15. Hukuk Dairesi 2016/5685 E. , 2018/1055 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup sözleşmenin feshi ile rücuen iş bedelinin 10.000,00 TL"lik kısmının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle sözleşmenin 36. maddesi hükmünce sözleşme fesih tarihine kadar davalının haklar ajansı iletişim danışmanlığı işini ifa ettiğinin anlaşılmış olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-01.11.2011 tarihli sözleşme ile davalı davacı şirketin markası ve markaları için iletişim stratejisi ve eylem planı hazırlayıp genel ajanslık hizmetleri sağlayacağı ve davacı ile davacıya bağlı ve ortaklarına ait tüm alt şirketlerin kurumsal kimlik çalışmalarını yapmayı üstlenmiştir. Sözleşme bu niteliği itibariyle eser sözleşmesi olup davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.
Eser sözleşmelerinde ana kural yüklenicinin işi sözleşme ve ekleri, iş sahibinin beklediği amaç ile fen ve tekniğine uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim ettiği ve bedele hak kazandığını, iş sahibi de bedeli ödediğini kanıtlamak zorundadır. Davacı eldeki davayı yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği edimleri ifa etmediğini ileri sürerek ödediği bedelin 10.000,00 TL"lik kısmının iadesi için açmıştır. Alacağın tamamının tespit edilmesi mümkün olup belirsiz alacak davası açılması mümkün olmamakla birlikte davacı 10.000,00 TL"lik kısmın iadesini istediğinden davanın 6100 sayılı HMK"nın 130. maddesinde düzenlenen kısmi dava niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir. Davalı yüklenicinin sözleşmenin 3.6. maddesindeki edimini yerine getirdiği anlaşılmaktadır. Davacı iş sahibinin 94.990,00 TL ödediği ihtilâfsızdır. Yanlar arasındaki uyuşmazlık davalı yüklenicinin hak ettiği danışmanlık hizmeti dışında sözleşme kapsamında iş yapıp yapmadığı, ne kadar bedele hak kazandığı ve bunun miktarının ne kadar olduğu hususlarında toplanmaktadır. Davalı tarafça yapılan işlerle ilgili delil listesine ekli
1 koli içerisinde CD"lerin de bulunduğu belgeler sunulmuş olup, bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de bilirkişi kurulu tarafından CD"lerin kendilerine teslim edilmediği belirtilmesine rağmen bu eksiklik tamamlatılmadan yapılan ödemelerin tamamlanan işleri nedeniyle yapılmış olduğunun karine olarak kabul edilmiş olduğu gerekçesi ile bu gerekçe itibari ile de eser sözleşmelerinde uygulanan ve az yukarıda açıklanan kuralın aksine ispat yükü davacıya yükletilerek ve kanıtlanmadığından dava reddedilmiştir.
Bu durumda mahkemece davalı vekilinin cevap dilekçesinin son sayfasında ek olarak belirttiği teslim edilen işlere ilişkin örnekler ile CD"lerin bulunduğu 1 adet kolinin mahkemeye verildiği bildirildiği ve dosya kapağındaki nota göre 2 adet katolog ile 2 adet CD"nin duruşma salonunda bulunduğu anlaşıldığından duruşma salonunda bulunan katolog ve CD"ler ve davalının cevap dilekçesi ekinde koli içinde bulunan CD ve teslim edilen işlere ilişkin örneklerin tümünün hükme esas alınan ... ve arkadaşları tarafından düzenlenen 27.01.2016 tarihli raporu veren bilirkişi kuruluna tevdii edilerek sözleşme uyarınca işleri yaptığı ve bedeli hak kazandığını ispatlama yükümlülüğünün davalı yükleniciye ait olduğu gözönünde bulundurularak ve davalının sözleşmenin 3.6. maddesinde yer alan yazılı danışmanlık hizmetini yerine getirdiği kabul edilerek sözleşme fiyatları ile davalı yüklenicinin hak ettiği iş bedeli ve sabit olan ödeme miktarına göre davacı iş sahibinin fazla ödemesi bulunup bulunmadığı ve miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp değerlendirilerek ve davanın kısmi dava olduğu da dikkate alınıp, sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1.630,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.