Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5710
Karar No: 2019/7704
Karar Tarihi: 11.12.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/5710 Esas 2019/7704 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/5710 E.  ,  2019/7704 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    KARAR
    A)Davacı İstemi;
    Davacı vekili, müvekkilinin 04/05/2009 tarihinde görevli bulunduğu ... 71 pafta 2117 parsel ... Mevkii ... adresindeki ... Mahsulleri Turz. Eğitim Üretim ve Pazarlama Ltd Şti ...Şubesi işyerinde ...adlı gemi ile ... adlı yem gemisinin hatlarının düzenlenerek bağlanması sırasında ... adlı yem gemisinin baş üstündeki görevli yetkisiz kişinin ince halatın ucunu çözdükten sonra gemiye atması gerekirken denize kaçırması ve bu esnada ... 2 gemisi hizmet butonundaki görevli kişinin olaylardan habersiz denize sarkan ince halatın müvekkilinin sol ayak bileğine dolandığını, müvekkilinin locaya doğru sürüklediğini, müvekkilinin sol ayak bileğinin kopma noktasına geldiğini ve geçirdiği iş kazası nedeniyle büyük oranda sakat kalarak gemi adamlığı niteliğini kaybettiğini, davalı işverenin %100 kusurlu olduğu anılan iş kazası nedeniyle sigortalı davacının sol ayağı ve bacağının %100 lük bir oranla fonksiyon kaybına uğradığını tamamen gemi adamı niteliğini kaybettiğini, anılan iş kazası sonucunda ... 6. İş Mahkemesinin 2011/916 esas sayılı dosyasında işveren aleyhine maddi ve manevi tazminat davasının halen devam ettiğini, müvekkilinin SGK ... Sigorta İl Müdürlüğü İş Kazası Servisi tarafından 05/11/2014 tarihli 57956607 iş kazası maluliyet M.2013-29-14742845 sayılı cevabı yazısında davacının meslekte kazanma gücünü %18 oranında kaybedildiğinin bildirildiğini, davalı kurum tarafından gönderilen 03/08/2015 tarih ve .../... sayılı yazısında adı geçenenin %18 oranında işgöremezlik derecesinin değişmediğine karar verildiğinin kurum sağlık kurulunun 14/07/2015 gün ... sayılı kararından anlaşıldığını, olayda işyerinin gerekli tedbirleri almadığını ve sigortalının %18 oranla sol ayağının fonksiyon kaybına uğrayarak malul kalmasına neden olduğunu, davalı işverenin %100 kusuruyla meydana gelen iş kazası sonucunda sigortalı davacının sol ayağında ve bacağında %100 lük bir oranla fonksiyon kaybına uğrayarak tamamen gemi adamı olma niteliğini kaybettiğini belirterek, 04/05/2009 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu gemi adamı niteliklerini kaybederek iş görmez duruma düşen meslekte kazanma gücünü kaybeden davacının maluliyet oranının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    B)Davalıların Cevapları;
    Davalı vekili; 5510 sayılı Kanunun 25. maddesinin malullük sigortası ile ilgili hükümleri ile Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde tamamlanması gerekli idari aşamalar tamamlanmadan işbu davanın ikame edildiğini, davacının bu davayı açmada hukuki yararı bulunmadığını, davacının ... Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından verilmiş iş göremezlik derecesinin tespitine ilişkin karara itiraz edildiğini, Bölge Sağlık Kurulu ve Yüksek Sağlık Kurulundan karar alması gerektiğini bu idari aşamaları atlayarak doğrudan dava açma yolunun tercih edildiğini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Kararı;
    Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 58"inci ve 95’inci maddesinde malûl sayılmayı gerektirecek hastalık veya arızanın bulunup bulunmadığının tespitinde izlenecek yol açıklanmıştır. Buna göre Kurum sağlık tesislerince düzenlenen raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınmalı, söz konusu kurul raporlarının Kurumu bağlayacağı, ancak, diğer ilgilileri bağlamayacağı dikkate alınarak, itiraz halinde, Adli Tıp Kurumundan alınacak rapora göre karar verilmeli; Yüksek Sağlık Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurumu raporu arasında çelişki bulunması halinde ise, Adli Tıp Genel Kurulundan alınacak raporla, bu çelişki giderilip, varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Somut olayda, Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi Sağlık Kurulu"ndan alınan raporda, sigortalının 04/05/2009 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasına bağlı maluliyet oranının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde % 18 olduğuna, başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığına, kontrol muayenesi gerekmediğine karar verildiği, yargılama sırasında davacı ile ilgili rapor ve tetkik evrakları dosyaya temin edilerek Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan alınan 26/12/2016 tarihli raporda, davacının 04/05/2009 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasına bağlı arızası nedeniyle 11/10/2018 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre %18 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağının belirtildiği, Adli Tıp İkinci Üst Kurulunun 18/01/2018 tarihli 1274 sayılı ve 26/07/2018 tarihli 1021 sayılı raporlarında da davacının 04/05/2009 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasına bağlı arızası nedeniyle 11/10/2018 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre %18 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağının belirtildiği, alınan tüm raporların birbirini teyit etmesi karşısında, mahkemece yukarda açıklanan prosedür doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı;Sigortalının, iş kazasına bağlı meslekte kazanma güç kaybı oranının belirlenmesi amacıyla yapılan incelemeler sonucu Sağlık Kurulu ve Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen raporlar ile yargılama sürecinde alınan 26/12/2016 tarihli Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi raporlarının aynı sonuca vardığı , ayrıca 26/07/2018 tarihli 864 sayılı Adli Tıp 2. Üst Kurulu"ndan alınan raporda da, diğer raporlardan farklı bir sonuca ulaşılmadığı, davacının % 18 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı tespitinin yapıldığı , bu durumda davanın reddine dair verilen ilk derece mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilmiştir. Davacı vekili tarafından uzun vadeli sigorta kolları kapsamındaki maluliyet kavramına yer verilmiş olmakla birlikte, istemin iş kazasına bağlı sürekli işgöremezlik oranının tespitine ilişkin olduğu ve bu tür davaların işverenin hak alanını ilgilendirdiği ve bu nedenle davada yer almasının gerektiği yerleşik Yargıtay içtihatları gereği bulunmasına karşın; istemin reddine yönelik kararın davacı tarafça istinafa konu edildiği ve istinaf nedenleriyle sınırlı yapılan incelemede, usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek, işverene husumet yöneltilmemiş olması davacı aleyhine değerlendirme konusu yapılamamıştır. Her ne kadar Adli Tıp 2.Üst Kurulu raporunda; Davacının , "gelişen ayak bileği ankilozu arızası nedeni ile ilgili mevzuata göre gemi adamlığı mesleğini yapamayacağı" tespiti yapılmış ise de bu hususun Sosyal Güvenlik Hukuku kapsamında sağlanan yardımlar üzerinde etken olmadığı ancak ekonomik gelecek üzerindeki etkisinin tazminat hukuku kapsamında tartışılmasının mümkün bulunduğu gözetilerek, bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının sıralanan yasal düzenleme ve yerleşik içtihatlar ışığında kabulüne olanak bulunmamıştır. Sonuç itibarıyla, 6100 sayılı Kanun"un 355. maddesinde yer alan, incelemenin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bunun kendiliğinden gözetileceği yönündeki düzenleme çerçevesinde yapılan incelemede, istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekilinin dilekçesinde yer verdiği itirazların, sıralanan gerekçeler ışığında yerinde olmadığı, ayrıca, kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
