Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4938
Karar No: 2013/10132

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/4938 Esas 2013/10132 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafından 2981 sayılı Kanun gereği adına parselasyon yapılarak tapusunun alındığı iddiasıyla dava açıldı. Ancak taşınmazların taşlık ve kayalık olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildi. Kararın temyizi sonucunda Yargıtay'ın bozma kararında, taşınmazların ziraat bilirkişi kurulu aracılığıyla incelenerek taşlık ve kayalık kısımlarının ayrılması gerektiği belirtildi. Dava konusu yerin imar planı içerisine alınma tarihinin 3402 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce olması gerektiği kabul edildi. Mahkemece bozmaya uyuldu, ancak gerekli inceleme ve keşfin yapılmadığı belirtildi. Bu nedenle, yeniden keşif yapılması ve bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınması gerektiği vurgulandı. Davacı tarafından 20 yıldan fazla süre ile tasarruf edildiği kanıtlanırsa zilyetlik hukukî sebebine dayalı olarak taşınmaz edinilebileceği belirtildi.
Kanun Maddeleri:
- 2981 sayılı Kanun
- 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi
- 509 sayılı Kanun'un 2. maddesi
- 2/B madde uygulamaları
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2013/4938 E.  ,  2013/10132 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi.... Şirketi Temsilcisi ....tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı 25.03.1991 günlü dava dilekçesiyle; ... Köyünde murislerinden kalan ve zilyetliğinde bulunan 786, 787, 788, 789, 790, 791, 855, 856 ve 857 nolu taşınmazlarının davalı ... tarafından 2981 sayılı Kanun gereği adına parselasyon yapılarak tapusunun alındığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece; taşınmazların taşlık ve kayalık olduğu, zilyetlikle iktisap edilecek yerlerden bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 1992/9741-1993/11985 sayılı 24.11.1993 günlü kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “bölgede hangi tarihte arazi kadastro çalışmalarının yapıldığı, taşınmazların hangi nedenle tesbit dışı bırakıldığı ve o tarihteki niteliğinin kadastro müdürlüğünden sorulması, kısmen taşlık ve kayalık oldukları anlaşıldığından ziraat bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden inceleme yaptırılarak taşlık ve kayalık kısımlar ayrılmak suretiyle imar ve ihyaya ihtiyaç duyulmadan 1960 yılından bu yana ziraat edilebilen bölümlerin tesbit edilip taşınmazların hâkim unsurunu açıklayan rapor alınması ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki koşulların araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi ” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 1992/4915- 1993/ 7489 sayılı 05.07.1993 günlü ilâmı ile arazinin imar planı içerisine alınma tarihi 3402 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ise imar ve ihya yolu ile taşınmaz edinilemeyeceğinin kabul edildiği, dava konusu yerin ilk imar planı içerisine 28.10.1985’de alındığı, bu tarihinde 10.10.1987’den önceki bir tarih olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı miras şirketi temsilcisi tarafından esasa yönelik olarak, davalı ... Yönetimi tarafından ise gerekçeye ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1964 yılında yapılan tapulama çalışmalarında dava konusu yerler 509 sayılı Kanunun 2. maddesi gereği tapulama harici bırakılmışlardır. Bölgede 16.03.1989’da altı aylık ilân sonucu kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
    Dava konusu taşınmazlar 1986 yılında 2981 ve 3290 sayılı Kanun hükümlerine göre 724 ve 725 parsel olarak sınırlandırmaya tâbi tutulmuşlar, daha sonra yapılan ifrazlar sonucu çekişmeli parsellere ayrılarak davalı ... adına arsa niteliğiyle tapuya kaydedilmişlerdir.
    Mahkemece, bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; ilk ziraatçı bilirkişi raporunda dava konusu parsellerde 30-40 yıl öncesinde imar ve ihya çalışmalarının başladığı, mevcut durumu itibariyle üzerlerinde toprak çekilmesi ve teraslama işleminin tamamlanması, tesviye yapılması gibi işlemlere gerek olduğu açıklandığı halde, bozma sonrası alınan ziraatçı bilirkişi kurulu raporuna göre çekişmeli 787 nolu parselin az kısmında hububat ekili olup imar ve ihya işleminin tamamlanmadığı, dava konusu olan diğer parsellerde ise 25 yıl önce imar ve ihyanın tamamlandığı açıklanmış, mahkemece, raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verilmiş, taşınmazların bulunduğu yerde ilk tapulama işleminin 1964 yılında yapıldığı, imar planı içerisine alınma tarihlerinin ise 28.10.1985 olduğu, imar planı kapsamına alındığı tarihe kadar davacı tarafından 20 yıldan fazla süre ile tasarruf edildiği kanıtlanırsa, zilyetlik hukukî sebebine dayalı olarak taşınmaz edinilebileceği değerlendirilmemiştir.
    Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında seçilecek üç ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazların konumunun çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan kroki düzenlettirilmeli, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazlar hâkim tarafından gözlemlenmeli, üzerinde neler bulunduğu (bitki örtüsü, ağaçların cinsi,sayısı vb.) ayrıntılı olarak keşif tutanağına yazılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıklardan taşınmazların öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmış ise hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü sorulmalı, ziraatçı bilirkişi kurulundan taşınmazların konumu, eğimi, bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı ve zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadıklarını açıklayan rapor alınmalı, kısmen taşlık ve kayalık olan bölümler ayrılmalı, raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeli, taşınmazların imar planı kapsamına alındıkları tarihe kadar davacı tarafından 20 yıldan fazla süre ile tasarruf edildikleri kanıtlandığı takdirde zilyetlik hukukî sebebine dayalı olarak taşınmaz edinilebileceği gözetilmeli, önceki orman bilirkişi raporundaki bulgularda değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı miras şirketi temsilcisi ve davalı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14.11.2013 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi