Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3280
Karar No: 2022/5233
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/3280 Esas 2022/5233 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2022/3280 E.  ,  2022/5233 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosu

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davacının ...'a yönelik davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılara yönelik davasının ise kabulüne dair hükmün davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 29.12.2021 tarihli ve 2021/11412 Esas, 2021/13154 Karar sayılı ilamı ile davalı ... vekilinin temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine, davalı ... davalı ... vekilleri ile davalı ... vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine, davalı ... 'nun temyiz itirazlarının ise kısmen kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Uygulama kadastrosu sırasında, .... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 901 parsel sayılı 2.060,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 165 ada 32 parsel numarasıyla ve 1.800,91 metrekare yüzölçümlü olarak; eski 908 parsel sayılı 1.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 165 ada 39 parsel numarasıyla ve 1.557,10 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda davacı ... ve paydaşları adına kayıtlı bulunan eski 175 parsel sayılı 10.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 175 ada 4 parsel numarası ile 9.464,37 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda davalı ... adına kayıtlı bulunan eski 902 parsel sayılı 2.400,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 165 ada 33 parsel numarasıyla ve 2.405,11 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda davalı ... Kuşçu adına kayıtlı bulunan eski 907 parsel sayılı 3.600,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 165 ada 38 parsel numarasıyla ve 3.390,34 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
    Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında maliki ve paydaşı olduğu 165 ada 32, 39 ve 175 ada 4 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümünün eksildiğini ve sınırlarının yanlış belirlendiğini, 165 ada 32 parsel sayılı taşınmazdaki eksikliğin komşu 165 ada 33 parsel sayılı taşınmazdan; 165 ada 39 parsel sayılı taşınmazdaki eksikliğin komşu 165 ada 38 parsel sayılı taşınmazdan ve 175 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki eksikliğin ise taşınmaza komşu olup, haritasında yol olarak gösterilen tescil harici bölümden kaynaklandığını ileri sürerek, eski hale getirilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının, davalı ... 'a yönelik davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılara yönelik davasının ise kabulüne, 165 ada 32, 33, 38, 39 ile 175 ada 4 parsel sayılı taşınmazların uygulama kadastro tespitlerinin iptaline, fen bilirkişilerinin 17.11.2015 tarihli raporu ve eki 5 nolu krokisinde (A) harfiyle gösterilen 162.88 m²'lik kısmın 165 ada 39 parselden ifrazı ile 165 ada 38 parsele eklenmesine; (B) harfiyle gösterilen 82.63 m²'lik kısmın 165 ada 38 parselden ifrazı ile 165 ada 39 parsele eklenmesine; (G) harfiyle gösterilen 351.09 m²'lik kısmın 165 ada 33 parselden ifrazı ile 165 ada 32 parsele eklenmesine; Ek 13 nolu krokide (A) harfiyle gösterilen 470.17 m²'lik yolda bırakılan kısmın 175 ada 4 parsele eklenmesine, 165 ada 32 parsel sayılı taşınmazın 2.152,00 m² olarak tapu kaydındaki malikleri adına ve tapu kaydındaki niteliği ile tapuya tesciline, 165 ada 33 parsel sayılı taşınmazın 2.054.02 m² olarak tapu kaydındaki malikleri adına ve tapu kaydındaki niteliği ile tapuya tesciline, 165 ada 38 parsel sayılı taşınmazın 3.390.34 m² olarak tapu kaydındaki malikleri adına ve tapu kaydındaki niteliği ile tapuya tesciline, 165 ada 39 parsel sayılı taşınmazın 1.557.10 m² olarak tapu kaydındaki malikleri adına ve tapu kaydındaki niteliği ile tapuya tesciline, 175 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 9.934.54 m² olarak tapu kaydındaki malikleri adına ve tapu kaydındaki niteliği ile tapuya tesciline karar verilmiş; davacı ... tarafından 18.07.2016 tarihinde tavzih isteğinde bulunulması üzerine, 19.07.2016 tarihli ve "tashih şerhi" başlıklı karar ile hükmün 3. bendindeki "Fen bilirkişilerinin 17.11.2015 tarihli raporu ve eki 5 nolu krokisinde (A) harfiyle gösterilen 162.88 m²'lik kısmın 165 ada 39 parselden ifrazı ile 165 ada 38 parsele eklenmesine; (B) harfiyle gösterilen 82.63 m²'lik kısmın 165 ada 38 parselden ifrazı ile 165 ada 39 parsele eklenmesine." ibaresinin kaldırılarak