Esas No: 2019/1665
Karar No: 2021/1453
Karar Tarihi: 01.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1665 Esas 2021/1453 Karar Sayılı İlamı
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ...
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
....
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
....
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2018
NUMARASI ...
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2016
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :03/12/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı banka vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın ... Şubesi ile dava dışı ... Ltd. Şti. arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi ve rehin sözleşmesi imzalandığını, ...'in bu kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, kredi sözleşmesine dayanılarak davalı şirkete kredi kullandırıldığını, ancak kullandırılan kredilerin geri ödenmediğini, çekilen ihtarnamelere rağmen müvekkil bankanın alacağının tahsil edilmediğini, davalının şirket ortaklığından ayrıldığını bahane ederek şahsi kefalet borcundan kurtulmaya çalıştığını, Ankara 3. İcra Müdürlüğü'nün... Esas sayılı dosyasında istenen alacağın tamamına davalı ... tarafından itiraz edildiğini, bu nedenle davalı/borçlu açısından takibin durduğunu, davalının kötüniyetli davranarak alacağın geciktirilmeye çalıştığını iddia ederek borçlunun haksız olan itirazının iptaline, takibin devamına, % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu şirketteki hissesini 2010 yılında sattığını, bu nedenle daha evvel şirkete olan kefilliğinin geçersiz hale geldiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının davalı kefilden talep etmiş olduğu 10 adet çek yaprağının 07/09/2015, 08/10/2015, 24/12/2015 ve 08/03/2016 tarihlerinde basıldığı ve basım tarihleri dikkate alındığında 10 adet çek yaprağının davalı kefilin imzasının bulunmadığı 12/11/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi'nin imzalandığı tarihten sonra ve bu sözleşmeye dayanılarak verildiğinin kabulünün gerektiği, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin içtihatlarının da bu yönde olduğu, bu çerçevede; 31/10/2010 tarihli ve 20/06/2012 tarihli sözleşmelerde müteselsil kefil imzası bulunan davalı kefilin, kefalet imzasının bulunmadığı 12/11/2013 tarihli sözleşmeden sonra kullandırılan dava konusu kredilerden sorumlu olmayacağı, davacı tarafından 2013 yılından sonra kullandırılan kredinin 2010 ve 2012 yıllarında imzalanan genel kredi sözleşmesine binaen verildiğine dair dosyaya hiçbir delilin sunulmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu dava konusu ticari kredili mevduat hesabının 31.01.2011 tarihinde açıldığının banka kayıtları ile sabit olduğunu, davaya konu ticari kredili mevduat hesabının 31.01.2011 tarihinde kefil ...'in de kefil olarak imzasının yer aldığı sözleşmeler tahtında ve kefaletler esas alınarak tahsis edildiğini, söz konusu kredi rotatif bir kredi olup 12.11.2013 tarihli sözleşmeden sonra kullandırılması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, ilk derece mahkemesince beyanları dikkate alınmaksızın banka kayıtları incelenmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, davalı tarafından imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmelerinin doğmuş ve doğacak borçları için müteselsil kefil olduklarını, dava konusu ticari kredili mevduat hesabının 31/01/2011 tarihinde açıldığından ve söz konusu kredi rotatif bir kredi olduğundan dava konusu krediden davalının sorumlu olmadığı yönündeki kararın hatalı olduğunu, davalı tarafından imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin süresiz olarak akdedildiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 3. İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı dosyası, genel kredi sözleşmesi, hesap ekstreleri, takip konusu çek fotokopileri, hesap kat ihtarı, ödeme dekontları, davacı bankanın muhasebe hesap kayıtları vs.deliller dosya arasında mevcuttur.
09/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının davalı kefilden talep etmiş olduğu 10 adet çek yaprağının 07/09/2015, 08/10/2015, 24/12/2015 ve 08/03/2016 tarihlerinde basıldığından 10 adet çek yaprağının davalı kefilin imzasının bulunmadığı, 12/11/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi'nin imzalandığı tarihten sonra dava dışı borçluya verildiği ve 12/11/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi'ne dayanılarak verildiğinin kabulünün gerektiği; Ticari Kredili Mevduat hesabının borcu 18.01.2016 tarihinde 0.-TL olup, takip bakiyesinin ana para borcunun 9.913,96 TL 18.01.2016 tarihinden sonra kullanılan kredilerden oluştuğu, bu kredi hesabının anapara bakiyesi 9.913,96 TL'nin davalı kefilin imzasının bulunmadığı 12.11.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığı tarihten sonra dava dışı asıl borçluya kullandırıldığının ve 12.11.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine dayanılarak kredi kullandırıldığının kabulünün gerektiği, bu hususun Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin... sayılı 02.03.2015 tarihli ilamında (Ek:4) “Her ne kadar davalının kefalet imzasını taşıyan 17.06.2005 tarihli sözleşme genel kredi sözleşmesi olup, borcun bir noktada ödenmiş olması davalı kefilin, kefalet sorumluluğunu daha sonra aynı sözleşmeye dayalı olarak kullandırılan krediler yönünden sona erdirmez ise de, banka tarafından yeni bir sözleşme düzenlenerek bu yeni sözleşmeye göre kredi kullandırılması ve yeni sözleşmede ilk sözleşmeye kefalet eden kefilin imzasının bulunmaması halinde bu yeni kullandırılan krediden dolayı davalının sorumluluğundan söz edilemez" şeklinde belirtiltiği, 31.05.2010 tarihli ve 20.06.2012 tarihli sözleşmelerde müteselsil kefil imzası bulunan davalı kefilin, 12.11.2013 tarihli sözleşmeden sonra kullandırılan dava konusu kredilerden sorumluluğunun olmayacağı bildirilmiştir.
Somut olayda, davalının davacı banka ile dava dışı ... .... arasında imzalanan 31/05/2010 ve 20/06/2012 tarihli genel kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı ancak 12/11/2013 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefalet imzasının yer almadığı, her ne kadar davacı yanca icra takibinde asgari sorumluluk tutarları ödenen 10 adet çeke ilişkin talepte bulunulmuş ise de, bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere takip konusu 10 adet çek yaprağının 07/09/2015, 08/10/2015, 24/12/2015 ve 08/03/2016 tarihlerinde basıldığı, basım tarihleri gözetildiğinde 10 adet çek yaprağının davalı kefilin imzasının bulunmadığı 12/11/2013 tarihli genel kredi sözleşmesi'nin imzalandığı tarihten sonra ve bu sözleşme kapsamında verildiğinin kabulünün gerektiğinden davalının asgari sorumluluk tutarları ödenen çek bedellerinden sorumlu olmadığı; yine gerek 09/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere gerekse de Dairemizce dosyada mevcut hesap ekstreleri üzerine yapılan inceleme neticesinde her ne kadar kredili mevduat hesabı 31/01/2011 tarihinde açılmış ise de, borcun 18.01.2016 tarihinde 0.-TL olup, takip bakiyesinin ana para borcunun 9.913,96 TL 18.01.2016 tarihinden sonra kullanılan kredilerden oluştuğu, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin.... sayılı 02.03.2015 tarihli ilamında da belirtildiği üzere borcun bir noktada ödenmiş olması davalı kefilin, kefalet sorumluluğunu daha sonra aynı sözleşmeye dayalı olarak kullandırılan krediler yönünden sona erdirmez ise de, banka tarafından yeni bir sözleşme düzenlenerek bu yeni sözleşmeye göre kredi kullandırılması ve yeni sözleşmede ilk sözleşmeye kefalet eden kefilin imzasının bulunmaması halinde bu yeni kullandırılan krediden dolayı davalının sorumluluğundan söz edilemeyeceği, hal böyle olunca bu kredi hesabının anapara bakiyesi 9.913,96 TL'nin davalı kefilin imzasının bulunmadığı 12.11.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığı tarihten sonra dava dışı asıl borçluya kullandırıldığının ve 12.11.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine dayanılarak kredi kullandırıldığının ve davalının kredili mevduat hesabı borcu nedeniyle de sorumlu olmadığının kabulünün gerektiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK'nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 01/12/2021
....
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.