Esas No: 2021/13436
Karar No: 2022/5209
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/13436 Esas 2022/5209 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/13436 E. , 2022/5209 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve asli müdahil ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... İli Akçakale İlçesi ... Köyünde Toprak Tevzi Komisyonunca 1967 yılında yapılan çalışma sonucu oluşan 11, 15, 21, 25, 32, 36, 40, 41, 43, 45, 51, 60, 64, 68, 72, 79, 85, 86, 92, 96, 98 parsel numaralı taşınmazlar, 1973 yılında yapılan kadastro çalışmaları ile 88, 92, 99, 103, 109, 111, 113, 117, 121, 125, 131, 140, 144, 148, 152, 159, 165, 167, 173, 177, 179 parsel numarası alıp davalı olduğundan malik sütunu boş bırakılarak tesbitleri yapılmıştır.
Davacı ... vekili, 07.08.1968 tarihli dilekçe ile toprak tevzi komisyonu tarafından oluşturulan taşınmazlar hakkında tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davacı adına tescili için dava açmıştır.
Asliye hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davalı Hazine vekili tarafından sunulan kayıtlardan sadece bir tanesinin toprak tevzi komisyonunca oluşturulan bir kısım parselleri kapsadığı anlaşılmakla bu parseller hariç diğer tüm taşınmazların (11, 15, 21, 25, 41, 43, 45, 60, 64, 68, 72, 79, 85, 86, 92, 96, 98 nolu parsellerin) davacı adına tesciline karar verilmiştir. Anılan hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle Dairemizin 1973/1983 Esas, 1973/5221 Karar sayılı ilamıyla "yöntemince araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğine işaret edilerek" bozulmuştur.
Asliye Hukuk Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada 1973 yılında dava konusu bölgede kadastro çalışmalarının başlaması ve taşınmazlar hakkında tanzim edilen tutanaklara istinaden dava tapulama mahkemesine aktarılmıştır.
Tapulama Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalı Hazine vekilinin sunduğu kayıtların dava konusu taşınmazları kapsamadığı anlaşılmakla davacı tarafça açılan davanın kabulüne ve dava konusu 88, 92, 99, 103, 109, 111, 113, 117, 121, 125, 131, 140, 144, 148, 152, 159, 165, 167, 173, 177, 179 parsel sayılı taşınmazların tamamının davacı adına tesciline karar verilmiştir. Anılan hüküm de davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş; Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 1987/1046 Esas ve 1988/4422 Karar sayılı ilamıyla "dava konusu 32, 36, 40 ve 51 parsel sayılı toprak tevzi parselleri hakkında davanın redddine dair ilk hükmün sadece davalı tarafça temyiz edildiği, davacı tarafın hükmü temyize getirmediği, bu nedenle davalı lehine usuli müktesep hak oluştuğu, diğer parselller yönünden ise davalı tarafça sunulan kayıtların yöntemince uygulanmadığı, eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kadastro Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabul kısmen reddine (toprak tevzi komsiyonunun 32, 36, 40 ve 51 parsellerine tekabül eden) 113, 117, 121, 131 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına, diğer taşınmazların (88, 92, 99, 103, 109, 111, 125, 140, 144, 148, 152, 159, 165, 167, 173, 177, 179 parsel) davacı ... adına tesciline karar verilmiştir. Davalı Hazine vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 1989/17036 Esas ve 1990/11350 Karar sayılı ilamıyla "bozma ilamına uyulduğu halde ilamda belirtilen hususlar araştırılmadan eksik inceleme ile karar verildiği" hususuna işaret edilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kadastro Mahkemesince anılan bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine 88, 92, 99, 103, 109, 111, 140, 144, 148, 152, 165 parsel sayılı taşınmazların davacılar adına tesciline, dava konusu 159 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda A işaretli kısmı davacılar adına B işaretli kısmı Hazine adına, dava konusu 113, 117, 121, 125, 131, 167, 173, 177, 179 parsel sayılı taşınmazların ise tesbit gibi tesciline karar verilmiştir. Anılan hüküm de davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2004/2398 Esas, 2004/3269 Karar sayılı ilamıyla dava konusu taşınmazların tutanaklarında malik sutünu boş bırakıldığından tesbit gibi tescile karar verilmesinin hatalı olduğuna ve ayrıca bozmanın gereklerinin tam yerine getirilmediğine işaret edilerek hükmün tümden bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacı ...'nun davasının kısmen kabul kısmen reddine, dava konusu 88, 92, 99, 103, 109, 111, 113, 117, 121, 125, 131, 140, 144, 148, 152, 167, 173, 177, 179 nolu parsellerin ... adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 165 parselin tamamı ile 159 nolu parselde 10.11.1997 tarihli fen bilirkişisinin A Harfi ile göterilen 41.000 m2'lik yerin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 159 nolu parselde geriye kalan 12,500 m2'lik yerin ... adına tapuya kayıt ve tesciline, malik ... oğlu ... İsmailoğlu'nun ölü olduğunun Kadastro Kanunu'nun 19. ve 30.maddeleri uyarınca beyanlar hanesine yazılmasına, diğer davacıların ve kadastrodan önceki sebebe dayanan asli müdahillerin davasının ispatlanamadığından reddine, kadastrodan sonraki sebeplere dayanan asli müdahiller yönünden karar verilmesine yer olmadığına, bu asli müdahillerin hukuk mahkemelerinde dava açmalarına muhtariyetine karar verilmiştir.
Söz konusu nihai hüküm süresi içerisinde davalı Hazine vekili, dahili davalı ... vekili ve asli müdahil ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davalı Hazine vekili ve dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
2-Asli müdahil ... mirasçıları vekilinin temyiz itirazları incelendiğinde;
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 25. maddesi hükmü uyarınca kadastro sonrası nedene dayalı olarak açılan davalarda Kadastro Mahkemesi görevli olmayıp genel mahkemeler görevlidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her safhasında re'sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Somut olayda kadastro sonrası nedenlere dayanarak ... 21.06.1977 tarihli celse müdahele talebinde bulunmuş ve talebi kabul edilmiştir. Mahkemece adı geçen asli müdahilin talebi yönünden Kadastro Mahkemesinin görevsizliğine, talep halinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekirken bu talep yönünden yazılı şekilde "karar verilmesine yer olmadığına, hukuk mahkemelerinde dava açmalarına muhtariyetine" karar verilmesi hatalı olup bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle asli müdahil ... mirasçılarının yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekili ve dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden ...'e iadesine, 80,70 TL peşin harcın temyiz eden davalı ... Başkanlığından alınmasına, harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.