20. Hukuk Dairesi 2013/4835 E. , 2013/10222 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, ... Kadastro Mahkemesine verdikleri 25/10/1993 tarihli dava dilekçeleri ile; murisleri ..."ya ait bulunan ... Köyü, Uzunçağıl Mevkiinde 30/10/1934 tarih ve 37 sayılı tapuda kayıtlı bulunan taşınmazın, kadastro tespiti sırasında 102 ada 29 parsel numarası ile orman niteliği ile Hazine adına tespit edildiğini, bu tespitin doğru olmadığını, taşınmazın tapu kaydında belirtildiği gibi tarla vasfında ve miras bırakanlarına ait olduğunu iddia ederek, adlarına tapuya kayıt ve tescil edilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davacılar ... ve ..., ... Kadastro Mahkemesine verdikleri 25/10/1993 tarihli dava dilekçeleriyle; miras bırakanları... ait bulunan ... Köyü, Köyaltı Mevkiinde bulunan 01/04/1940 tarih ve 3 sayılı tapuda kayıtlı bulunan 20 dönümlük taşınmazın, kadastro tespitinde 102 ada 29 sayılı parselin içinde kaldığını, sahipli palamutluk olduğunu ve rızaî taksim ile kendi hisselerine düştüğünü iddia ederek, palamutlu tarla vasfındaki taşınmazın kendi adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece davanın kabulüne; ... Köyü, 102 ada 29 sayılı parselin kadastro tesbitinin iptaline ve fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 03.10.2006 günlü rapor ve krokide (A) ile gösterilen 58500 m2 yüzölçümündeki bölümünün ayrı bir parsel numarası verilerek 1/5"er pay ile Cafer Gökkkaya, ..., ..., ... ve ..., aynı krokide (B) ile gösterilen 28750 m2 yüzölçümündeki bölümünün 1/2 (5/10) payının davacı ..., 1/10"ar payının ise ..., ..., ..., ..., ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalı ... Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13.12.2007 gün ve 2007/14580 - 16417 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Taraflar arasında çekişmeli taşınmaz bölümlerinin eylemli palamutluk olduğu, eski tarihli belgelerde orman olarak nitelendirildiği yönünde bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin palamutlu tarla nitelikli tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığı, devletleştirilen orman alanlarından olup olmadığı, devletleştirilen orman alanı ise iadeye tâbi olup olmadığı, 6831 sayılı Kanunun 1/H maddeleri gereğince orman sayılmayan yerlerden olup olmadığına ilişkindir.
Devlet ormanına sınır olması nedeniyle, 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi gereğince dayanılan palamutlu tarla nitelikli tapu kaydının kapsamı, yüzölçümüne değer verilerek saptanır, yüzölçümü ile geçerli kapsamın belirlenmesinde tapu kaydının tarif edilen sınırlarına göre kapsamı içinde kalan, davacı ve davalı gerçek kişiler adına tesbit edilen parsellerin yüzölçümleri gözetilmelidir.
Bu nedenlerle; öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ilişkin en eski tarihli memleket haritaları ve amenajman planları ile ulaşılabilen diğer resmî belgeler, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kuzey batısındaki 30 ilâ 34 sayılı parsellerin kuzey ve batısındaki taşınmazların kadastro tesbit tutanakları ile varsa dayanağı olan tapu ve vergi kayıtları, kadastro tesbitleri kesinleşmişse bu yolla oluşan tapu kayıtları, itirazlı ise dava dosyaları getirtilmeli, yöreyi bilen yeterince yaşlı yerel bilirkişilerin isimleri yöntemince saptanmalı, önceki bilirkişiler dışında bir harita mühendisi ve bir fen elemanı bilirkişi vasıtasıyla yeniden yapılacak keşifte, davacı tarafın tutunduğu tapu kayıtları tesis tarihi ve sonraki tedavülleri itibariyle yerel bilirkişiler vasıtasıyla uygulanmalı, tapu kayıtlarının mevkileri ve sınırları konusunda yerel bilirkişilerin beyanları alınmalı, özellikle bir birine sınır iki bölüme uyduğu
bildirilen tapu kayıtlarının mevkilerinin farklı olduğu ve birbirlerini sınır okumadıkları, birbirine sınır iki bölüm ile kuzey batısında bulunan dava dışı 30 ilâ 34 sayılı parsellerin tesbit malikleri kendilerine okunarak, özellikle tapu kayıtlarının dava dışı bu parsellerin kuzeyinde tarif edilmesi gözetilerek çekişmeli taşınmaz bölümleri ile 30 ilâ 34 sayılı parsellerin bir bütünden gelip gelmediği kendilerinden sırasıyla ayrıntılı olarak sorulmalı, yerel bilirkişi sözleri komşu ve yakın parsel kayıtları ve bu parsellerin dayanak tapu ve vergi kayıtları denetlenmeli, çelişkiler üzerinde bir bir durularak giderilmeye çalışılmalı, giderilememesi halinde nedenleri üzerinde durulmalı, bu şekilde dayanılan tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmaz bölümlerine ait olup olmadığı tereddüte yer bırakmayacak biçimde saptanmalı, tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmaz ölümlerine uyduğu söylenecek olursa, çekişmeli taşınmaz bölümleri devlet ormanına sınır olup, palamutlu tarla nitelikli bulunduğundan kapsamının yüzölçümüne değer verilerek saptanacağı gözetilerek, kuzeydeki ve batıdaki sabit şahıs taşınmazlarından uygulanıp, yüzölçümü ile kapsadığı alan belirlenmeli, aynı bütünden geldiği saptanan ve kadastro tesbiti gerçek kişiler adına kesinleşen taşınmazlar miktarı ile geçerli yüzölçümü hesabında dikkate alınarak, yüzölçümü ile kapsadıkları alan saptanmalı, fen bilirkişiye uygulamayı gösteren ayrı renkli kalemlerle işaretli ölçekli ve infaza olanak veren krokili rapor düzenlettirilmeli, tapu kaydının kapsamadığı veya yüzölçümü ile geçerli kapsamında kalmayan bölümler yönünden davanın reddine karar verilmeli, uygulamada dayanılan tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazı kapsadığını ispat etme görevinini kadastro tesbitine itiraz davasının açan davacılara ait olduğu, belirtilen hususların aydınlatılamaması halinde dava ispat edilmiş sayılmayacağından davanın reddi gerektiği düşünülmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli" denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davacılar ..., ..., ..., ... ve ..."in davalarının kısmen kabul kısmen reddi ile;
Köprübaşı ilçesi ... Köyü, Kızılorman Mevkii, 102 ada 29 parsele ilişkin kadastro tespitinin iptali ile Harita ve fen bilirkişileri İlyas Kayacı ve Ali Rıza Tekin"in müşterek hazırladıkları 19/11/2011 tarihli bilirkişi raporu ve ekli krokide (A) harfi ile gösterilmiş 42077 m2"lik kısmı 102 ada 29 nolu orman parselinden ifrazı ile yeni bir parsel numarası ile davacılar ... adına 1/5 hisse, ... adına 1/5 hisse, ... adına 1/5 hisse, ... adına 1/5 hisse ile ... adına 1/5 hisse ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan kısmın 102 ada 29 parsel olarak orman vasfıyla Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline,
Davacılar ... ve ölü ... mirasçılarının davalarının reddine,
karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından taşınmazın krokide (A) ile gösterilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak ve davacıların dayandığı Ekim 1934 tarih ve 37 nolu tapu kaydının miktarı ile geçerli kapsamı içinde kaldığı belirlenerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 18/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.