Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/899
Karar No: 2022/5143
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/899 Esas 2022/5143 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, kullanım kadastrosu sırasında 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1979 yılından beri davacıların fiili kullanımında olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemiyle açılmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir ancak bu karar temyiz edilmiştir. Yargıtay ise kararı bozmuştur çünkü tapunun işleme konulması için hazinenin satış işlemi yapması gerekmekte ve bu işlem geri alınmadıkça veya yargıda iptal edilmedikçe 3. kişinin taşınmazın tesciline itiraz etmesi mümkün değildir. Bu nedenle davanın reddedilmesi gerekmektedir. 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince karar bozulmuştur. Kanun maddesi açıklaması: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi, 6292 sayılı Kanun ve 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi, 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi.
8. Hukuk Dairesi         2022/899 E.  ,  2022/5143 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kullanım kadastrosu sırasında, Çatalca İlçesi Ormanlı Mahallesi çalışma alanında bulunan 103 ada 1 parsel sayılı 8.550,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1979 yılından beri ... ve ...'un fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve 06.04.2010 tarihinde tescil edildikten sonra sırasıyla 16.07.2014 ve 03.03.2015 tarihlerinde 6292 sayılı Kanun gereğince ... ve ...'a satılarak bu kişiler adına tapuda kayden intikal ettirilmiştir.
    Davacı ... ve ..., 22.12.2014 tarihinde ... payına yönelik olarak, 12.06.2015 tarihinde ise ... payına yönelik olarak, taşınmazın kullanım hakkının müşterek muristen intikal ettiğini ileri sürerek miras paylarına yönelik olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli 103 ada 1 parsel sayılı tapu kaydının iptali ile muris ...'un veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye hissenin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Şöyle ki; bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmaz/taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan hukuki işlem 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satışına dayanan idari işlem olup, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.
    Dolayısı ile kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmaz/taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
    Somut olaya gelince; davacı ... ve ..., ... payına yönelik davayı 22.12.2014 tarihinde; ... payına yönelik davayı 12.06.2015 tarihinde açmış olup, çekişmeli taşınmazın ise dava tarihlerinden önceki tarih olan 16.07.2014 ve 03.03.2015 tarihlerinde 6292 sayılı Kanun uyarınca ... ve ...'a satılarak bu kişiler adına payları nispetinde tescil edildiği anlaşılmaktadır.
    Dava tarihi itibariyle taşınmaz 6292 sayılı Kanun uyarınca satılarak davalı ... ve ... adına tescil edildiğine ve dosya kapsamından da idari işlem niteliğindeki satış işleminin idarece geri alındığı ya da idari yargıda iptal edildiği anlaşılamadığına göre eldeki davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ...'un temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz eden davalılara iadesine 01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi