Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6574 Esas 2019/1300 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6574
Karar No: 2019/1300
Karar Tarihi: 11.02.2019

Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6574 Esas 2019/1300 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kararın mahkeme tarafından verildiği, vergi usul kanununa muhalefet suçu işlendiği ve sanığın mahkumiyet kararı aldığı belirtilmiştir. Tebligat işleminin usulsüz olduğu ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilen kararda, CMK'nin 231. maddesi uygulanmayarak, sanığın yeniden suç işleme olasılığına dair olumlu kanaat oluşmadığı için ceza verilmesi kabul edilmiştir. Ancak defter ve belgeleri gizleme suçu için tayin edilen cezanın eksik olması ve bilirkişiye görev verilmediği halde bilirkişi ücretinin sanıktan tahsili kararının yasaya aykırı olduğu belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şöyledir: 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi, 6099 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 21. maddesi, 5904 sayılı Kanun’un 23. maddesi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/a-2. maddesi ve 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2018/6574 E.  ,  2019/1300 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinin 1. fıkrasındaki “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresine yapılır.” hükmü ile 6099 sayılı Kanunla bu maddeye eklenen 2. fıkradaki “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmüne aykırı olarak, yokluğunda verilen kararın sanığın dosyadaki bilinen en son adresi olan sorgusunda beyan ettiği adresi yerine, doğrudan MERNİS adresine tebliğe çıkartılıp, belirtilen Kanun’un 21. maddesine göre 20.01.2014 tarihinde yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşıldığından; sanığın dosya içerisinde mevcut olmayan ancak UYAP sisteminde kayıtlı bulunan öğrenme üzerine verdiği 31.01.2014 havale tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek inceleme yapılmıştır.
    Sanığın yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaate varılamadığının belirtilmiş olması karşısında; CMK"nin 231. maddesi hükümlerini uygulamayan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bu hususa yönelik bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın ve Cumhuriyet savcısının diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    1-Defter ve belgeleri gizleme suçu yönünden temel cezanın suç tarihi itibarıyla 5904 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile değişik 213 sayılı VUK"nin 359/a-2. maddesi uyarınca “18 ay” olduğu gözetilmeden, temel cezanın “1 yıl” olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
    2-Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında bilirkişiye görev verilmediği ve herhangi bir rapor tanzim edilmediği halde, bilirkişi ücreti olarak 200.00 TL’nin de sanıktan tahsiline karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanığın ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 11.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.