Esas No: 2021/11994
Karar No: 2022/5222
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11994 Esas 2022/5222 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, hatalı kadastro nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Ancak çekişmeli taşınmaz, 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satılarak tescil edilmiştir. Bu nedenle, Mahkemece eldeki davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir ve yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. Kararda, 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince hüküm bozulmuştur. Tarafların HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme talebinde bulunabileceği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi
- 6292 sayılı Kanun
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Hatalı Kadastro Nedeniyle Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davacılar ... ve ... davanın devamı sırasında hisselerini devir ettiklerinden bunlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacılar ..., .... ve ... yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında, ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 110 ada 2 parsel sayılı 96,37 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1990 yılından beri ...’nın kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak, Hazine adına tespit ve 07.09.2010 tarihinde tescil edildikten sonra, yargılama sırasında 01.08.2013 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereğince ...’ya satılarak bu kişi adına tapuda kayden intikal ettirilmiştir.
Davacı ... ve arkadaşları vekili 15.04.2013 tarihli dilekçesiyle, müvekkilleri olan davacıların .... ilçesi ... Mahallesi 110 ada 1 parselin zilyedi olduğunu ve anılan taşınmazın davacılar adına tespit gördüğünü, ancak bu parselin 123,45 m2 olması gerekirken kadastro sırasında 10 - 15 m2 daha küçük ölçülerek davalı adına tespit gören 110 ada 2 nolu parsele ilave edildiğini belirterek, 110 ada 2 nolu parsel lehine fazla tespit edilen 10 - 15 m2’nin iptal edilerek davacıların kullanımında bulunan 110 ada 1 nolu parsele birleştirilmesi ve davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu edilen ve keşif krokisinde A harfi ile işaretli 6,04 m²’lik kısmın davacıya ait 110 ada 1 parsel içerisinde kalan yer olduğu gerekçesiyle davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, yazılı gerekçeyle, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu karar yerinde görülmemiştir. Şöyle ki; bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan hukuki işlem, idari işlem niteliğinde 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satış işlemi olup, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
Somut olaya gelince; davacılar vekili, 15.04.2013 tarihli dava dilekçesiyle, hatalı kadastro tespiti nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açmış, çekişmeli taşınmaz ise 01.08.2013 tarihinde 6292 sayılı Kanun uyarınca ...’ya satılarak bu kişi adına tescil edilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı, eldeki davayı 29.03.2016 tarihinde açmış olup dava konusu 150 ada 1 parselin tamamı 6292 sayılı Kanun uyarınca 13.01.2015 tarihinde davalı ...’ya satılarak tapuda adına tescil edilmiştir.
Hal böyle olunca; çekişmeli taşınmaz 6292 sayılı Kanun uyarınca satılarak davalı ... adına tescil edildiğine ve dosya kapsamından da idari işlem niteliğindeki satış işleminin idarece geri alındığı ya da idari yargıda iptal edildiği anlaşılamadığına göre, Mahkemece, eldeki davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 02.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.