 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 21/05/2018 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, erteli hapis cezası hakkında sanığa ihtarat yapılmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Şarköy Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2019 tarihli ve 2019/272 esas, 2019/476 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 51. maddesinin 7. fıkrasında yer alan "Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir." şeklindeki düzenlemeye göre ertelenmesine karar verilen cezanın hangi şartların gerçekleşmesi halinde kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirileceği açıkça belirtilmiş olup, emredici hüküm niteliğinde olduğu, Mahkeme tarafından verilen erteleme kararında ihtarat yapılmamış ise de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 4. maddesinde yer alan "Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz." şeklindeki düzenlemeye göre hakkında erteleme kararı verilen sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı bir suçtan mahkum olması durumunda cezasının kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirileceği, bunun için ikinci suçun denetim süresi içerisinde işlenmesi ve kasıtlı bir suç olmasının yeterli olduğu, sanığa mahkemesince herhangi bir yükümlülük yüklenmediği nazara alındığında, sanığın denetim süresi içinde işlediği kasıtlı suçtan verilen mahkumiyet hükmü esas alınarak, ertelenen cezasının kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine dair karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle;
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek ... Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 25/02/2021 gün ve 94660652-105-59-11730-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/3-2 ve 62. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aynı Kanunun 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine, 1 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, erteleme kararı verilirken sanığa denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ihtar edilmediği, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlediği ve bu suçtan mahkumiyetine karar verildiği, ihbar üzerine erteleme hükmüne ilişkin dosyanın ele alındığı ancak sanığa erteli ceza ile ilgili TCK"nın 51/7-8 maddeleri gereğince ihtarat yapılmadığından sanık hakkında aynen infaz talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığında karar verildiği anlaşılmakla; TCK"nın 51. maddesinin 7. fıkrasındaki düzenlemenin "Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir." şeklinde olduğu, maddenin cezanın kısmen veya tamamen infazı için buna ilişkin ihtarat yapılması zorunululuğu öngörmediği, ilgili ihtaratın yapılmamasının sanık yönünden kazanılmış hak da teşkil edemeyeceği göz önünde bulundurularak mahkemece denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanığın erteli cezasının kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine dair karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ise de; kanun yararına bozma olağanüstü kanun yolunun düzenlendiği CMK"nın 309 maddesinin gerekçesinde yer alan "...kanunun eşit uygulanması ve sanığın aleyhine olmamak koşuluyla, hukuka aykırılıkların, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amaçlanmıştır." açıklaması karşısında, karar sanığın aleyhine sonuç doğuracak şekilde kanun yararına bozulamayacağından;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, Şarköy Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2019 tarihli ve 2019/272 esas, 2019/476 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.