23. Ceza Dairesi Esas No: 2016/4569 Karar No: 2016/3418 Karar Tarihi: 24.03.2016
Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/4569 Esas 2016/3418 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2016/4569 E. , 2016/3418 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan şüpheliler ... ve...haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/03/2015 tarihli ve 2014/92921 soruşturma, 2015/24951 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın süre yönünden reddine dair... Sulh Ceza Hakimliğinin 25/05/2015 tarihli ve 2015/2348 değişik iş sayılı karar aleyhine ... Bakanlığınca verilen 21/12/2015 gün ve 26747/84644 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/01/2016 gün ve 2015/425909 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteminde; .... Sulh Ceza Hakimliğince, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın müştekiye 03/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği karara süresinden sonra 06/05/2015 tarihinde itiraz edildiği gerekçesi ile red kararı verilmiş ise de, soruşturmaya ilişkin işlemlerin müşteki adına .... Noterliğinin 25/04/2013 tarihli ve ...yevmine numaralı vekaletnamesi ve bu vekaletnameye istinaden düzenlenen 29/01/2014 tarihli yetki belgesi kapsamında vekil marifeti ile sürdürüldüğü, müşteki vekiline kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın 28/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, 06/05/2015 tarihli itiraz dilekçesinin 15 günlük yasal süre içerisinde sunulduğu anlaşılmakla, süresinde yapılan itirazla ilgili olarak esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11. maddesi uyarınca vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılmalıdır. Eğer tebligat hem vekile hem de asile yapılmışsa, tebliğe bağlanan hukuki sonuçlar vekile tebliğden itibaren doğar. Buna göre; somut olayda şikâyetçi kendisini vekille temsil ettirdiğine göre; şikâyetçinin müracaatı üzerine başlatılan soruşturma neticesinde verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın da şikâyetçinin vekâletname vermek suretiyle seçtiği vekile ya da onun yetkilendirdiği kişiye tebliğ edilmesi gereklidir. Bu bağlamda; şikâyetçi vekilinin 28/04/2015 tarihinde tebellüğ ettiği kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı 06/05/2015 tarihinde yaptığı itiraz süresinde olup; buna karşın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın şikayetçiye tebliğ edildiği tarih esas alınmak suretiyle şikâyetçi vekili tarafından yapılan itirazın süresinde olmadığından reddine ilişkin mercii kararı isabetli değildir. Bu açıklamalar ışığında; kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği"nin 25/05/2015 tarihli 2015/2348 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 24/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.