(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2011/17988 E. , 2012/4697 K.
"İçtihat Metni"
... vekili avukat ... ile .... vekili avukat ... 2-.... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.7.2011 gün ve 371-328 sayılı hükmün davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu.
K A R A R
Davacı, davalının vekili olarak ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2003/158 E. Sayılı dosyasında tapu iptali, tescil davası açtıklarını ve davalının kızı ve vekili ... ile 28.2.2005 tarihli avukatlık sözleşmesi imzaladıklarını, açılan davada Mahkemenin tedbir vermemesi sebebi ile dairelerin parasına hükmedildiğini, karardan sonra vekaletnamedeki ahzu kabza yetkisinin kullandırılmaması hususunda kendisine ihtarname niteliğinde telgraf çekildiğini, bu dava sebebi ile toplam 27.461 TL vekalet ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 26.098,00 TL ücreti vekalet alacağının 01/08/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir.
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 175.maddesi “Her sene bilumum mahkemeler Ağustos"un birinden Eylül"ün beşine kadar tatil olunur.” hükmünü taşımakta; 177.maddede ise “Bu kanunun tayin ettiği mühletlerin bitmesi tatil zamanına tesadüf ederse bu müddetler ayrıca bir karar vermeğe lüzum olmaksızın tatilin bittiği günden itibaren yedi gün evvel uzatılmış addolunur.” hükmü bulunmaktadır.
Bu hükümlere göre; adli tatilde bakılamayacak olan davalarla ilgili olarak Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu tarafından belirlenen sürelerin son günü adli tatile rastladığı takdirde, bu süreler, adli tatilin bittiği günden itibaren yedi gün uzatılmış sayılır. Önemle vurgulanmalıdır ki; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 177.maddesinde öngörülen yedi günlük uzama, sadece sürenin adli tatil 2011/17988 2012/4697
Içerisinde bitmesi, eş söyleyişle, sürenin son gününün adli tatil içerisinde kalması halinde mümkündür. Buna karşılık, sürenin son günü adli tatilin bitiminden sonraki bir tarihe rastladığı takdirde, herhangi bir uzama söz konusu olamaz.Adli tatilin bitiminden sonraya rastlayan son günün resmi tatil olması da bu yönden sonuca etkili değildir.Somut olayda; Mahkemenin gerekçeli kararı 23.08.2011 Salı günü davalılar vekiline tebliğ edilmiş, 15 günlük temyiz süresi süresi 07.09.2011 ... günü sona ermiş,temyiz talebine ilişkin dilekçe ise 09.09.2011 ... günü verilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 175.maddesi uyarınca adli tatil, her yılın eylül ayının beşinci günü sona erer. Dolayısıyla, yeni adli yıl, o yılın altı eylül günü başlar. Somut olaydaki gibi, 15 günlük temyiz süresinin bittiği 07.09.2011 gününün resmi tatil günü de olmaması nedeniyle 177.madde uyarınca yedi günlük uzama söz konusu olamaz. Olayda, temyiz dilekçesi 09.09.2011 ... günü verilmiş olmakla, yasal süre içerisinde verilmemiştir ve bu nedenle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin de reddi gerekir.
SONUÇ:Açıklanan nedenle davacı vekilinin 09.09.2011 günlü temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 28.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.