MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Davacı tarafından, davalı aleyhine 29.07.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalıya ait 2159 parsel sayılı taşınmazın sınırına dikilen ağaçların evine zarar verdiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve zarar veren ağaçların kaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 297/2. maddesi uyarınca, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” Mahkemece kurulan hükmün sonuç kısmında; “müdahalenin önlenmesine ve 07.02.2011 tarihli fen bilirkişisi raporunda krokide her iki taşınmaz sınırında bulunan ağaçların kesilmek suretiyle kal"ine” şeklinde karar verilmiştir. Bu şekilde kurulan hüküm ile kesilmesi gereken ağaç sayısı ve hangi ağaçların kesilmesi gerektiği açıkça belirtilmediğinden hükmün infazında tereddüte yol açılacaktır.
Kurulan hüküm HMK"nun 297/2. maddesine aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 17.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.