Esas No: 2021/17263
Karar No: 2022/5130
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/17263 Esas 2022/5130 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, kullanım kadastrosuna itiraz hakkında açılmıştır. Davacı, müvekkilinin zilyetliğinde olan taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılan ve hata yapılan kısmıyla ilgili davada bulunmuştur. Mahkeme, davacının dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. İstinaf başvurusu sonrasında Bölge Adliye Mahkemesince karar esastan reddedilmiştir. Davalı İdare ise temyiz başvurusunda bulunmuştur. Ancak kesinlik kazanan orman tahdidine yönelik itirazda, bölge adliye mahkemesine dosyayı asıl yetkili ve görevli mahkemeye gönderme yetkisi tanınmıştır. Bu nedenle temyiz yoluna başvurulması mümkün değildir. Kararda geçen kanun maddeleri Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-a.3 ve 362/(1)-c maddeleridir. İlgili maddeye göre, yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının çözümlenmesi bölge adliye mahkemesinin görevindedir ve kararları kesindir. Temyiz yoluna başvurulamaz.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı ... İdaresi vekili tarafından vekalet ücretine hasren istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı ... İdaresi vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, ... ilçesi ... Köyü 195 ada 22 parsel sayılı taşınmazın müvekkili olan davacının zilyetliğinde olduğunu ve kullanım kadastrosu çalışmalarında 6831 sayılı Kanun'un 2/B hükmü uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan ve davacının zilyetliğinde olan kısımla ilgili hata yapıldığını ileri sürerek, yapılan hatanın düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı ...'ın davasının kesinleşen orman tahdidine yönelik olduğu, kesinleşen orman tahdidi içeresinde kalan ve 14.10.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda C harfi ile gösterilen 6.133,76 m² lik kısım hakkında kadastro mahkemesinin görevsiz olduğu gerekçesiyle, davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, mahkemenin görevsizliğine ve başvurulması durumunda dosyanın görevli ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, HMK'nin 331/2. maddesi gereğince, davaya görevli mahkemede devam edilmesi durumunda yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine, devam edilmemesi durumunda talep üzerine Mahkemece dosya üzerinden bu durumun tespitiyle davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine karar verilmiş, hükmün davalı ... İdaresi vekili tarafından vekalet ücretine hasren istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman tahdidine yönelik itiraza ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/(1)-a.3 bendinde “mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması halinde bölge adliye mahkemesinin, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği” belirtilmiş, aynı Kanun'un 362/(1)-c bendinde ise; yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararların temyiz edilemeyeceği düzenlenmiştir.
Anılan kanun maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden, HMK’de bölge adliye mahkemesine dosyayı asıl yetkili ve görevli mahkemeye gönderebilme yetkisini de taşıyan görev ve yetki ile ilgili kesin karar verme ve görev ve yetki hususunda uyuşmazlık çıkması halinde ise bu uyuşmazlığı kesin olarak çözme yetkisi tanındığı görülmektedir. Bu nedenle kanunda görev ve yetki hususunun en geç bölge adliye mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği açıkça görüldüğünden görev ve yetki hususunu inceleyen bölge adliye mahkemesi kararına karşı özellikle 362/(1)-c bendi hükmü de gözetildiğinde temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmalıdır.
Bu itibarla; dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, İlk derece mahkemesinin görevsizlik kararının eki niteliğindeki vekalet ücretine ilişkin kararını istinaf başvurusu üzerine inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi kararı kesin nitelikte olup, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından, davalı ... İdaresi vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... İdaresinin temyiz dilekçesinin 6100 sayılı HMK'nin 362/(1)-c maddesi gereğince REDDİNE, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın ise İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.