MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi


- K A R A R -
Davacılar vekili; davalı yükleniciler ... ve ... ile davacı arsa sahipleri arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde, davalılar tarafından inşa edilecek bağımsız bölümlerin %60’ının yükleniciye, %40’ının arsa sahiplerine ait olacağının kararlaştırıldığını, yükleniciler tarafından fazladan yapılan inşaat sebebiyle taraflar arasında imzalanan ek protokol ile de davacı arsa sahiplerine verilmesi gereken bağımsız bölümlerin belirlenmesine rağmen davalılar tarafından teslim edilmediğini belirterek, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile ek protokol gereği davacı arsa sahiplerine bırakılan bağımsız bölümlerin davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılardan ...; davacı arsa sahiplerinin devir yükümlülüklerinin tamamını yerine getirmediğini, davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.Dâhili davalılar; dava konusu arsa paylarını, tapu kaydına güvenen iyi niyetli üçüncü kişiler olarak devraldıklarını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.İlk derece mahkemesince, hangi bağımsız bölümlerin davacılara ait olacağının sözleşmede belirtilmediği, ancak %40 olarak oran saptandığı, noterdeki sözleşmede iki yüklenici ve dört arsa sahibinin imzasının bulunmasına rağmen sonradan düzenlenen ek protokolde bir yüklenici ile bir arsa sahibinin imzasının bulunmadığı, noter sözleşmesinde paylaşımın kararlaştırılmaması, ek protokolün de imza noksanlığı sebebiyle geçersiz olması sebebiyle davacıların davalarını ispat edemedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 26.11.2018 günlü, 2018/1814 E., 2018/5474 K. sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının onanmasına dair verilen karara karşı davacılar vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.Davacılar ile davalı yükleniciler arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesinin düzenlendiği ihtilafsızdır. Taraflar arasında düzenlenen ek protokol ise geçersiz olup paylaşımın, sözleşmedeki oran dikkate alınarak belirlenmesi gerekir. Somut olayda hukuki tavsif hâkime ait olmak üzere davadaki talep, sözleşmeye muarazanın önlenmesi ve sözleşme gereği arsa sahiplerine düşecek bağımsız bölümlerin belirlenmesine yönelik olduğundan, davacıların dava açmakta hukuki yararları bulunmaktadır. Mahkemece, kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki paylaşım oranı dikkate alınarak fiilen yapılan A ve B blokta taraflara düşecek ve kat irtifakına esas olacak şekilde bağımsız bölümlerin ve arsa paylarının konusunda uzman bilirkişilere hesaplattırarak, kat irtifakı projesi hazırlattırılarak davacıların talepleri hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekirken onanmasına karar verildiği anlaşıldığından, davacılar vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 26.11.2018 günlü, 2018/1814 E., 2018/5474 K. sayılı onama ilamı kaldırılarak, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların karar düzeltme istemlerinin kabulü ile, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 26.11.2018 günlü, 2018/1814 E., 2018/5474 K. sayılı onama ilamı kaldırılarak hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, karar düzeltme ve peşin harcın istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.