
Esas No: 2017/5194
Karar No: 2018/6497
Karar Tarihi: 11.12.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/5194 Esas 2018/6497 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit ve maddi-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak, davalı vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ..."in geldiği başka gelen olmadığı görülmekle duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasındaki okul kıyafeti satış sözleşmesine göre teslim edilmesi gereken malların zamanında teslim edilmediği gibi teslim edilen kısmının da ayıplı olması nedeniyle davalıya verilen 170.000,00"lik çekler ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, muhtemel ödemelerin ticari faiziyle istirdatına, davacının uğramış olduğu maddi ve manevi zararlar nedeniyle 10.000,00TL maddi ve 20.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının davacıya toplam 136.586,93TL"lik mal teslim ettiğini, davalının bunlardan sadece 2.134,10 TL"lik kısmını iade ettiğini, davalının malları herhangi bir itiraz ileri sürmeden teslim aldığını, tarafların maillerin delil olacağına dair bir anlaşmasının bulunmadığını, davalının bir kısım malları teslim etmeme nedeninin davacının verdiği çeklerin ödenmemesi olduğunu, 134.452,00TL yönünden davanın reddi ile 42.637,00TL yönünden davanın açılmasına davalı sebebiyet vermediğinden davanın reddine ve %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında bulunan 07/06/2011 tarihli sözleşme uyarınca davacıda sözleşme gereği toplam 134.452,93"TL"lik tekstil ürünü bulunduğu, ayıplı mal bedeli olan 6.582,00TL"nin bu miktardan düşülmesinin gerektiği, 170.000,00TL"lik çek verilmesi nedeni ile ve teslim edilen tekstil ürünü miktarı 134.452,00TL olduğundan aradaki 35.548,00TL"lik teslim edilmeyen tekstil ürünü nedeni ile davacının davalıya borçlu olamayacağı, böylece 35.548,00TL teslim edilmeyen ürün bedeli, 6.582,00TL ayıplı kabul edilen ürün bedeli olmak üzere toplam 42.130,00 TL ile yargılama sırasında ödenen 30.000,00TL olmak üzere toplam 72.130,00TL davacının davalıya borçlu olmadığının tespitinin gerektiği, teslim edilen ürünler nedeniyle davacının kâr kaybı zararının bulunduğunun kabulünün mümkün olamayacağı, 30.000,00TL"lik çekin haricen ödenmesi nedeni ile bu miktardan da davacı tarafın borçlu olamayacağı, ancak yargılama sırasında bu bedel ödendiğinden yargılama giderlerinde davalı lehine değerlendirilmesi gerektiği, davacı şirketin ayıplı ürünlerden kaynaklı anlaştığı firmalar nezdinde zor duruma düşmesinden dolayı itibar kaybı oluştuğundan 2.000,00TL"lik manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 72.130,00TL borçlu olmadığının tespitine, 2.000,00TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik isteklerin ve uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi ve başlatılmış bir icra takibi bulunmadığından tazminat isteklerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı tarafından davalıya mal siparişi için 7 adet toplam 170.000,00TL"lik çek verildiği, davalı tarafından davacıya 136.586,93TL"lik mal teslimi yapıldığı, bu teslimin bir bölümünün davacı defterlerinde kayıtlı faturalar ile bir kısmının ise her iki taraf mutabakatı ile dinlenilen tanık beyanları ile ispatlandığı, daha sonra davacının 2.134,10 TL"lik düzenlediği ve davalı defterlerinde kayıtlı iade faturası ile mal iade ettiği, böylece davalının davacıya 170.000,00TL"lik çek karşılığında 134.452,83TL"lik mal teslim ettiği anlaşılmaktadır. Malın teslimi her ne kadar kanuni delillerle ispatı gerekse de tarafların tanık dinlenilmesine muvafakat ettiği, davacının ilk önce 12/10/2012 tarihli keşifte kendi tanıklarını dinlettikten sonra 03/06/2014 tarihli duruşmada tanık dinletilmesine muvafakat etmiyorum demesinin sonuca etkisi yoktur. Ayrıca davalının teslim ettiği malların ayıplı olduğu tespit edilmiş ise de davacı süresi içinde ayıp ihbarında bulunduğunu ispat edemediğinden davacıya teslim edilen ayıplı mal bedelinin toplam bedelden düşülmesi mümkün değildir. Bu durumda davacının menfi tespit davası bakımından davacının verdiği 170.000,00TL"lik çeklerden 134.452,83TL"lik teslim edilen mal bedeli düşüldüğünde 35.547,17TL"lik kısmının bedelsiz kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece keşide tarihi önce olan çekler davalı tarafından teslim edilen mal bedeline sayılarak en son çeke tekabül eden 35.547,17TLyönünden menfi tespite karar verilmesi gerekirken daha fazlasına karar verilmesi ve ayrıca taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacıda manevi zarara sebebiyet vermeyeceğinden davacı yararına manevi tazminata karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 11/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.