yerine "Fen bilirkişilerinin 17.11.2015 tarihli raporu ve eki 5 nolu krokisinde (A) harfiyle gösterilen 162.88 m²'lik kısmın 165 ada 38 parselden ifrazı ile 165 ada 39 parsele eklenmesine; (B) harfiyle gösterilen 82.63 m²'lik kısmın 165 ada 39 parselden ifrazı ile 165 ada 38 parsele eklenmesine" ibaresi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve infazının bu şekilde yapılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... ve davalı ... tarafından tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 29.12.2021 tarihli ve 2021/11412 Esas, 2021/13154 Karar sayılı ilamı ile özetle “1. davalı .... vekili, tescil harici kısımdan 175 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilen ve teknik bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölüme ilişkin hükmü temyiz etmiş ise de, çekişmeli taşınmaz bölümü tescil harici yer olup, bu gibi yerlere yönelik davalarda Hazine ile ilgili kamu tüzel kişilikleri yasal hasım olduklarına göre, davalının husumet ehliyeti bulunmadığı gibi, davalının sözü edilen bölüme yönelik açılmış bir davası ya da açılan davaya müdahalesi de bulunmadığı, diğer taraftan Mahkemece verilen hüküm ile de sözü edilen kişi aleyhine hukuksal bir durum da yaratılmadığına göre, temyiz isteğinin hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine… 2. ... 165 ada 33 parselden ifraz edilerek 165 ada 32 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilen ve teknik bilirkişi raporunda (G) harfiyle gösterilen bölüme yönelik davalı ... vekilinin; tescil harici kısımdan 175 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilen ve teknik bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölüme yönelik davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine; 3. Davalı ... 'nun çekişmeli 165 ada 38 ve 39 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle, bilirkişi raporuna ekli (5) nolu krokide, (A) harfi ile gösterilen kısmın 165 ada 39 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek 165 ada 38 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, (B) harfi ile gösterilen kısmın ise 165 ada 38 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek 165 ada 39 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmiş, davacının tavzih isteği üzerine ise, bu kez (A) harfi ile gösterilen kısmın 165 ada 38 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek 165 ada 39 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, (B) harfi ile gösterilen kısmın ise 165 ada 39 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek 165 ada 38 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine şeklinde hüküm tashih edildiği; Ne var ki, Mahkemece yapılan tashih ile taraflara tanınan haklar değiştirildiği gibi, uygulama kadastrosu sonucunda 165 ada 39 parsel sayılı taşınmazın içerisinde tespit edildiği anlaşılan ve teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısım bu taşınmaza; 165 ada 38 parsel sayılı taşınmazın içerisinde tespit edildiği anlaşılan ve teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen kısım ise bu taşınmaza eklenmek suretiyle, çelişkiye de düşüldüğü; yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça verilen hükmün tashih veya tavzih suretiyle ; değiştirilmesi hukuken mümkün bulunmadığı; bu nedenle ile tashih şerhinde hukuka uyarlık görülmediği;Mahkeme kararı tashih yapılmamış şekli ile incelendiğinde ise sair temyiz itirazları yerinde olmamakla birlikte; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kadastro hakimi, doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorunda olup . Mahkemece, (A) harfi ile gösterilen kısmın 165 ada 39 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek 165 ada 38 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, (B) harfi ile gösterilen kısmın ise 165 ada 38 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek 165 ada 39 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verildiğine göre, taşınmazların yüzölçümlerinin de bu bölümlerin eklenip çıkarılması suretiyle belirlenip, buna göre tescillerine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek taşınmazların uygulama kadastrosu sonucu oluşan yüzölçümleri ile tescillerine karar verilmesinin de hatalı olduğuna”işaret edilerek bozulmuş olup Davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Öncelikle; davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin karar düzeltme istemi,hükme esas alınan teknik bilirkişi raporuna ekli Ek-13 nolu krokide A harfi ile gösterilen 470.17 m²'lik yolda bırakılan kısmın 175 ada 4 parsele eklenmesine dair hükme yöneliktir.
    1. Davacı ...; tapuda kendisi ve paydaşları adına kayıtlı olan eski 175 yeni 175 ada 4 parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastrosu sırasında yüzölçümünün eksildiği; eksikliğin komşu yoldan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmış olup bu yola ilişkin davası nedeniyle ...’a husumet yöneltmiştir. Mahkemece davacının, davalı ... 'a yönelik davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Zira; bu gibi tescil harici yerlerde pasif dava ehliyeti Hazine ve ilgili kamu tüzelkişiliğine aittir. Ne var ki; hükmü temyiz yetkisi kural olarak davanın taraflarına ait olmakla birlikte; temyizde hukuki yararı bulunmak kaydıyla üçüncü kişilerde hükmü temyiz edebilirler. Davalı olarak husumet yöneltilen ...’ın da yoldan yararlanma hakkı bulunduğuna, bir başka ifade ile hükmü temyizde hukuki yararı bulunduğuna göre temyiz isteminin esas yönünden incelenmesi gerekirken Dairenin karar düzeltme istemine konu ilamının 1. bendinde adı geçenin temyiz isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
    2. Davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin karar düzeltme istemlerinin esas yönüyle incelenmesine gelince;
    Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olaya gelince; Mahkemece,yukarıda belirtilen şekilde araştırma ve uygulama yapılmamış; Mahkemece taşınmaz başında alınan beyanlardan; davaya konu yol bölümünde tesis kadastrosundan sonra genişleme olduğu bildirilmekle birlikte; hükme esas alınan bilirkişi raporundan,bu taşınmaz bakımından tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosunun ölçeklerinin eşitlenip çakıştırma yapılıp yapılmadığı anlaşılamamış; tesis kadastrosu sırasında taşınmazın güney sınırında yer alan yol ile sınırının neresi olduğu; yolun ne zaman ve ne kadar genişlediği; yine beyanlarda bahsedilen kadim arkın neresi olup tesis kadastrosundan sonra ne zaman ve ne genişlikte daraltıldığı kroki üzerinde ayrıntısı ile gösterilmemiş; taşınmazın tesis kadastrosu ve 22/a uygulaması, uydu fotoğraflarındaki durumu ayrı ayrı krokilerde düzenlenerek keşfi takibe imkan sağlanmamıştır. Denetime imkan vermeyen soyut içerikli, gerekçesiz ve yetersiz fen bilirkişi rapor ve haritasına itibar edilerek hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; mahkemece harita mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak ve tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosunun ölçekleri eşitlenip üst üste çakıştırır ve tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosu sınırları ayrı ayrı renklendirilerek denetime imkan verir tarzda rapor alınmalı; tesis kadastrosu sınırı ve sonradan açıldığı bildirilen yol ile oluşan sınır tereddütsüz olarak belirlenmeli ve bu sınırların aynı kroki üzerinde; ayrı ayrı gösterilmesi istenmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bu yönden de bozulmasına karar verilmesi gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşılmıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle Hazine, ... ve davalı ... vekillerinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairenin 29.12.2021 tarihli ve 2021/11412 Esas, 13154 Karar sayılı ilamının 1. nolu bendi ile 2. bendin Hazine vekili ile ... vekilinin tescil harici kısım ile ilgili temyiz isteminin reddine ilişkin kısmının bozma ilamından çıkarılmasına ve çıkarılan 1. bendin yerine yukarıdaki (2) nolu bendin (29.12.2021 tarihli ve 2021/11412 Esas-13154 Karar sayılı ilamın) 1. bendi olarak yazılmasına ve Yerel Mahkeme hükmünün ek-13 krokide (A) harfi ile gösterilen 470,17 m2 lik yol bölümü yönünden Dairenin 29.12.2021 tarihli ve 2021/11412 Esas-13154 Karar sayılı ilamının 3. nolu bendine ilaveten BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
    istek halinde peşin harcın temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 02.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi