Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/16600 Esas 2020/1350 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16600
Karar No: 2020/1350
Karar Tarihi: 26.02.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/16600 Esas 2020/1350 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, bir taşınmazın davalılar adına tescil edildiğini ancak daha sonra bu tescilin mahalli iskan komisyonu kararı ile iptal edildiğini ve tescil için hukuki dayanağın ortadan kalktığını iddia ederek tapu kaydının iptali ve Maliye Hazinesi adına tescil edilmesini talep etmiştir. Ancak mahkeme, ilgili komisyonun benzer kararlarına karşı açılan idari davaların Danıştay tarafından bozulduğunu ve hak sahipliği yapılan idari düzenlemenin temel hukuk ilkeleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu gerekçe göstererek davanın reddine karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak 5543 sayılı İskan Kanunu'nun geçici 7/3. maddesi ve Mülga 2510 sayılı yasanın hak sahibi olanların hak sahipliğinin devam etmesi hükmüne yer verilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2016/16600 E.  ,  2020/1350 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, ... parsel sayılı taşınmazın göçebelerin iskanına dair Mahalli İskan Komisyonu kararına istinaden davalılar adına tescil edildiğini, ancak sonradan davalı aile temsilcisinin başvuru veya hak sahipliği karar tarihinden önce evinin olduğu hususunun tespit edildiğini, bu nedenle Mahalli İskan Komisyonu kararı ile davalıların hak sahibi yapılmasına dair önceki kararın iptal edildiğini, bu haliyle dava konusu taşınmazın davalılar adına tesciline ilişkin hukuki dayanağın ortadan kalktığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Maliye Hazinesi adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, ilgili Komisyonun benzer kararlarına karşı idari yargıda iptal davaları açıldığı ve bu davalara yönelik Danıştay’ın bozma kararlarının olduğu, tarafların hak sahipliği yapıldığı idarenin bu hak sahipliğini kazanmaya yönelik herhangi açık, net, kesin bir düzenlemeye yer verilmediği, temel hukuk ilkeleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ilgili kanunlar çerçevesinde haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    -KARAR-
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 12.07.2013 tarihinde kabul edilen 6495 sayılı kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen geçici 7/3 . fıkrasında Mülga 2510 sayılı yasaya göre hak sahibi olanların hak sahiplikleri herhangi bir koşul aranmaksızın bu kanuna göre devam eder hükmüne yer verilmek suretiyle yürürlükten kalkan 2510 sayılı Kanun döneminde hak sahibi olanların hak sahiplerinin herhangi bir koşul aranmadan devam edeceği vurgulanmış olup, davanın reddedilmesi bu gerekçeyle ve sonucu itibariyle doğrudur. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Çevre ve Şehircilik Bakanlığından harç alınmasına yer olmadığına, 26/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.