MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Oluş ve dosya içeriğine göre, suç tarihinde sabah saat 09.00 sıralarında sanık ..."in yolda yürümekte olan müşteki ... ... önüne geçerek yürümesine engel olup müştekiyi itmek suretiyle dengesinin bozulmasını sağladığı, bu sırada olay yerinde bulunan ancak açık kimlikleri tespit edilemeyen şahısların ise içerisinde 200 Euro para, nüfus cüzdanları ve Türkiye"ye giriş belgesi olan müştekinin cüzdanını alıp kaçtıkları, sanık ..."ın ise tekrar müştekinin önüne geçip "ben yapmadım "anlamına gelen hareketler yaparak diğer şahısların kaçmasına olanak sağladığı şeklinde gelişen olayda; sanık ..."in müştekiye yönelik yağma eylemine TCK"nın 37. maddesi anlamında doğrudan katıldığı gözetilmeden, yardım eden olarak kabul edilip TCK"nın 39. maddesiyle uygulama yapılması ve oluş ve dosya kapsamına göre, yağma eyleminin tamamlandığı düşünülmeden TCK"nın 35/2.maddesi uygulanarak eksik cezaya hükmedildiği anlaşılmış ise de; denetim sırasında yapılan incelemede anılan aykırılıklar giderilse bile sonuç cezaya etkili olmayacağı anlaşıldığından bozma nedeni yapılmamış,

Dosya içeriğine, uyulan bozmaya toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, sanık hakkında yağma suçundan 5237 sayılı TCK"nın 149/1-c, 35/2, 39/1-2, 62. maddeleri gereğince hükmedilen 2 yıl 1 ay hapis cezasının 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca önceki hükümde hırsızlık suçundan verilen 9 ay hapis cezasına indirilmesi ile yetinilmesi gerekirken, kazanılmış hak ilkesine yanlış anlamlar yükleyerek atıfet kuralının da göz önüne alınmaması suretiyle kanunun amaç ve ruhuna aykırı olacak bir şekilde sonuç cezanın ayrıca adli para cezasına çevrilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından 9 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin 7. ve 8 . bentlerin çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.