Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16578
Karar No: 2020/1352
Karar Tarihi: 26.02.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/16578 Esas 2020/1352 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/16578 E.  ,  2020/1352 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS
    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davacılardan ... ve ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davacı ... yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan kardeşleri ... ’nın adına kayıtlı ... ili, Bahçelievler mah, ... cad, No:98, ... Apartmanı, Daire:11’deki 6/10 payını satış göstermek suretiyle davalıya temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu 6/10 payın tapusunun iptali ile payları oranında adlarına tesciline olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında davacılardan ... Ayıt 18.08.2014 , davacılardan ... ise 3.11.2014 tarihli dilekçeleri ile davadan feragat etmişlerdir.
    Davalı, dava konusu satış işleminin gerçek olduğunu, muvazaanın söz konusu olmadığını, muris ... ile birlikte diğer paydaşlar olan davacıların da aynı resmi senet ile paylarını kendisine sattıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacılardan ... ve ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davacı ... yönünden ise yapılan temlik işleminin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1937 doğumlu mirasbırakan ... Masatçı’nın 20.09.2012 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak ana-baba bir davalı kardeşi ... ile, ana bir baba ayrı davacı kardeşleri ..., ... ve ...’nin kaldıkları, dava konusu 7 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki 11 nolu mesken nitelikli bağımsız bölüm, muris ... ile tarafların annesi ve kök mirasbırakanları olan ... adlarına ½ şer paylı olarak kayıtlı iken, kök muris ...’in ölümü ile 16.06.2011 tarihinde mirasçı çocukları ...,...,...,... ve ...’e intikal ettiği, davacıların kendilerine intikal eden paylarını 16.06.2011 tarih ve 7070 yevmiye numaralı satış işlemi ile davalı ...’e devrettikleri, yine muris ...’in adına intikal eden ve daha önceden maliki olduğu tüm paylarını (3/5 payını) 16.06.2011 tarih ve 7054 yevmiye numaralı satış işlemi ile (intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetini) davalı ...’e temlik ettiği, böylece davalının taşınmazın tam maliki haline geldiği, davacılardan ... ve ...’nin yargılama aşamasında sundukları ile dilekçeleri ile açmış oldukları davadan feragat ettikleri anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince; tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanları itibariyle , mirasbırakan ...’in davacı kardeşleri ile aralarında mirastan mal kaçırmasını gerektirir bir probleminin olmadığı, yatalak hasta olduğu, hastalığı nedeniyle taşınmazını satmak istediği, davalı kardeşine de bedeli karşılığında taşınmazdaki payını sattığı, mirastan mal kaçırma kastı ve muvazaa olgusunun HMK 190. ve TMK 6. maddeleri gereğince ispatlanamadığı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca; davacılardan ... yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 26/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi