Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1182
Karar No: 2022/5192
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/1182 Esas 2022/5192 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2022/1182 E.  ,  2022/5192 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı ...vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Kadastro sırasında Tutak İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 125 ve 177 parsel sayılı 194.800 ve 115.600 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... Yandım, ... kzı ..., ... ve ... adlarına payları oranında; 150 parsel sayılı 118.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri adına payları oranında tespit edilmiştir. İtirazı kadastro Komisyonunda reddedilen davacı ..., tespite esas alınan tapu ve vergi kayıt miktar fazlası olduğu ve taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, çekişmeli 125, 150 ve 177 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ...temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir
    1. Çekişmeli 125 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Kadastro tespitine itiraz davalarında husumetin tespit malikine, tespit malikinin ölü olması halinde ise mirasçılarına yöneltilmesi ve tüm mirasçıların davada yer alması zorunludur. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartı olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilemez. Kamu düzenine ilişkin bu hususun, yargılamanın her safhasında Mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. Somut olayda, tespit maliklerinde ... kızı ...'nin veya ölü olması halinde mirasçılarının davada taraf olarak yer almaları sağlanmamış ve dolayısıyla yöntemince taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında karar verilmesi cihetine gidilmiştir.
    Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, anılan tespit maliki, ölü olması halinde verasete esas nüfus kayıt örnekleri dosya arasına getirtilerek mirasçıları tam olarak belirlenmeli ve davacıya davasını adı geçen tespit malikinin mirasçılarına yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde, anılan mirasçılardan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalıdır.
    Öte yandan; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölümü, tespitine esas alınan T.Evvel 1289 tarih ve 1095 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığı, taşınmazın kalan bölümünün işlemeli tarıma uygun olduğu ve tespit malikleri lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, dava konusu taşınmazın tespitine esas alınan tapu kaydının hudutları “...” ve “hali” okuduğundan, tapu kaydının hudutları gayri sabit sınırlar olup, her yere uyabilecek nitelikte olduğundan, tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğunun kabulü mümkün olmadığı gibi, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazın niteliğini ve kullanım durumunu en iyi belirleme yöntemi ... fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, ... fotoğraflarından yararlanılmamış, belgesiz araştırması yapılmamış, taşınmazın niteliğinin, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklinin ve süresinin ne olduğunun tespiti yönünden hüküm vermeye elverişli olmayan, soyut nitelikteki tek kişilik zirai raporlarla yetinilmiş, üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış ve çekişmeli taşınmaz üzerinde davalılar lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı somut olarak ortaya konulmadan, yerel bilirkişilerin soyut ve yetersiz beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin ... fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait ... fotoğrafları olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava konusu taşınmazın tespit tarihi olan 1998 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik ... fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü'nden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulduktan sonra mahallinde, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri, ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, çayır olarak kullanılıp kullanılmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli; ziraatçi bilirkişi kurulundan, dava konusu taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü bildirir, çayır niteliği ile kullanıp kullanılmadığını açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş ve etrafı işaretlenmiş fotoğraflarını da içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift ... fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor aldırılmalı; fen bilirkişisine keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli, uygulamada 3402 sayılı Kanun'un norm miktar sınırlaması dikkate alınmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün bozulması gerekmiştir.
    2. Çekişmeli 177 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Çekişmeli 125 parsel sayılı taşınmaz hakkında az yukarıda taraf teşkili yönünden yapılan açıklamalar, aynı tespit maliki yönünden bu taşınmaz hakkında da geçerli olmakla birlikte, yukarıda açıklanan hususların bu parsel yönünden de dikkate alınması gerekmektedir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (F) harfiyle gösterilen bölümü, tespitine esas alınan T.Evvel 1289 tarih ve 1097 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığı, taşınmazın kalan bölümünde tespit malikleri lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, davalı tarafın dayandığı tapu kaydının tesisinden itibaren iktisap sebebini de gösterecek şekilde tüm tedavülleri ile varsa haritası getirtilmemiş, bu tapu kaydının başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği sorulmamış, tapu kaydının mevki ve hudutları hususunda yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının soyut beyanları ile yetinilmiş, varsa miktar fazlası bölüm yönünden taşınmazın niteliğini ve kullanım durumunu en iyi belirleme yöntemi ... fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, ... fotoğraflarından yararlanılmamış, belgesiz araştırması yapılmamış, taşınmazın niteliğinin, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklinin ve süresinin ne olduğunun tespiti yönünden hüküm vermeye elverişli olmayan, soyut nitelikteki tek kişilik zirai raporlarla yetinilmiş, üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış ve çekişmeli taşınmaz üzerinde davalılar lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı somut olarak ortaya konulmadan, yerel bilirkişilerin soyut ve yetersiz beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
    Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dayanak tapu kaydı tesisinden itibaren tüm dayanakları ve varsa haritası ile birlikte dosya arasına getirtilmeli, başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği Tapu Müdürlüğünden sorulmalı, revizyon görmüşlerse revizyon gördükleri taşınmazların kadastro tespit tutanakları dosya arasına alınmalı, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin ... fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait ... fotoğrafları olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava konusu taşınmazın tespit tarihi olan 1998 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik ... fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü'nden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulduktan sonra mahallinde, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri, ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, dayanak tapu kaydının haritası varsa uzman teknik bilirkişi eliyle zemine uygulanarak tapu kaydının kapsamı 3402 sayılı Kanun'un 20/A maddesine göre belirlenmeli, tapu kaydının haritasının bulunmaması ya da uygulanma kabiliyetinin olmaması halinde tapu kaydının sınırları yerel bilirkişilere tek tek okunmak suretiyle zeminde gösterilmesi istenilmeli, gösterilemeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, gösterilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde işaretlenerek tapu kaydının kapsamı duraksamasız şekilde saptanmalı, tapu kayıt uygulamasında varsa kaydın revizyon gördüğü parseller de dikkate alınmalı; tapu kayıt sınırlarının sabit sınırlı olup olmadığı belirlenmeli, gayri sabit sınır olduğunun anlaşılması halinde kaydın miktarı ile geçerli olacağı düşünülmeli, tapu kayıt malikleri ile davalılar arasında akdi veya irsi ilişki kurulmalı, çekişmeli taşınmazların kısmen veya tamamen tapu kaydının kapsamı dışında kaldığının belirlenmesi halinde, bu taşınmazların geçmişte ne durumda bulundukları, kime ait oldukları, kimden kime nasıl intikal ettikleri, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi hakka istinaden kullanıldıkları, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup olmadıkları, imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri imar-ihyaya konu edilmişlerse ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği hususları yerel bilirkişi ve tanıklardan etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, beyanları arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişiden, çekişmeli taşınmazların toprak yapıları ve nitelikleri ile imar-ihya ve zilyetlik durumlarını belirtir bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; çekişmeli taşınmazları tüm yönleriyle gösterir yakın plan fotoğrafları çektirilerek dosyaya konulmalı; teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, uygulamada 3402 sayılı Kanun'un norm miktar sınırlaması dikkate alınmalı ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün bozulması gerekmiştir.
    3.Çekişmeli 150 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (C) ve (E) harfleriyle gösterilen bölümü, tespitine esas alınan tapu ve vergi kaydının kapsamında kaldığı, taşınmazın kalan bölümünde tespit malikleri lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır.
    Mahkemece tespite esas tapu kayıtları tüm tedavülleri ile getirtilmemiş, davalı tarafın dayandığı tapu kaydının tesisinden itibaren iktisap sebebini de gösterecek şekilde tüm tedavülleri ile varsa haritası getirtilmemiş, bu tapu kaydının başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği sorulmamış, yine tespite esas alınan vergi kaydının revizyon görüp görmediği kesin olarak belirlenmemiş, varsa miktar fazlası bölüm yönünden taşınmazın niteliğini ve kullanım durumunu en iyi belirleme yöntemi ... fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, ... fotoğraflarından yararlanılmamış, belgesiz araştırması yapılmamış, taşınmazın niteliğinin, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklinin ve süresinin ne olduğunun tespiti yönünden hüküm vermeye elverişli olmayan, soyut nitelikteki tek kişilik zirai raporlarla yetinilmiş, üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış ve çekişmeli taşınmaz üzerinde davalılar lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı somut olarak ortaya konulmadan, yerel bilirkişilerin soyut ve yetersiz beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
    Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, tespite dayanak vergi kaydının revizyon görüp görmediği araştırılmalı, yine kadastro sırasında taşınmazlara uygulanan tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve oluşumuna esas tüm belgeler getirtilmeli, tapu kayıtları ile vergi kaydının başka taşınmazlara revizyon görmüş ise çekişmeli taşınmazlarla birlikte revizyon gördüğü dava dışı taşınmazları ve bu taşınmazlara komşu taşınmazları da bir arada gösterecek birleşik harita Kadastro Müdürlüğünden celp edilmeli, bundan sonra dıştan komşu taşınmazların tespit tutanakları ve dayanakları, kayıtlar davalı ise dava dosyaları getirtilmeli, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin ... fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait ... fotoğrafları olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava konusu taşınmazın tespit tarihi olan 1998 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik ... fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü'nden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulduktan sonra mahallinde, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri, ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtları ile vergi kaydı okunup, kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilerce zeminde göstertilmeli, komşu parsellerin çekişmeli taşınmazlar yönünü ne olarak okuduğu belirlenmeli, teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanları, komşu parsel tutanakları ve dayanakları kayıtlarla denetlenmeli; beraberde götürülecek teknik bilirkişiden tapu ve vergi kayıtlarının varsa revizyon gördüğü parsellerin de dikkate alındığı, komşu parsellerin dayanağı kayıtların dava konusu taşınmazlar yönünü ne okuduğunun belirlendiği ve kroki üzerinde işaretlenmek suretiyle tapu kaydı ve vergi kaydının sınır denetiminin yapıldığı ve kayıtların kapsamlarının kesin olarak gösterildiği keşfi izlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalı, taşınmazların tümünün ya da bir kısmının tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız tespit edilmeli, sadece vergi kaydı kapsamında kalan bölümler bakımından zilyetliğin de bulunması gerektiği hatırdan çıkarılmamalı, dayanılan tapu kaydının revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlar dikkate alınmalı, vergi kaydı ve tapu kaydı kapsamında kalan bölümlerin davalılara kayıt maliklerinden nasıl geçtiği hususu (akdi-ırsi ilişki) yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmalı, tapu kaydı ve vergi kaydının çekişmeli taşınmazlara uymadığının ya da kısmen uyduğunun anlaşılması halinde, yöntemince zilyetlik araştırması yapılmalı, bu bağlamda; çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmazların imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan, taşınmazların toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve önceki ziraat bilirkişisi raporunu irdeleyen, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, uygulamada 3402 sayılı Kanun'un norm miktar sınırlaması dikkate alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1), (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı ...temsilcisinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi