20. Hukuk Dairesi 2013/4950 E. , 2013/10212 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayılı hükmün; Dairemizin 13.11.2012 gün ve 2011/10309 E. - 2012/12625 K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içindeki tüm belgeler incelenerek gereği düşünüldü.
K A R A R
Kadastro sırasında... Mevki, 303 ada 23 parsel sayılı 11292 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Hazine adına tesbit edilmiş; davacı gerçek kişinin, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazın adına tescili istemiyle açtığı davanın kabulüne ilişkin yerel mahkemenin 10.03.2008 gün ve 2006/837 - 94 sayılı kararı, Hazinenin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25.11.2009 tarihli ve 2009/15540 E. - 17592 K. sayılı kararı ile [“Çekişmeli parselin orman sayılan yerlerden olup olmadığı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilecek yerlerden olup olmadığı ve davacı yararına bu koşulların oluşup oluşmadığı yönünde yapılan araştırmanın yetersiz olduğu, bu nedenle dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile M.K.’nun 713. maddesine dayanılarak açılan davalarda dava tarihinden, kadastro tesbitine itiraz davalarında ise tesbit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita ve kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile üç yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, orman sayılan yerlerden olup olmadığı, çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınması, taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulması, taşınmazın imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihinin belirlenmesi”] gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, bu kez, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli Söğüt Köyü, 303 ada 23 sayılı parselin tesbitinin iptaline taşınmazın fen bilirkişisi raporundan (B) harfi ile gösterilen 5459,91 m2 yüzölçümündeki kısmının Hazine adına, (A) harfi ile gösterilen 5832,77 m2 yüzölçümündeki kısmının davacı ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün davalı Hazine ve davacı tarafından temyizi üzerine Dairenin 13.11.2012 gün ve 2011/10309 E. 2012/12625 K.sayılı ilâmıyla ["" Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,""] karar verilmiştir.
Bu kez davacı ..., temyiz talebinin süresinde olduğu halde, incelenmediği iddiasıyla kararın düzeltilmesini istemiştir.
Yapılan incelemede, davacı ... tarafından da kararın temyiz edildiği halde, sadece Hazinenin temyiz itirazlarının incelendiği, davacı ..."un temyiz itirazlarının sehven incelenmediği anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kabulü ile Hazine hakkında verilen onama kararının aynen muhafazası ile yerel mahkeme hükmünün davacı ..."un temyiz itirazları yönünden incelenmesine karar verildi.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1966 yılında seri bazında yapılıp 11.10.1968 tarihinde ilân edilen ve 11.01.1969 tarihinde kesinleşen orman tahdidi, 1981 yılında yapılıp 13.05.1982 tarihinde ilân edilerek itirazsız yerlerde 13.05.1983, itirazlı yerlerde orman kadastro komisyonunca yapılan inceleme ve verilen kararın 30.07.1982 tarihinde ilânından sonra 30.07.1983 tarihinde kesinleşmiş, sınırlandırması yapılan ormanların aplikasyonu ve 6831 sayılı Kanununun, 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 1991 yılında yapılan aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve bozma sonrası yapılan uygulama sonucu alınan bilirkişi raporlarına göre taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilen (B) harfi ile 5459,91 m2 yüzölçümündeki bölümüne ilişkin davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı belirlenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davalı Hazine yararına takdir edilen vekâlet ücretinin 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesinde sözü edilen bu ilkeler gereğince belirlenmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu nedenlerle, hüküm fıkrasının 5. bendinin hükümden çıkartılarak yerine 5. bent olarak "yargılamada kendini vekille temsil ettiren davacı Hazine yararına 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesindeki ilkeler gözönünde tutularak maktuen temyiz ve takdir edilen 300.-TL. maktu vekâlet ücretinin davacı gerçek kişiden alınarak davalı Hazineye verilmesi" ibaresi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.