    E) Temyiz Nedenleri,
    Davacı vekili, İşbu dava Davacının 04.05.2009 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu oluşan maluliyet oranının tespiti talebiyle açılmıştır. Ancak karar mercii tarafından dava konusu yanlış değerlendirilerek ,yapılan yargılama neticesinde verilen nihai kararda Davacının maluliyetine ilişkin herhangi bir oran belirtilmediği gibi, sanki mevcut bir orana işbu dava ile itiraz ediliyormuş gibi davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki; 18.09.2015 tarihli dava dilekçemizde de belirtildiği üzere Mahkemece tespit edilmesini istediğimiz husus; Davacının maluliyet oranının ne kadar oranda olduğunun tespitidir. İşbu yargılama esnasında gerek Adli Tıp Kurumu3.İhtisas Kurulu’ndan alınan 26/12/2016 tarihli raporda gerekse Adli Tıp İkinci Üst Kurulu’nun 18/01/2018 tarih 1274 sayılı ve 26/07/2018 tarih 1021 sayılı raporlarında Davacının 04/05/2009 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasına bağlı arızası nedeniyle 11/10/2018 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre %18 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı belirtilmiştir. Yargılama neticesinde, alınacak raporlar doğrultusunda Davacının maluliyetine ilişkin bir oran belirtilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi hukuka aykırılık teşkil etmektedir. ***İşbu yargılamada, Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Tıp Fakültelerinden alınacak heyet raporunda belirlenen maluliyet oranı üzerinden karar verilmesi gerekirken, Mahkemece hangi gerekçeyle maluliyet oranı tespiti talepli davanın reddedildiği de anlaşılamamıştı. Davacı, işverenin %100 kusurlu olduğu iş kazası nedeniyle sol ayağı ve bacağı %100 oranında fonksiyon kaybına uğrayarak gemi adamlığı niteliğini tamamen kaybetmiştir.. İşbu yargılama esnasında alınan Adli Tıp raporlarında da Davacının gemi adamlığı mesleğini bir daha yapamayacağı açıkça belirtilmiştir. Aynı raporlarda davacının başkaca işleri yapabileceği belirtilmişse de; Davacının mevcut raporları ve ekte de sunulan fotoğraflarından da anlaşılacağı üzere; Davacının ancak bastonla yürüyebilmesi, yaşının 60a yaşlaşması ve tek mesleği olan gemi adamlığı mesleğinden başkaca meslekle ilgili bilgisi ve deneyimi olmaması nedeniyle çalışıp geçimini sağlayabilmesi mümkün değildir. Müvekkilimin çalışma hayatı boyunca sahip olduğu tek meslek gemi adamlığı mesleğidir ve geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle gemi adamlığı belgesi bağlı bulunduğu resmi makamca iptal edilmiştir.Davacı geçirmiş olduğu iş kazasından sonra günlük hayatında aksayarak ve ağır aksak bir şekilde bastonla yürüyebilmekte, günlük hayatını ev hanımı eşinin yardımıyla devam ettirebilmektedir. Anılan iş kazası sonrası tek mesleğini kaybeden ve çalışamayan Davacı, kendisine bağlanan çok cüzi (600,00 TL.sı civarında) miktardaki maluliyet aylığıyla nafakasını karşılamaya çalışmaktadır. Günümüz ekonomik koşullarında, genç ve sağlıklı kişiler bile iş bulamazken, bastonla, aksayarak ve çok ağır şekilde yürüyen ve gemi adamlığından başkaca meslekle uğraşmamış, farklı bir iş koluyla ilgili hiçbir tecrübesi bulunmayan ve yaşı ilerlemiş bir kişinin yeniden çalışıp geçimini sağlayabileceği düşüncesi hakkaniyete ve hayatın olağan akışına aykırıdır. Müvekkilim geçirmiş olduğu iş kazasına kadar yalnızca gemi adamlığı mesleğini icra etmiştir. Yaşından ve yürüyememesinden dolayı yeni işi öğrenip yapması düşünülemez.