Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/13203
Karar No: 2021/1949
Karar Tarihi: 31.03.2021

Danıştay 4. Daire 2016/13203 Esas 2021/1949 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/13203
Karar No : 2021/1949

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Hafriyat Nakliyat Metal Gıda Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, vergiden muaf esnaftan yapmış olduğu bir kısım hurda metal alımlarını sahte faturalar ile belgelendirdiğinden bahisle re'sen tarh edilen 2010/1-3 dönemi vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi ile 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; uyuşmazlık konusu dönemde davacıya fatura düzenleyen Halkalı Vergi Dairesi mükellefi ... Yapı Malz. İnş. Hafr. Nak. ve Met. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında yapılan tespitlerin, şirketin anılan yılda sahte fatura düzenlediğini ve gerçek bir faaliyetinin bulunmadığını somut olarak ortaya koymaya yeterli olmadığı ve davacıya düzenlenen faturalara konu emtiaların davacı tarafından alınmadığı yönünde de herhangi bir araştırmanın yapılmadığı anlaşıldığından, esnaf muaflığından yararlanan firmalardan gerçekleştirilen emtia alımlarının sahte faturalar ile belgelendirildiğinden ve buna göre emtia alımlarına isabet eden tutarlar üzerinden tevkifat yapılması gerektiğinden bahisle varsayım ve kanaate dayalı olarak yapılan dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk görülmediği; öte yandan, somut bir tespit yapılmaksızın kesilen özel usulsüzlük cezasında da hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacı adına, vergiden muaf esnaftan yapmış olduğu bir kısım hurda metal alımlarını sahte faturalar ile belgelendirdiğinden bahisle re'sen tarh edilen 2010/1-3 dönemi vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi ile 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davanın kabulüne ilişkin Mahkeme kararı davalı idarece temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı hükme bağlanmış, 227. maddesinde, üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait kayıtların tevsikinin mecburi olduğuna vurgu yapılmış, 229. maddesinde ise fatura; "satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika" şeklinde tarif edilmiştir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun vergi tevkifatı başlığı altında düzenlenen 94. maddesinin 13. fıkrasında ise, esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden hurda mal alımları için %2 tevkifat yapılacağı belirtilmiştir.
Bilindiği üzere hurda emtiası, ya bu emtianın ticaretini yapan tüccardan ya da vergiden muaf esnaftan alınabilmektedir. Buna göre, davacı şirketçe kayıtlarına alınan faturaları düzenleyen şahıs ya da şirketler hakkında davalı idare tarafından düzenlediği belirtilen vergi tekniği raporlarındaki tespitlerden, bunların düzenlediği ve sahte olduğu varsayılan faturaların gerçekten yapılan hurda teslimine dayandığının kabulü mümkün olmadığı gibi, söz konusu hurda tesliminin sahteci olduğu tespit olunanlarca kendisine yapıldığını kanıtlayamayan yükümlü şirket adına aynı faturalarda gösterilen bedelin, o şahıs ya da şirketlere ödendiğinin kabulü olanaksızdır.
Faturanın emtia teslimini gerçekleştirmeyen firmalarca düzenlenmesi durumunda, kayıtlara geçen hurdanın belgesiz emtia teslim eden kişi ya da şirketlerden alınıp, gerçekte faaliyeti olmayan şirketlerden temin edilen faturalarla da belgelendirilmesi olasıdır.
Şu halde, faturasız alınan hurda emtiasının, emtia ticareti yapmaksızın fatura düzenleyen mükelleflerce tanzimli faturalar ile belgelendirilmediğini ispat edemeyen davacının, bu alışlarını vergiden muaf esnaftan yaptığının kabulü de hukuka va hakkaniyete aykırı olmayacaktır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 2010 yılı hesaplarının incelenmesi neticesinde vergi inceleme raporu düzenlendiği, bu rapor uyarınca, davacının vergiden muaf esnaftan yapılan hurda alımlarını sahte faturalar ile belgelendirmek suretiyle bu alımlar nedeniyle yapılması gereken vergi tevkifatını yapmadığından ve gider pusulası düzenlemediğinden bahisle, sahte olduğu belirtilen faturaların içeriği toplam tutar esas alınarak davacı adına gelir(stopaj) vergisi tarhiyatı yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının fatura aldığı Halkalı Vergi Dairesi mükellefi ... Yapı Malz. İnş. Hafr. Nak. ve Met. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen ...tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda; şirketin yalıtım malzemeleri toptan satışı için 24/08/2009 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, mükellefiyetinin 28/11/2011 tarihinde re'sen terk ettirildiği, şirket temsilcisine defter belge isteme yazısının tebliğ edilemediği, şirketin yasal defterlerine ilişkin noter tasdik bilgisine ulaşılamadığı, 2009 ve 2011 yılına ait kurumlar vergisi beyannamelerinin verilmediği, 02/09/2009 tarihli yoklamada, iş yerinin 60+260 m2 etrafı çevrili boş arsa olduğu, tespit anında ücretli çalışanının olmadığı, iş yerinde 2 adet büro masası takımı, muhtelif oranda işlemeli demir bulunduğu; 22/06/2010 tarihli yoklamada, şirketin adreste faaliyetine devam ettiği, faaliyet konusunun hurda metal, metal korkulukları ve dış cephe inşaat (yalıtım) malzemeleri toptan alım satımı ve dış cephe yalıtım uygulamaları olduğu, kurum merkezinin idari ofis olarak kullanıldığı, şirketin deposunun bulunduğu, 9 ücretli çalışanın olduğu, iş yerinde demirbaş olarak muhtelif ofis donanımı, mobilya malzemesi, 1 bilgisayar, 1 telefon ve 1 faks cihazının bulunduğu; 28/10/2010 tarihli yoklamada, şirketin iş yerinde 15.000,00 TL değerinde demir profil, 1 adet kaynak makinası, 1 adet saç büküm makinası, 1 adet boya kazanı, 1 adet tava bulunduğu ve iş yerinde 10 işçi çalıştığı, ofiste demirbaş olarak 2 takım ofis masasının ve 1 adet televizyonun mevcut olduğu, şirketin deposunun bulunduğu; 14/12/2010 tarihli yoklamada, ödevlinin 22.800,00 TL değerinde malzemesinin olduğu, halen mevcut olan deposunda 1 adet kaynak makinası, 1 adet saç büküm makinası, 1 adet boya kazanı, 1 adet tava bulunduğu ve iş yerinde 8 işçi çalıştığı; 15/08/2011 tarihli yoklamada, adreste mükellefe ulaşılamadığı, mülkiyet sahibinin mükellefin adresi 1 yıl önce terk ettiğini beyan ettiği; 16/08/2011 ve 09/09/2011 tarihli yoklamalarda şirketin bulunamadığı; 28/11/2011 tarihli yoklamada, mükellefin adresi 3-4 ay önce terk ettiği, adreste başka bir mükellefin faaliyet gösterdiği hususlarının tespit edildiği, şirketin Bs formları ile 2009 yılında toplam 4.479.549,00 TL, 2010 yılında 35.839.094,00 TL, 2011 yılında 10.047.059,00 TL tutarında satış yaptığını bildirdiği, şirketin belge basım tarihinin 03/10/2009 olmasına rağmen, belge basım tarihinden önceki ay olan 2009/ Eylül ayında yüksek tutarda satış beyan ettiği,
şirketin katma değer vergisi hariç 2009 yılındaki 5.109.857,00 TL, 2010 yılındaki 29.292.670,00 TL, 2011 yılındaki 10.160.060,00 TL tutarında mal alışının hakkında sahte fatura düzenlediği yönünde vergi tekniği raporu tanzim edilmiş mükelleflerden yapıldığı, şirketin 2011/Nisan dönemi Ba ve Bs tutarlarının sıfır olmasına rağmen, diğer mükelleflerce ilgili dönemde Ba formu ile 1.818.860,00 TL tutarında şirketten mal alındığının bildirildiği, şirketin adına kayıtlı motorlu taşıt ve gayrimenkulünün bulunmadığı, ödenmemiş toplam 177.555,14 TL vergi borcunun olduğu ve düzenlediği tüm faturaların sahte belge olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığı tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, söz konusu mükellef tarafından yüksek tutarlı katma değer vergisi matrahları beyan edilmesine rağmen, yapılan yoklamalarda anılan hasılatları yapabilecek fiziki kapasiteye, emtiaya ve ticari organizasyona sahip olmadığının tespit edildiği, mal ve hizmet alımı yapıldığı bildirilen mükelleflerin çoğu hakkında sahte fatura düzenledikleri yönünde tanzim edilmiş raporlar bulunduğu, elde edilen yüksek cirolara rağmen tahakkuk eden vergilerinin ödenmediği hususları göz önünde bulundurulduğunda, şirketin uyuşmazlık konusu dönemde davacıya düzenlediği faturaların sahte belge niteliğinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, davacının kullandığı faturaların sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğunun tespiti halinde, bu faturaların vergiden muaf esnaftan yapılan alışverişin gizlenmesi maksadıyla kullandığının da kabulü gerekeceğinden, alımların vergiden muaf esnaftan yapılmadığına ilişkin iddianın ispat yükünün davacıya ait olması ve davacının da bu iddiayı ispatlayıcı nitelikte herhangi bir bilgi veya belgeyi dava dosyasına sunamaması karşısında, davacı adına yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık, aksi yönde verilen Vergi Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmında ise hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kısmen kabulü ve Mahkeme kararının vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi tarhiyatına ilişkin kısmının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi