12. Ceza Dairesi 2014/6552 E. , 2014/26227 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname no : 12 - 2013/333737
Mahkemesi : Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 23/05/2013
Numarası : 2012/137 - 2013/246
Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat
Davacının manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu"nun 34. maddesinin ikinci fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekillerinin” aynı Kanunun 231. maddesinin ikinci fıkrasında, “Hazır bulunan sanığa ayrıca başvurabileceği kanun yolları, mercii ve süresinin”, üçüncü fıkrasında “Beraat eden sanığa, tazminat isteyebileceği bir hal varsa bunun da bildirileceğine” ilişkin hükümler ile aynı Kanunun 232/6. maddesinde ise; “Hüküm fıkrasında, 223. maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir.” şeklinde düzenlemeler bulunmaktadır. Yasal düzenlemelere göre gerek yüze karşı gerekse yoklukta verilen hükümlerde yasa yolunun, süresinin, merciin ve şeklinin belirtilmesi, bu hususların karara yazılması zorunlu kılınmış, aynı Kanunun 142/1. maddesinde koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası açma süresinin, hükmün kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren 3 ay ve her halde beraat kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık süre olarak öngörülmüştür. Tazminat davasının dayanağını teşkil eden Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.03.2011 tarih, 2009/98 Esas – 2011/70 Karar sayılı beraat hükmü davacının (sanığın) yokluğunda verilmiş, mevcut kesinleşme şerhine göre kararın 17.05.2011 tarihinde kesinleştiği belirtilmiştir. Ceza dava dosyasında, davacının (sanığın) vekil ile temsil edildiği 22.03.2011 tarihinde vekilin yüzüne karşı verilmiş olan beraat hükmünün, 30.03.2011 tarihinde kesinleştiğinin kabulü gerekmekle birlikte tazminat istemine esas beraat hükmünde, sanığa (davacıya) tazminat talep etme hakkı olduğu, kanun yolunun süresi, kanun yoluna başvuru şekli ve başvurunun hangi makama yapılacağının yasal düzenlemelere uygun bir biçimde gösterilmemiş olması nedeniyle, davacının 16.03.2012 tarihinde açtığı davanın beraat hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıllık süre içinde açıldığı nazara alındığında; yargılamaya devam edilerek, 12.10.2008-13.10.2008 tarihleri arasında 1 gün süre ile gözaltında kalan davacı lehine makul oranda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın, beraat hükmünün kesinleştiğini öğrenme tarihinden itibaren üç aylık sürede açılmadığından bahisle reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.