(Kaza sonrası yeni çekilen, Davacının son görünümünü gösteren fotoğraflar eklidir) SGK ... İl Müdürlüğü İş Kazası Servisi tarafından dava dosyasına sunulan 05.11.2014 tarihli ... – iş kazası maluliyet ...-... sayılı cevabi yazısında Müvekkilim ...’nın meslekte kazanma gücünün %18 oranında kaybedildiği bildirildiğinden derhal SGK ... İl Müdürlüğü’ne verdiğimiz 05.01.2015 gün 15.653 sayılı dilekçemizle Sosyal Sigorta yüksek Sağlık Kuruluna iletilmek üzere anılan rapora itiraz edilmiştir. Anılan itirazımız üzerine,Davalı Kurum tarafından yapılan sağlık işlemi ile ilgili bu güne kadar tarafımıza henüz bir sonuç iletilmemiştir. Davalı Kuruma bağlı olarak ,taraflı kanaat belirteceğine inandığımız SGK. Yüksek Sağlık Kurulu’na yapılan itirazımızın neticesi alınmadan davamızın reddine karar verilmesi de hukuka aykırıdır. Ayrıca; anılan iş kazası sonucu, ... 6.İş Mah.2011/916 E. Nolu dosyasında işveren aleyhine açtığımız maddi-manevi tazminat davası halen işbu dava dosyasının kesinleşmesini beklemektedir. Davacının hesaplanacak olan maluliyet oranı, işverenin Davacıya ödeyeceği tazminat miktarına da etki edeceğinden, işbu davanın kabulüne karar vererek birbirini teyit eden raporlar doğrultusunda Davacının maluliyetine ilişkin bir oran belirtilmesi gerekirken, talebimizle örtüşmeyen bir şekilde davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla re"sen rastlanılacak nedenlerle kararının bozulmasını talep etmiş.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
    Dava, 04.05.2009 tarihli iş kazası sonucu oluşan sürekli iş göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; ... ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ... Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 02.12.2013 tarihli, 024208 sayılı kararında; SB ... ...EAH 16.09.2013-5726-2189, Sol ayak bileği subtotal amputasyonu. Opere tibia fibula parçalı kırığı, kaynama mevcut. Sol ayak bileği dorsifleksiyonu aktif, -20, pasif-15, plantar fleksiyon aktif ve pasif 25 derece. Karar / MKGKO tespiti:Adı geçenin, GR 2 XII 28, 15 K 15 E Cetveline göre % 18 MKGKO (sürekli iş göremezlik derecesi): % 18 (yüzde onsekiz),Yardımına Muhtaç Olmadığı, Kontrol Muayenesi gerekmediği, ... sosyal güvenlik il müdürlüğü kurum sağlık kurulu 14.07.2015-15832 sayılı kararında %18 (MKGO değişmediğine), Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporuna dosya içerisinde rastlanılamadığı, işverenin davada taraf olmadığı, Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kurulunun 26/12/2016 tarihli, 23458 numaralı mütaalasında; Dosyaya ekli grafilerin incelenmesinde; Ortopedi:16.5.2016 tibia IMÇ ile tespitli, kırıkların kaynadığının görüldüğü, Mevcut belge ve grafilere göre: ... oğlu 1956 doğumlu ..."nın 04.05.2009 tarihinde geçirdiği iş kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarasının Grup 2 olduğu anlaşılmakla: Gr2 XII (27Aa...15)K %15, E cetveline göre %18.0(yüzdeonsekiznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı Adli Tıp Kurumu ikinci üst Kurulunun 18.01.2018 tarihli 11 karar nolu mütalaasında; ... hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler Genel Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; Hüseyin oğlu 1956 doğumlu ..."nın 04.05.2009 tarihinde geçirdiği iş kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarasının Grup 2 olduğu anlaşılmakla: Gr2 XII (27Aa------------15)K %15, E cetveline göre %18.0 (yüzdeonsekiznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, Gelişen ayak bileği ankilozu arızası ile gemi adamlığı mesleğinde, ayağını kullanmasını gerektiren işler ile, yüzme ve dalmasını gerektiren işler dışında diğer işlerde çalışmasının tıbben mümkün olduğu oy birliği ile, Adli Tıp ikinci üst kurulunun 26.07.2018 tarih ve 864 sayılı kararında ... hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; Hüseyin oğlu 1956 doğumlu ..."nın 04.05.2009 tarihinde geçirdiği iş kazasına bağlı ayak bileği ileri düzeyde hareket kısıtlılğı nedeniyle arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarasının Grup 2 olduğu anlaşılmakla: Gr2 XII (27Aa------------15)K %15, E cetveline göre %18.0 (yüzdeonsekiznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, Murat Ulamışlı"da gelişen ayak bileği ankilozu arızası nedeni ile ilgili mevzuata göre gemi adamlığı mesleğini yapamayacağının rapor edildiği anlaşılmaktadır.5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesine göre, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.”Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.Diğer yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanacağı, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiştir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 45. maddesinde sürekli iş göremezlik gelirinin iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya bağlanacağı bildirilmiştir. Sürekli işgöremezlik oranının tespitine ilişkin davanın asıl amacı, 506 ve 5510 sayılı Yasa gereğince sigortalıya sürekli işgöremezlik geliri bağlanmasının teminine yöneliktir. Diğer yandan sürekli işgöremezlik oranının tespiti işverenin dahi hak alanını ilgilendirir. Zira işveren kusurlu ve sigortalının sürekli işgöremezlik oranı en az %10 ise, kurum sigortalının sürekli işgöremezlik oranına göre bağladığı gelirin peşin değerini işverenden isteyebilecektir.
    Dava konusu olan hukuki ilişki birden fazla kişi arasında ortak olup da, bu hukuki ilişki hakkında mahkemece bütün ilgililer için aynı şekilde ve tek bir karar verilmesi gereken hallerde, dava arkadaşlığı maddi bakımdan zorunludur. Burada dava arkadaşları arasındaki hukuki ilişki son derece sıkı olup Mahkeme, mecburi dava arkadaşlarının hepsi hakkında aynı ve bir tek karar verir. Sürekli işgöremezlik oranının tespiti istemine ilişkin dava sonucunda mahkemece verilecek hüküm gerek işverenin gerekse Sosyal Güvenlik Kurumu"nun hak alanını etkileyeceğinden işveren ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Davalılar arasında (pasif) mecburi dava arkadaşlığı bulunması halinde, davacı bütün davalılara karşı birlikte dava açmak zorundadır. Dava bütün mecburi dava arkadaşlarına karşı değil de bunlardan birine veya bir kaçına karşı açılmış ise bu halde, dava sıfat yokluğundan reddedilemez. Mahkemenin, davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil etmesi için davacıya bir süre vermesi, davacı bu süre içinde davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil ederse davaya devam etmesi gerekir. Davanın teşmili müessesesi uygulamada " dahili davalı " olarak nitelendirilmekte olup, davayı teşmil eden davacının bu işlem için ayrı bir başvuru harcı ödemesi gerekir. Gerekli harç ödenmez ise mahkeme davacının davanın teşmili talebini inceleme konusu yapamaz ve davanın teşmil edildiği kişi ihbar olunan üçüncü kişi olarak kabul edilir, aleyhine hüküm kurulamaz.Somut olayda, , öncelikle dava işverenin hak alanını ilgilendirdiğinden işverenin davaya dahil edilmemesi ve Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporu bulunmadığı anlaşıldığından Yüksek Sağlık Kurulu raporu alınmaksızın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan ve Adli Tıp Kurumu ikinci üst kurulundan rapor alınması isabetsiz olmuştur.Yapılacak iş , öncelikle davacıya davayı işverene yöntemince yöneltmesi için önel vermek ve işverenin göstereceği delilleri toplamak ve Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan rapor almak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi