Mala zarar verme - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/4783 Esas 2019/3251 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4783
Karar No: 2019/3251
Karar Tarihi: 06.03.2019

Mala zarar verme - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/4783 Esas 2019/3251 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2017/4783 E.  ,  2019/3251 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Mala zarar verme, konut dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Sanık hakkında mala zarar verme suçu yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
    Mala zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin olarak, sanık hakkında doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükmünün temyizi mümkün olmadığından, sanığın temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan temyiz isteminin reddine ilişkin 28.12.2015 tarihli ek kararın ONANMASINA,
    2) Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçu yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
    Ceza yargılamasının temel anlayışı, maddi gerçeğe ulaşmaktır. Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “in dubio pro reo” kuşkudan sanık yararlanır kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Şüpheli ve aydınlatılmamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak hüküm tesis edilemez. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan maddi gerçeğe ulaşmadan hüküm vermektir.
    Bu açıklamalar ışığında dosya incelendiğinde; katılan ile sanığın husumetli olduğu, olay günü katılanın telle çevrili bahçesindeki aracına zarar verildiğini görmesi üzerine, “eylemi husumetli olduğu sanığın gerçekleştirdiğini tahmin ettiği” beyanıyla kamera kayıtlarını kolluk görevlilerine teslim ettiği, 04.11.2014 tarihli “CD Çözümleme Tutanağı” içeriğine göre “araca zarar veren şahsın yüzünün görünmemesi, sırtının kameraya dönük olması, kafasını kapatması ve görüntülerin net olmamasının” ve 27.10.2015 tarihli bilirkişi raporundan “CD görüntüsünde belirlenen şahıs ile sanık arasında kuvvetle muhtemel benzerlik olduğu”nun belirlenmesi ve sanığın inkara dayalı savunmasının aksine mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı delilin bulunmaması karşısında beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.