Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/464
Karar No: 2019/2150
Karar Tarihi: 10.04.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/464 Esas 2019/2150 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2019/464 E.  ,  2019/2150 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Asıl davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 08/02/2005 gününde verilen dilekçe ile hırsızlık eylemi nedeniyle aynen teslim, olmadığı takdirde maddi tazminat ile manevi tazminat ve birleşen davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/05/2005 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulü ile birleşen davada takibe konu olan borcun yargılama sırasında ödenmiş olduğu değerlendirilerek konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve dahili davalılar aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesine dair verilen 24/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalılardan ...’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalılardan ...’ın diğer temyiz itirazlarına gelince;
    a-Asıl dava, hırsızlık eylemi nedeniyle ziynet eşyalarının aynen teslimi, olmadığı takdirde bedeline ilişkin maddi ve manevi tazminat davasıdır. Birleşen dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile birleşen dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili asıl ve birleşen davada; 01/08/2004 tarihinde davalılar tarafından, müvekkilinin yaşadığı ikamette bulunan para ve ziynet eşyalarının yer aldığı kasanın çalındığını, davalıların ...... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/424 esas 2007/586 sayılı kararı ile hırsızlık suçundan cezalandırılmasına karar verildiğini, hükmün Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini belirterek, asıl davada çalınan ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedeline ilişkin maddi ve manevi tazminat; birleşen davada ise çalınan nakit paraya ilişkin başlatılan ilamsız takibe yapılan itiraz nedeniyle itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur.
    Davalılar; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece; bilirkişi raporu hükme esas alınarak, asıl dava yönünden bilirkişi raporunda belirtilen eşyaların aynen iadesi olmadığı takdirde bedeline ilişkin maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne; birleşen davada ise takip konusu borcun yargılama esnasında ödenmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından; davalıların, davacının ikametinde bulunan para ve ziynet eşyalarının yer aldığı kasayı çaldıkları konusunda ihtilaf bulunmamakla beraber; davacının, kasa içerinde bulunan 5.000 TL, 2000 Usd ve 500 Euro’ya karşılık 15.000 TL yönünden ...... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 31/08/2004 gün 2004/136 D.iş sayılı kararı ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği, bu karara dayanılarak, davacı tarafından birleşen davaya konu olan ...... 3. İcra Müdürlüğünün 2004/3044 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, bu takibe davalılardan ...’ın itiraz etmeyerek takibin bu davalı yönünden kesinleştiği ve anılan davalı tarafından dosya borcunun ödendiği ancak eldeki asıl davada da mükerrerlik oluşturacak şekilde, bilirkişi raporu hükme esas alınarak çalınan ziynet eşyalarının yanında 2000 Usd karşılığı bedelin de zarara dahil edildiği anlaşılmaktadır.
    Şu durumda mahkemece, asıl dava konusu dolar miktarının davalılardan ... tarafından birleşen davaya konu icra takibi esnasında ödenmesine rağmen, mükerrerlik teşkil edecek şekilde zarar kapsamına dahil edilmesi doğru görülmemiştir. Hükmün bu nedenle davalılardan ... yararına bozulması gerekmiştir.
    b-Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (Türk Medeni Kanunu 24), isme saldırı (Türk Medeni Kanunu 26), nişan bozulması (Türk Medeni Kanunu 121), evlenmenin feshi (Türk Medeni Kanunu 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (Türk Borçlar Kanunu 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (Türk Borçlar Kanunu 58). Bunlardan Türk Medeni Kanunu 24. maddesi ile Türk Borçlar Kanunu 58. maddesi daha kapsamlıdır. Türk Medeni Kanunu 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir olgunun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; Türk Medeni Kanunu 26, 174, 287); bunların dışında Türk Borçlar Kanunu 58. maddesi uygulanır.
    Türk Medeni Kanunu 24. ve Türk Borçlar Kanunu 58. maddelerinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir.
    Somut olayda, kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık suçundan doğan zarar, davacının iç huzurunu bozacak nitelikte bir olgu değildir. Manevi tazminatın koşullarını düzenleyen Türk Borçlar Kanunu 58. maddesine göre davalının haksız eylemi kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak benimsenemez.
    Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacının manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle de davalılardan ... yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2/a-b) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalılardan ... yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı ..."tan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.














    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi