16. Hukuk Dairesi 2017/79 E. , 2020/4361 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ...Köyü çalışma alanında bulunan 5 parsel sayılı 2.089.300 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, irsen intikal, pay satışı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ..., ... ve ... adlarına 21.08.1958 tarihinde tespit edilmiştir. Davacı Hazine, kayıt miktar fazlası yönünden; davacılar ... ve ... ise, başka bir tapu kaydına dayanarak tespite itiraz etmek suretiyle dava açmışlardır. Yargılama devam ederken kadastro heyeti tarafından, 16.01.1959 tarihli ek tutanakla 31 parsel sayılı 2.061.900 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 5 parsele uygulanan tapu kaydının miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edilmesi ve 5 parsel sayılı taşınmazın ise 27400 metrekare yüzölçümlü olarak tespit malikleri üzerinde bırakılması nedeniyle, tespit maliklerinden olan davacı ..., 5 parsele uygulanan tapu kaydının 31 parseli de kapsadığı iddiasına dayanarak, tespite itiraz etmek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece 5 ve 31 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ...’ün öldüğü anlaşıldığından hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı ...’ün davasının reddine, davacı ...’ın 31 parsel hakkındaki davasının reddine, 31 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tesciline, 5 parsel sayılı taşınmazın ... ve müşterekleri adına tesciline karar verilmiş; hükmün, davalılar ... ve ... ile davacı-davalı ... .... tarafından temyiz edilmesi sonucunda, Yargıtay ...Hukuk Dairesi’nin 1962/9012-9115 Esas, Karar sayılı ilamı ile, davalılar ... ve ...’ın temyiz istemlerinin reddine, davacı-davalı ...’ın temyizi bakımından onanmasına karar verilmiş ve hüküm bu şekliyle kesinleşerek tapuya tescil edildikten sonra, davacı ... mirasçısı ... vekili tarafından, davada taraf teşkili sağlanmadığından bahisle temyiz isteminde bulunulmuştur.
Davacı ...’ün, karar tarihinden önce 07.10.1959 tarihinde öldüğü nüfus kaydından anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında bu davacı adına çıkartılan tebligatlarda ölü olduğundan bahisle iade edilmesine rağmen, adı geçen davacının mirasçıları tespit edilerek davaya dahil edilmediği gibi, Mahkemece, davacının ölü olduğundan bahisle hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuş ve bu karar mirasçılarına tebliğ edilmeksizin usulsüz olarak kesinleştirilmiştir. Bu haliyle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysaki taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, Mahkemece her aşamada re"sen göz önünde bulundurulmalıdır. Bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davacı ...’ün verasete esas nüfus kayıtları dosya içerisine alınarak tespit edilecek tüm mirasçıları davadan haberdar edilmeli, usule aykırı olarak kesinleşen karara istinaden tescil edilen çekişmeli taşınmazın tapu kaydı davalı hale getirilmeli, ayrıca kayden intikal görüp görmediğine bakılmalı, bundan sonra işin esasına girilerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı ... mirasçısı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.