Esas No: 2021/9424
Karar No: 2022/5223
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9424 Esas 2022/5223 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/9424 E. , 2022/5223 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda bozma sonrası Mahkemece, asıl ve birleşen dava yönünden ret kararı verilmiş olup, hükmün birleşen dava davacısı Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Trabzon ili ... ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 131 ada 41 parsel sayılı 4.752,78 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Ocak 1288 tarih ve 383 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak, tarla ve çalılık vasfıyla, 1/2 paylı olarak davalılar ... ve ... adına 2002 yılında tespit edilmiştir.
Davacı ... dava dilekçesinde, ... ilçesi ... Köyü 131 ada 41 parsel sayılı taşınmazın dedesi ... adına kayıtlı iken kadastro sırasında davalılar adına yazıldığını, yapılan kadastro tespitinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın dedesi adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle; birleştirilen davanın davacısı Orman İdaresi vekili ise, çekişmeli parselin orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle dava açmış ve yargılama sırasında dava dosyaları birleştirilmiştir.
Mahkemece verilen, asıl davanın reddine, birleştirilen 2003/70 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne, 131 ada 41 parselin fen bilirkişi ... ... tarafından düzenlenen 25.06.2014 tarihli bilirkişi raporu ekindeki krokide (B) harfi ile gösterilen 2.252,76 m²'lik kısmının iptali ile aynı ada son parsel numarası verilerek orman vasfıyla Hazine adına, kalan ve (A) harfi ile gösterilen 2.500,02 m²'lik kısmının ise tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline ilişkin önceki hüküm, davalı ... ve birleştirilen dosya davacısı Orman İdaresi vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 21.06.2016 tarih ve 2015/9352-7335 Esas, Karar sayılı ilamıyla; “Dosyada bulunan orman bilirkişi raporlarında yörede 6831 sayılı Kanuna göre 06.09.1994 tarihinde yapılmış orman tahdidinin bulunduğunun belirtilmesine rağmen tahdide ilişkin tutanaklar ve tahdit haritasının ilgili yerlerden getirtilerek uygulanmadığı ve orman bilirkişi raporlarının denetlenebilirliğinin sağlanamadığı, kural olarak; bir yerde orman kadastrosu yapılıp kesinleşmişse bir taşınmazın öncesinin niteliğinin ve hukukî durumunun kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanması suretiyle çözümleneceği, yörede kesinleşen orman tahdidinin bulunmasına rağmen tahdit haritası uygulanmadan hüküm kurulduğu açıklanarak, kesinleşen orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin ilgili yerlerden getirtilmesi, kesinleşen orman kadastro haritası ile geniş kadastro paftasının ölçekleri eşitlenerek çekişmeli taşınmaz ile çekişmeli taşınmaza komşu olan taşınmazlarla birlikte gösterecek şekilde usûlünce uygulama yapılarak çekişmeli taşınmazın orman kadastro sınırları içinde ve dışında kalan bölümlerinin duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl dava ve birleşen 2003/70 Esas sayılı davanın reddine, dava konusu 131 ada 41 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, birleşen dosya davacısı Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişme konusu taşınmazın bulunduğu yerde; 1994 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu uygulamalarına esas olmak üzere 6831 sayılı Kanuna göre orman sınırlarının tespiti çalışması bulunmaktadır.
Mahkemece, dava konusu parselin tamamının orman sayılmayan yerlerden olduğu, kuzeyinde ve doğusunda bulunan orman parselleriyle bütünlük oluşturmadığı, her ne kadar dava konusu parsele dayanak teşkil eden ocak 1288 tarih ve 383 sıra numaralı tapu kaydı ve 04.10.1943 tarihli adi yazılı satım senedi uygulanamamış olsa da mahalli bilirkişilerin beyanlarından zilyetlik şartlarının davalılar lehine gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın reddine ve taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki; mahallinde 08.09.2017 tarihinde gerçekleştirilen keşif sırasında yapılan hakim gözleminde, taşınmazın bir kısmının üzerinde orman ağaçlarının bulunduğu belirtildiği halde, keşif sonrası alınan bilirkişi raporlarında parsel üzerinde orman ağaçlarının bulunduğuna ilişkin herhangi bir tespit yer almadığı gibi, bilakis taşınmazın bir bölümü üzerinde yaşlı incir ağacı ve kültüre edilmiş karayemiş meyve ağaçlarının bulunduğu açıklanmış olup, böylelikle mahkeme hakiminin keşif tutanağına geçirilen gözlemi ile bilirkişi raporları çeliştiği halde bu çelişki üzerinde durulmamış; bozma öncesi hükme esas alınan 25.06.2014 tarihli orman bilirkişi raporunda, taşınmazın B harfi ile gösterilen bölümü üzerinde hali hazırda 20-30 yaşlarında gürgen, ... ve ardıç gibi orman ağaçlarının bulunduğu, genel yamaç eğiminin çok yüksek olması nedeniyle toprak muhafaza karakteri taşıdığı ve son dönemde taşınmaz üzerinde aktif tarım yapılmadığı belirlemelerine yer verilmesine rağmen, bozma sonrası hükme esas alınan 28.09.2017 tarihli orman bilirkişi raporunda, taşınmazın B harfi ile gösterilen bölümü üzerinde eylemli olarak çapa bitkileri tarımının yapıldığı, genel yamaç eğiminin düşük olduğu, toprak muhafaza karakteri taşımadığı ve üzerinde meyve ağaçlarının bulunduğu belirtilmek suretiyle raporlar arasında yaratılan çelişkinin giderilmesi amacıyla bozma sonrası iki ayrı bilirkişi raporu aldırıldığı halde B bölümü ile ilgili olarak bilirkişilerce ulaşılan iki maddi bulgu arasındaki çelişkinin sebepleri net olarak ortaya konulmamış; ayrıca 28.09.2017 tarihli orman bilirkişi raporunda taşınmazın 1955 tarihli ... fotoğrafında bütün halde üzerinin açık olduğu belirtilmiş olup, söz konusu ... fotoğrafının incelenmesinde taşınmaz üzerinde birtakım koyulukların mevcut olduğu tespit edilmiş olmasına rağmen, bilirkişi raporunda ... fotoğrafında tespit edilen bu koyulukların nedeni izah edilmediği gibi, Mahkemece de bilirkişi raporu ile ... fotoğrafı arasında ortaya çıkan bu çelişki giderilmeden hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece, keşif mahallinde yapılan ve keşif tutanağına geçirilen mahkeme hakiminin gözlemi ile bilirkişi raporlarının neden farklılık arzettiği açıklığa kavuşturulmalı; bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporu ile bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporları arasında taşınmazın B harfi ile gösterilen bölümü yönünden oluşan maddi bulgulara ilişkin çelişkinin sebeplerinin net olarak ortaya konulması istenilmeli ve çekişmeli taşınmaza ilişkin 1955 tarihli ... fotoğrafında görünen koyuluğun nedeninin açıklanması yönünden bilirkişilerden ek rapor aldırılmalı; anılan hususların ek raporla çözülmesinin mümkün olmaması halinde ise, mahallinde yeniden keşif yapılarak önceki bilirkişilerden farklı bilirkişilerden Yargıtay denetimine açık rapor aldırılarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, birleşen davanın davacısı Orman İdaresi vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 02.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.