Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10572
Karar No: 2022/5150
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/10572 Esas 2022/5150 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/10572 E.  ,  2022/5150 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : 6292 Sayılı Kanun Gereğince Yapılan Satış Sonucu Oluşan Tapu Kaydının İptali ve Tescil
    İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 2076 ada 15 ve 16 parsel sayılı 471,43 ve 483,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 2076 ada 15 parsel taşınmazın ve üzerindeki iki katlı kargir binanın 25 yıldan beri ...'un; 2076 ada 16 parsel sayılı taşınmazın ve üzerindeki beş katlı kargir binanın ..., ..., ... ve ...'ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve 01.10.2010 tarihinde tescil edildikten sonra 16.1.2014 tarihinde ise 6292 sayılı Kanun gereğince ... Belediyesine devredilerek bu kişi adına tapuda kayden intikal ettirilmiş, 2076 ada 15 parsel sayılı taşınmazın 14300/47143'er payı 13.08.2015 tarihinde ... ve ...'a; 2076 ada 16 parsel sayılı taşınmazın ise 1/4 payı 29.09.2015 tarihinde ...'a; 1/4 payı 09.02.2018 tarihinde ...'a; 1/4 payı 15.01.2019 tarihinde ... 'a ve 1/4 payı ise 07.12.2020 tarihinde ...'a 6292 sayılı Kanun uyarınca satılarak sözü edilen paylar bu kişiler adına tescil edilmiştir.
    Davacı ..., 30.05.2017 tarihinde, ... 1. Noterliğinin 30.05.2012 tarihli muvafakatnamesi ile 950,00 metrekare taşınmazı devraldığı halde kendisine 2076 ada 17 parsel sayılı taşınmaz olarak 354,36 metrekare yerin satışının yapıldığını, esasen kullanım alanının 950,00 metrekare olup, bu kısmın bir bölümünün davalı 2076 ada 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlarda kaldığını ileri sürerek 22.10.2012 tarihli doğrudan satış başvurusu kabul edilerek hak sahipliğinin tespiti ile 2076 ada 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile bedeli karşılığında adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın süre yönünden reddine karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusu esastan reddedilmiş ve iş bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine ve halihazırda taşınmazın tüm paylarının 6292 sayılı Kanun uyarınca ... Belediyesi tarafından gerçek kişilere satıldığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin 2076 ada 16 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
    2. 2076 ada 15 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, davacı ..., dava dilekçesinde, 2076 ada 17 parsel sayılı taşınmazın kullanım hakkını Feride Atmaca isimli kişiden satın aldığını, satın aldığı bu yerin gerek Feride Atmaca beyanına gerekse de kendisi tarafından yapılan ölçüme göre 995,00 m2 olmakla beraber, satın aldığı bir kısım yerin 2076 ada 15 parselde kaldığını ileri sürerek ... Belediyesi adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescili istemi ile dava açmıştır.
    İlk derece Mahkemesince, çekişmeli taşınmazın dava tarihinden evvel 13.08.2015 tarihinde davalı ... Belediyesine devredildiği, taşnmazın 3. kişilere devrinden sonra eldeki davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazın, tedavüllü tapu kayıtları incelendiğinde 16.01.2014 tarihinde ... Belediyesine devredildiği, 13.08.2015 tarihinde ise bir kısım paylarının ... ve ...'a satılıp bu kişiler adına tescil edildiği, 18543/47143 payın ise henüz ... Belediyesi uhdesinde olduğu anlaşılmaktadır.
    Dairemizce ve öncesinde Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince istikrar bulan uygulama ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek. 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu ya da güncelleme çalışmasının kesinleşmesi ve akabinde taşınmazın maliki olan Hazine tarafından 6292 sayılı Kanun uyarınca kullanıcısı ya da kullanıcısının muvafakati ile diğer kişilere satılması ve kişiler adına tapu kaydı oluşması halinde bu taşınmazlar hakkında kullanıcı şerhine yönelik olarak açılmış ya da açılacak davaların dinlenemeyeceği kabul edilmiştir.
