Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde yetkisizlik kararı verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, 08.04.1987 tarihinde (1) gün süre ile dava dışı ...’nde geçen hizmetinin tespitini istemiş olup, davalı ..., işyerinin ...lunması sebebi ile yetki itirazında bulunmuş, mahkemece, davalı vekilinin yetki itirazı kabul edilerek işyerinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. Dava tarihi ve ihtilaf konusu döneme göre yürürlükte bulunun 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde yetki yönünden açık bir hüküm bulunmamasından ötürü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye ilişkin 9 ve 17. maddelerinin uygulanması gerekmekte olup, anılan yasal düzenlemelerde hizmet tespiti davalarında özel yetki kuralı bulunmadığından kamu düzenine ilişkin yetki kuralından da bahsedilemez. Hal böyle olunca, anılan Yasanın 9/2. maddesine göre, davalı birden fazla ise davacının seçimlik hakkı olup dava bunlardan birinin ikametgahı mahkemesinde açılabilir. Somut olayda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 9. maddesi hükmüne göre, davalı işverenin ya da davalı ... işlemlerinin yapıldığı il müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesi dahi yetkilidir. Bu halde mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 29.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.