Esas No: 2019/6760
Karar No: 2021/1480
Karar Tarihi: 30.03.2021
Danıştay 10. Daire 2019/6760 Esas 2021/1480 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6760
Karar No : 2021/1480
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idareye bağlı sağlık kuruluşunda 24/06/2011 tarihinde yapılan tetkikler neticesinde zamanında tanı konularak tedaviye başlanılmadığından başka bir sağlık kuruluşunda yaptırılan tahliller neticesinde 3. evre hasta olduğunun ortaya çıktığı, yanlış ve eksik teşhiste davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ve mağduriyete sebebiyet verildiğinden bahisle oluştuğu ileri sürülen manevi zararına karşılık 50.000,00 TL tazminatın 24/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulunca düzenlenen bilirkişi raporunun değerlendirilmesinden, 24/06/2011 tarihinde Radyoloji Uzm.Dr. ... tarafından incelenip raporu yazılan mammografide, sağ meme orta kadran posteriorda asimetrik parankimal opasite ve bu lokalizasyonda polimorf özellik arzeden mikrokalsifikasyon saptandığı, söz konusu grafinin çekiminde yetersizlik olduğu ve davalı idare çalışanı Uzm.Dr. ... tarafından yapılan yorumda eksiklik olduğu sonucuna varıldığı, bu durumun davalı idarenin tazmin sorumluluğunu gerektirecek nitelikte hizmet kusuru olduğu, olayın oluş şekli, davalının süreci takibi, hizmetin niteliği ve davacının olay nedeniyle duyduğu acı, elem, ızdırap, üzüntü ve sıkıntı nedeniyle teskin ve telafi amacıyla, uygun ve haksız zenginleşmeye de yol açmayacak biçimde takdiren 30.000,00 TL manevi tazminatın kısmen kabulüne ve dava tarihinden itibaren (... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava tarihi olan 25/12/2012 tarihi) işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat ve faiz isteminin ise reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacıya genel cerrahi kontrolü önerilmesine rağmen takibine gelmediği, kontrol muayenesine gelmemesinin davacının kusuru olduğu, Adli Tıp raporunda bu durumun tartışılmadığı, davanın süresinde açılmadığı, kendisine kanser teşhisinin 24/11/2011 tarihinde konulduğu bu tarihten itibaren 1 yıl içinde dava açılması ya da idareye başvuru yapılması gerektiği, 1 yıllık sürenin aşıldığı, davanın zaman aşımına uğradığı ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
20/01/1982 tarih ve 17580 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun'da hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı; ancak, davanın ihbarının Danıştay, mahkeme veya hâkim tarafından re'sen yapılacağı kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinin birinci fıkrasında, davanın taraflarının, müdahillerin ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu; 61. maddesinin birinci fıkrasında, taraflardan birinin, davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği; 66. maddesinde ise üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer'î müdahil olarak davada yer alabileceği hükümleri yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan davada, davacılar tarafından, sebebiyet verilmesinde davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiasıyla davalı idare aleyhine açılan tam yargı davasında Mahkeme tarafından alınan 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen ... tarih ve ... karar sayılı raporda; hastanın, 24/06/2011 tarihinde Şifa Üniversitesi Bornova Uygulama ve Araştırma Merkezine başvurduğu, Genel Cerrahi Uzm.Dr. ... tarafından yapılan muayenesinde sağ meme alt dış kadranda 2-3 cm çapında sınırları tam belli olmayan kitle imajı saptandığı ve radyolojik tetkikleri istendiği, aynı gün mammografisi çekildiği ve Radyoloji Uzm.Dr. ... tarafından "memelerde belirgin kitlesel lezyon, malign mikrokalsifıkasyon ile uyumlu bulgu, bilateral aksillalarda büyümüş lenf bezi izlenmemiştir" açıklamalı rapor düzenlendiği, (...) Şifa Üniversitesi Bornova Uygulama ve Araştırma Merkezinde 24/06/2011 tarihinde Radyoloji Uzm.Dr. ... arafından incelenip raporu yazılan mamografinin Kurulca incelenmesinde sağ meme orta kadran posteriorda asimetrik parankimal opasite ve bu lokalizasyonda polimorf özellik arzeden mikrokalsifikasyon saptandığı, söz konusu grafinin çekiminde yetersizlik olduğu ve Dr. ... tarafından yapılan yorumda eksiklik olup bu durumun hekim kusuru olarak değerlendirildiği, ultrasonograflerin niteliği itibarıyla geriye dönük değerlendirilmesi teknik olarak mümkün olmadığından, o konuda yorum yapılamadığı, tanı hususunda memede bariz şüphe arzeden muayene bulgusu olmaması ve mamografi raporuna uyulması nedeniyle Genel Cerrahi Uzm.Dr. ...'ye atfı kabil ihmal ya da kusur bulunmadığı, şeklinde görüş belirtildiği görülmüştür.
Yapılan yargılama sonucunda söz konusu Adli Tıp raporu esas alınarak idarenin tazmin yükümlülüğünün olduğuna hükmedildiği, bu durumda davalı idarenin dava konusu olaya ilişkin olarak sorumluluğu olan kişi veya kişilere rücu edebileceği dikkate alındığında bu kişilerin menfaatlerinin etkileneceği açıktır.
Bu itibarla; yukarıda belirtilen Kanun hükümlerinde öngörülen davanın ihbarı için geçerli koşulların oluştuğu anlaşılmakla birlikte, İdare Mahkemesince dava konusu olayda idare ile arasında rücu ilişkisi doğabilecek kişilerin tamamının tespit edilmeden karar verildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında dava konusu olayda kusuru olduğu tespitine yer verilen sorumlulara davanın ihbar edilmediği görülmektedir.
Hal böyle iken; Mahkemece, esastan yeniden karar verilirken dava konusu olayda idare ile arasında rücu ilişkisi doğabilecek kişilerin tamamının tespit edilerek davanın res'en ilgililere ihbar edilmesi gerektiğinden bu husus gözetilmeksizin yapılan yargılama sonucunda verilen kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan İdare Mahkemesi'nce dava Şifa Üniversitesi husumetiyle görülmüş ise de 18/10/2016 tarihli 6749 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun ile Şifa Üniversitesi ve ilgili hizmet birimleri kapatıldığından Şifa Üniversitesi'nin husumet mevkiinden çıkartılarak tespit edilecek yeni hasmın husumet mevkiine alınarak davanın yeni hasımla görüleceği açıktır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.