    Eldeki dosya kapsamına göre; davanın konusunu oluşturan ... İlçesi ... Mahallesi kadastro çalışma alanında bulunan 2076 ada 15 parsel sayılı taşınmazın, beyanlar hanesinde 6831 sayılı Kanun uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirtilerek 09.08.2010 tarihinde Hazine adına tespit edildiği, bu tespitin 01.10.2010 tarihinde kesinleşerek tapu kaydının oluştuğu, 16.01.2014 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereğince satışı yapıldığı belirtilerek malik olarak ... Belediyesi adına tapu kaydının oluştuğu, 13.08.2015 tarihinde taşınmazın bir kısım paylarının ... Belediyesi tarafından ... ve ...'a satıldığı, bir kısım payının ise uhdesinde kaldığı, 30.05.2017 tarihinde ise eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Diğer yandan ... Emlak ve İstimlak Müdürlüğü'nün dosyada mevcut yazı cevabı içeriğinde, ... Mahallesi de dahil olmak üzere Belediye sınırları kapsamında olan ve isimleri belirtilen mahallelerde bulunan 2/B niteliğindeki taşınmazların Çevre ve Şehircilik Bakanlığının olurları ile proje alanında kalan ve uygun görülenlerin Emlak Vergi Değerleri üzerinden Belediyeye devirlerinin yapıldığı daha sonra devredilen taşınmazların 6292 sayılı Kanun'un 8. maddesi kapsamında hak sahiplerine satışının 10.01.2014 tarihli ve 2014/9 sayılı ... Belediyesi Encümen Kararıyla uygun görüldüğü bildirilmiştir.
    Taşınmazın her ne kadar 6292 sayılı Kanun uyarınca davalı ... Belediyesine satışı nedeniyle Belediye adına tapu kaydı oluşmuş ise de, bu devrin 6292 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca gerçekleştiği anlaşılmakta olup, anılan maddenin 2. bendinde, “... hak sahipleri ve mevcut hakları da belirtilmek suretiyle...” devrin yapılacağının düzenlendiği, 7. bendinde ise “Devralan idareler devraldıkları taşınmazları; hak sahiplerinin talebi üzerine fiili durumuna uygun olarak ifraz edilmek suretiyle müstakil parsel veya paylı olarak, üzerinde çok katlı bina bulunan taşınmazlarda ise kat mülkiyeti tesisi suretiyle, bunun mümkün olmaması hâlinde paylı olarak hak sahipleri ile bunların kanuni veya bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış olan akdî haleflerine tabi oldukları mevzuatına göre bu Kanunda belirtilen satış ve ödeme koşullarını da dikkate alarak rayiç bedel üzerinden doğrudan satabileceği gibi; hak sahipleri taşınmazı doğrudan satın almış olsaydı Hazineye ödeyeceği bedeli devralan idarelere ödemeyi kabul etmesi hâlinde, taşınmaz kendisine ait kabul edilerek hakları karşılanmak kaydıyla devir alan idarelerin kendi projelerinde ve mevzuatlarına göre değerlendirebileceği, üzerinde yapı ve eklentileri bulunan proje alanında kalan taşınmazların üzerindeki yapılar için; o yıla ait Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapı birim fiyatlarından eksik imalat bedeli ve yıpranma payı düşüldükten sonra kalan bedelin ödeneceği ya da bu bedelin, devralan idareler tarafından gerçekleştirilen projeler kapsamında hak sahiplerine verilecek taşınmazların bedelinden mahsup edileceği, bu durumda hak sahipleri, bu hakların dışında taşınmazların doğrudan satış hakkından yararlanamayacakları” hükmünün getirildiği anlaşılmaktadır.
    Şu halde; çekişmeli taşınmazın dava tarihinden evvel gerçek kişilere devredilen paylarına yönelik gerek şerh davası gerekse de iptal ve tescil isteği ile ilgili olarak satış işlemi idari yargıda iptal edilmedikçe davanın görülme olanağı bulunmamakla birlikte, Belediye uhdesindeki pay yönü ile davanın şerh davasının görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
    Hal böyle olunca, Mahkemece, çekişmeli taşınmazın Belediye uhdesindeki payları yönü ile beyanlar hanesinde lehine şerh bulunan gerçek kişi de davaya dahil edilmek sureti ile tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği halde, taşınmazın Hazine mülkiyetinden çıkıp üçüncü şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra eldeki davanın dinlenemeyeceği gerekçe gösterilerek davanın reddedilmesi yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 2076 ada 16 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının reddiyle bu parsel hakkındaki usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 2076 ada 15 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yerinde görüldüğünden bu parsel hakkındaki temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 27.12.2018 tarihli ve 2018/1249 Esas, 2018/1502 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, 2076 ada 15 parsel sayılı taşınmaza yönelik İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi