15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5130 Karar No: 2018/1060 Karar Tarihi: 19.03.2018
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5130 Esas 2018/1060 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, eser sözleşmesinin feshi nedeniyle irad kaydedilen teminat mektubu bedeli ile ödenmeyen hakediş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme, davacının hakediş bedeli ile ilgili talebini kabul etmiştir. Ancak, kesin teminat mektubu bedelinin iadesi için SGK'dan ilişiksiz belgesinin getirilmesinin gerektiğine hükmedilmiştir. Sonuç olarak, mahkeme kararı davalı yararına bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, TBK'nın 117. maddesi değerlendirilmiştir.
15. Hukuk Dairesi 2016/5130 E. , 2018/1060 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin feshi nedeniyle irad kaydedilen teminat mektubu bedeli ile ödenmeyen hakediş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı yüklenicinin işin %80"ini tamamladıktan sonra davalı iş sahibinin 30.10.2012 tarihli uyarısına rağmen sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi"nin 48. maddesi gereğince işe devam etmemesi, davalı iş sahibinin de yolların yapımı yükleniciye ait olmakla birlikte yol yapımının gerçekleştirileceği yerlerde kamulaştırma işlemlerini yapmamış olması sebebiyle fesihte ortak kusurlu olduklarının ve fesihte ortak kusur halinde kesin teminat mektubunun irat kaydedilmesinin mümkün bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK"nın 117. maddesi hükmünce bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için bu alacağın muaccel olması yeterli olmayıp borcun kararlaştırılan kesin vadede ödenmemiş ya da alacaklının yöntemine uygun ihtarı ile borçlunun temerrüde düşürülmüş bulunması zorunludur. Sözleşmede kararlaştırılan kesin vade bulunmadığı gibi davadan önce davalıyı temerrüde düşüren bir ihtarname bulunmamaktadır. Sözleşmenin 11.2. maddesindeki düzenleme alacağın istenebilir olması ile ilgili olup kesin vade niteliğinde değildir. Bunun yanında sözleşmenin teminata ilişkin hükümler başlıklı 10.4.1. maddesi gereğince kesin teminatın iadesi için diğer koşulların yanında SGK"dan ilişiksiz belgesinin getirilmesi de gerekmektedir. Bu durumda mahkemece davacıya sözleşmenin 10.4.1. maddesi hükmünce SGK"dan bu işle ilgili ilişiksiz belgesini alıp sunması için süre verilip sunulması halinde talep miktarı da dikkate alınarak kesin teminat mektup bedeli ve hakediş alacağı ile ilgili davanın kabulü ile kabul edilen alacağa dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, kesin sürede SGK ilişiksiz belgesinin ibraz edilmemesi halinde teminatın iade koşulları gerçekleşmediğinden teminat mektup bedelinin iadesi talebinin reddine, talep miktarı da dikkate alınarak hakediş alacağı ile ilgili talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.