Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/4949 Esas 2013/10211 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4949
Karar No: 2013/10211
Karar Tarihi: 18.11.2013

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/4949 Esas 2013/10211 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasında, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan orman tahdidi ve aplikasyonlarının incelenmesi sonucu davalının dayandığı tapu kaydının sadece belirli bir bölüme uyduğu ve diğer bölümlerin zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığı belirlendi. Bu nedenle davalının tüm temyiz itirazları reddedildi ve hüküm onandı. Kararda yer alan kanunlar ise şöyle: 1966 yılında yapılan orman tahdidi, 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesi uygulaması, 1991 yılında 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması. Ayrıca, 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığı belirtilmiştir.
20. Hukuk Dairesi         2013/4949 E.  ,  2013/10211 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 18/12/2012 gün ve 2012/5734 - 14589 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... Mevkii, 217 ada 1 parsel sayılı 34707,97 m² yüzölçümündeki taşınmaz, iki adet tek katlı kargir ev ve bir adet tek katlı kargir bina ve samanlık ve tarla niteliğiyle, bir parçasının, Ekim 2001 gün ve 2 sıra numaralı tapu kaydı ile ... adına tapuda kayıtlı olduğu, bir bölümü ise, ..."in zilyetliğindeyken, 10.09.1982 tarihinde ..."a sattığı ve halen tamamının ... zilyetliğinde olduğundan sözedilerek, ... adına tesbit edilmiştir.
    Davacı ... vekili, taşınmazın öncesinde ... isimli kişiye aitken .... tarafından ..."a onun da kendisine sattığı, bu şekilde taşınmazın zilyetliğini de devraldığı, ancak; satış senedinin avukatının yazıhanesinde kayıp olduğu, yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla tesbitin iptali ve 10 dönümlük kısmının adına tescili iddiasıyla,
    Davacı Hazine vekili ise, imar ve ihyası tamamlanmamış olan taşınmazın zilyet edilmediğini ve tarım alanı niteliğinde bulunmadığını, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu iddia ederek, tesbitin iptali ve adına tescili istemiyle dava açmışlar, davalar birleştirilmiştir.
    Mahkemece, ..."nun davasının reddine, Hazinenin davasının kısmen kabulüne, çekişmeli parselin fen bilirkişisi krokisinde (B) ve (D) harfleri ile gösterilen toplam 10.879,03 m² bölümünün adanın en son parsel sayısı ile ve tesbitteki niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, fen bilirkişisi krokisinde (E) ile gösterilen bölümün ise kıyı kenar çizgisi içinde kalmakla kadastro dışı bırakılmasına, fen bilirkişisi krokisinde (A) işaretli 11967,50 m² ve (C) ile gösterilen 10728,15 m² bölümün ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün davacı Hazine vekili ve davacı ... vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18.12.2012 tarihli ve 2012/5734 E. - 2012/14589 K. sayılı kararı ile onanmıştır.
    Bu kez; davalı ..., temyiz talebinin süresinde olduğu halde, incelenmediği iddiasıyla kararın düzeltmesini istemiştir.
    Yapılan incelemede; davalı ... tarafından da kararın temyiz edildiği halde sadece Hazine ve ..."nun temyiz itirazlarının incelendiği, davalı ..."ın temyiz itirazlarının sehven incelenmediği anlaşıldığından, karar düzeltme isteminin kabulü ile Hazine ve ... hakkında verilen onama kararının aynen muhafazası ile yerel mahkeme hükmünün, davalı ..."ın temyiz itirazları yönünden incelenmesine karar verildi
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1966 yılında yapılıp 11.10.1968 tarihinde ilân edilen ve 11.01.1969 tarihinde kesinleşen orman tahdidi, 1981 yılında yapılıp 13.5.1982 tarihinde ilân edilerek itirazsız yerlerde 13.05.1983, itirazlı yerlerde ise 30.07.1982 tarihinde ilân edilip, 30.07.1983 tarihinde kesinleşmiş, sınırlandırması yapılan ormanların aplikasyonu, orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun, 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 1991 yılında 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması mevcuttur.
    İncelenen dosya kapsamına, toplanan kanıtlara, kararın dayandığı gerekçeye ve bilirkişi raporlarına göre davalının dayandığı tapu kaydının davacı adına tescile karar verilen (A) harfi ile gösterilen bölüme uyduğu, temyize konu (B), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen bölümlere uymadığı, (B) harfi ile gösterilen bölümün taşlık ve kayalık, (D) harfli bölümün dere yatağı niteliğinde bulunduğu, (E) harfiyle gösterilen bölümün de kıyı kenar çizgisi içinde, kumsal özellik gösteren denizin etkisi altındaki yerlerden olduğu ve (B), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen bölümlerin zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığı gibi, davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı belirlenerek yazılı şekilde bölümün kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı ..."ın tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (B), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen bölümler yönünden ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 18/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.