Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/5900 Esas 2019/5124 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5900
Karar No: 2019/5124
Karar Tarihi: 05.12.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/5900 Esas 2019/5124 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalışan işçilere ödeme yaptığını ve bu ödemelerin davalı tarafından da sorumlu tutulduğunu savunarak, 75.476,84 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Ancak davalı, davacının alt işveren olduğunu ve işçi alacaklarının sorumluluğunun ona ait olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme, davacının tek başına sorumlu olduğuna karar vermiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir ve temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
-TBK'nın 167. maddesi (Müteselsil Borç)
-İş Kanunu (Grev ve Lokavt Hükümleri)
23. Hukuk Dairesi         2016/5900 E.  ,  2019/5124 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki rücuen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ..."nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, taraflar arasında hizmet alım sözleşmeleri düzenlendiğini, ihale süresinin bitimi nedeniyle belirli süreli iş akitleri sona eren dava dışı işçilere, açtıkları davalar sonucunda hüküm altına alınan tutarların müvekkilince ödendiğini, bu kapsamda toplam 75.476,84 TL ödeme yapıldığını, söz konusu mahkeme kararlarında davalının da müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna hükmedildiğini, TBK’nın 167. maddesi hükmü gereğince, müteselsil borçlular birbirlerine karşı eşit oranlarda sorumlu olduklarından, müvekkili şirketin yaptığı ödemenin en az yarısını davalıdan talep etme hakkına haiz olduğunu, öte yandan, işçilerin dava dışı başka taşeron şirketler nezdinde çalıştıkları sürelere karşılık gelen işçilik alacakları yönünden, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 75.476,84 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının bünyesinde çalışan işçilerin alacaklarından, öncelikli olarak davacının sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede, davacının alt işveren, davalının asıl işveren konumunda olduğu, sözleşme ve şartname hükümleri uyarınca, işçilerle ilgili olarak ortaya çıkacak tüm hukuki sorumlulukların davacı yükleniciye ait bulunduğu, bu itibarla iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacaklarından, davacının tek başına sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.