14. Hukuk Dairesi 2016/14891 E. , 2020/5148 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15/07/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından ayrı ayrı istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasın hükmen reddi talebine ilişkindir.
Davacılar vekili, muris ...’nun 10.05.2014 tarihinde ölümü ile davacı mirasçıların bugüne kadar Türkiye"nin hiçbir yerinden mirasçılık belgesi çıkarmadıklarını, zira ..."nun gayrimenkulü olmadığını, üzerine kayıtlı araç varsa da nerede kimde olduğunun dahi bilmediklerini, ..."nun ... Topçular Vergi Dairesine kayıtlı 6260101464 vergi sicil nolu ... İnşaat Ltd. Şti’nin faal olup olmadığı, şirketin kapatılıp kapatılmadığının varisleri tarafından bilinmediğini, haricen öğrendiklerine göre murisin ... ... Şubesine de borcu bulunduğunu, borç miktarının bilinmediğini, her hangi bir ... Yönetim A.Ş."ye borç devri yapılıp yapılmadığının da bilinmediğini, murisin uzun yıllar hastalığı ve çalışamaz durumda olması nedeniyle borçlarını ödeyemez durumda olduğunu, bu nedenle terekenin borca batık olduğunun hükmen tespiti ile, mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmü, tüm davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
Dava, TMK"nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre, davalılar ..., ... Vergi Dairesi Başkanlığı, ... ... Yönetim A.Ş. vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı ... T.A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda, davalılardan ... T.A.Ş.’nin, cevap dilekçesinde muristen alacaklı olmadığını bildirdiği görülmektedir. Mahkemece adı geçen davalı yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken aleyhine yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle; davalılar ..., ... Vergi Dairesi Başkanlığı, ... ... Yönetim A.Ş. vekillerinin temyiz itirazlarının reddine, (2.) bentte açıklanan nedenlerle; davalı ... T.A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan