Özel hayatın gizliliğini ihlal - Sistemi engelleme - bozma - verileri yok etme veya değiştirme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/1950 Esas 2014/26159 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/1950
Karar No: 2014/26159
Karar Tarihi: 22.12.2014

Özel hayatın gizliliğini ihlal - Sistemi engelleme - bozma - verileri yok etme veya değiştirme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/1950 Esas 2014/26159 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık ve mağdurun boşanma aşamasında olduğu ve sanığın mağdurun isim, soyisim ve fotoğrafını kullanarak sahte bir Facebook profil sayfası oluşturduğu iddia edilmiştir. Sanığın bu eylemi özel hayatın gizliliğini ihlal, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçlarını işlemektedir. İçtihat metninde, sanığın özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan beraat ettiği ancak verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca suçun işlendiği tarih başlığı yazılmadığı ve kovuşturmanın ertelenmesi hususu gözetilmediği için kararın bozulmasına karar verilmiştir. Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçu kapsamında mahkeme sanığın beraatine karar vermiştir.
Kanun maddeleri:
- TCK 136/1
- TCK 6/1-g
- CMK 223/2-a
- 6352 sayılı Kanun geçici 1. madde
- 1412 sayılı CMUK 321. madde.
12. Ceza Dairesi         2014/1950 E.  ,  2014/26159 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal, Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme
    Hüküm : CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince beraat


    Özel hayatın gizliliğini ihlal ve sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçlarından sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde
    Katılan ve sanık evli iken, aralarında çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle, boşanma aşamasında oldukları ve fiilen ayrı yaşamaya başladıkları, sanığın katılanın isim, evlenmeden önceki soyismi ve fotoğrafını kullanarak sahte facebook profil sayfası oluşturduğu, bu sayfada iletişim bilgisi olarak, katılanın kendi kullandığı mail adresine yakın bir başka mail adresi yazıldığı, bu şekilde sanığın özel hayatın gizliliğini ihlal, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçlarını işlediğinin iddia edildiği, olayda;
    Söz konusu Facebook adresine iletişim amacıyla verilen mail adresine erişim yapan IP adresi kullanıcısının tanık ... olduğunun tespit edildiği, tanık ...’ın beyanın da, katılan ve sanığın ayrılmadan önce komşuları olduğunu, aynı zamanda sanıkla aynı yerde çalıştıklarını, bahse konu sahte profili kendisinin oluşturmadığını, ancak kendisi ile aynı birlikte olay tarihinde aynı yerde görev yapan sanığın bankacılık işlemlerini yapmak için kendi adına olan internet bağlantısını kullandığını, bu nedenle IP adresinin tespit edilmiş olabileceğini beyan ettiği; katılanın profil sayfasındaki kendisine ait resmin yalnızca sanıkta olduğunu beyan etmesi dikkate alındığında, sanığın eyleminin sübut bulduğu anlaşılmakla,
    a-Katılanın facebook sayfasında yer alan resmin, özel yaşam alanına ilişkin ve özel hayatının gizliliğini ihlal edecek nitelikte olmadığı dikkate alınarak, kişisel veri niteliğindeki resmini, onun isim ve soy ismiyle birlikte, belirli olmayan ve birden fazla kişi tarafından algılanabilme imkanı bulunan facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde, hukuka aykırı olarak yayan sanığın sübut bulan eyleminin, TCK"nın 136/1. maddesinde tanımlanan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, oluşa ve dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçelerle, sanık hakkında beraat kararı verilmesi,
    Bozma nedenine göre de:
    TCK"nın 6/1-g maddesinde, ceza kanunlarının uygulanmasında, basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınların anlaşılacağının belirtilmesi karşısında, hükümden önce 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü gereğince, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    b- Suçun işlendiği zaman diliminin gerekçeli karar başlığına yazılmaması,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, berate ilişkin hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
    2- Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde
    Sahte facebook sayfasında kullanılan katılana ait resmin, katılanın kullandığı mail adresindeki profil resminden kopyalandığının iddia edildiği, bu şekilde sanığın, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçundan iddianame tanzim edildiği, olayda;
    Dosya kapsamı, sanık savunması ve tanık beyanı, fotoğrafın katılanın kullandığı mail adresinden kopyalandığına dair delil elde edilemediği gibi, katılanın bu yönde iddiası bulunmadığı ve eylemin sübut bulmadığı anlaşıldığından, mahmece, sanığın beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla,
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sübuta ve beraat hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.