Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1419 Esas 2018/6500 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1419
Karar No: 2018/6500
Karar Tarihi: 11.12.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1419 Esas 2018/6500 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia ederek, masraf tutarı ve mahrum kalınan kârın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise davacının sözleşme şartlarına aykırı hareket ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, davacının feshedilmesindeki nedenin haksız olduğuna karar vererek, davanın kısmen kabulüne hükmetmiştir. Davacıya 4.387,18 TL tazminat ve işleyecek avans faizi verilmesi kararlaştırılmıştır. Masraflara dair somut delil sunulamamış ve cezayı gerektirecek bir durum ortaya konulamamıştır.
Kararda belirtilen kanun maddeleri: Sözleşmenin 17/4-iii maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2018/1419 E.  ,  2018/6500 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    YARGITAY KARARI
    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin, davacının yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davalı tarafça haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, davacının sözleşmenin yerine getirileceği inancıyla yaptığı 181.199,28 TL masraf tutarı ile 20.000,00 TL mahrum kalınan kârın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının sözleşme şartlarına aykırı hareket ettiğini, işyeri kira bedelinin mülk sahibine ödenmemesi nedeniyle mülk sahibi tarafından defalarca şikayete maruz kaldığını, davacının kira bedelini ödemesi hususunda 12/11/2010 tarihinde noter ihtarıyla uyarılmasına rağmen bu hususu düzeltmediğini, bu durumun yayılması piyasa koşullarında davalı şirket itibarı ve marka değerine zarar verdiğini, davacının bu hususta müvekkiline hiç bir açıklamada bulunmadığını, davacı şirketin piyasaya olan borçlarını ödemeği için icra takibine mağruz kaldığını, davalıya haciz ihbarnameleri gönderildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 17.4 maddesine göre bayi hakkında icra takipleri ve haciz ve muhafaza işlemi yapılmasının herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın davacının sözleşmesinin münfesih addedileceğinin düzenlendiği halde müvekkilinin davalıya ihtar çekerek bu durumu düzeltmesini bildirdiğini, davacının sözleşmenin feshine haksız olarak sebebiyet verdiği için kar kaybı talep etmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının fesih nedeninin davacının faaliyet yürüttüğü işyeri kira bedelini ödememesi olduğu, davacı ile kiralayanı arasındaki kira uyuşmazlığının sözleşmeye göre haklı fesih nedeni olmadığı, buna göre davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiği, davacının sözleşme sonuna kadar uğradığı kar mahrumiyetinin 4.387,18 TL olduğu, davacının sözleşmenin yerine getirileceği inancıyla yaptığı masraflara dair somut delil sunulamadığı gibi bu masrafların mahkemece mahrum kalınan kâra hükmedildiği, bu kârın elde edilebilmesi için davalının sözleşmeyi feshetmemiş olması halinde dahi söz konusu masrafların yapılması zorunlu olduğundan bu masraflardan davalının sorumlu olmadığı, davacının bu masrafları talep hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 4.387.18 TL tazminatın 02/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalı tarafça yapılan fesih ihbarında sözleşmenin 17/4-iii maddesine açıkça dayanılmamış olmasına göre taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz eden taraflardan alınmasına, 11/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.