Esas No: 2021/17584
Karar No: 2022/5231
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/17584 Esas 2022/5231 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hazine tarafından açılan kadastro tespitine itiraz davasında, tapu kayıtları geriye doğru davalılar yararına Kadastro Kanunu'nun 46. maddesi koşullarının oluştuğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Ancak Yargıtay 16. Hukuk Dairesi tarafından dosya iki kez geri çevrilmiş ve taşınmazlar hakkında mükerrer tespit olup olmadığı, önceki tarihli kadastro tutanak örnekleri ve Asliye Hukuk Mahkemesi ile Kadastro Mahkemesi'nin dosyalarının durumu hakkında net bir bilgi belge bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, mahkemece bu hususların sıkı bir şekilde araştırılması, gerekli yazışmaların yapılması, delillerin birlikte değerlendirilmesi ve mera yönüyle araştırma yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Sonuç olarak, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde görülmüş ve yerel mahkeme hükmü bozulmuştur.
Kanun maddeleri: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 5. ve 46. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
2010 yılında yapılan Kadastro sırasında Kangal İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 109 ada 17; 111 ada 146 ve ... Mahallesi 213 ada 151; 212 ada 119 parsel sayılı sırasıyla 75.500,00; 17.750,00; 16599,00; 43.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, toprak tevzii tapusu ile Hazine adına kayıtlı oldukları ancak tapu kaydının oluşum tarihinden geriye doğru ... ... ... mirasçıları olan davalılar yararına 3402 sayılı Kanun’un 46. maddesi koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davalılar ... vs. adına iştiraken tespit edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine çekişmeli 111 ada 146; 109 ada 17, 212 ada 119, 213 ada 151 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline,karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı Hazine’nin dayandığı ve toprak tevzi çalışmaları sonucu oluşan tapu kayıtlarının oluşum tarihinden geriye doğru davalılar yararına 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 46. maddesi koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Ne var ki; dosya Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından iki kez mahkemesine geri çevrilmiş olup; 05.07.2017 tarihli ilk geri çevirme ilamı sonrasında; dosya arasına gelen bilgi ve belgelerden ... Mahallesi 212 ada 119 ve 213 ada 151 parsel sayılı taşınmazlar hakkında; 29.11.2020 tarihli ikinci geri çevirme ilamı sonrasında dosya arasına gelen bilgi ve belgelerden ise bu kez de ... Mahallesi 109 ada 17 ve 111 ada 146 parsel sayılı taşınmazlar hakkında iş bu dosyada mübrez 2010 tarihli kadastro tespit tutanaklarından önceki tarihlerde de kadastro tespit tutanaklarının düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Nitekim: Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 29.12.2020 tarihli ve 2020/1055 Esas, 2020/6548 Karar sayılı geri çevirme kararında da; “..davaya ve temyize konu ... Mahallesi 212 ada 119 ve 213 ada 151 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak Kangal Kadastro Mahkemesi’nin 1997/3 Esas sayılı dosyada Kadastro Müdürlüğü’ne yazdığı 18.05.2000 tarihli müzekkerede "... Mahallesi 212 ada 119 ve 213 ada 151 parsel sayılı taşınmazların Asliye Hukuk Mahkemesinin 1974/727 Esas sayılı dosyasında davalı iken görevsizlikle mahkememize gelen dosyamızda davalı olduğundan tapulama tutanak asıllarının gönderilmesi" şeklinde yazı yazıldığı ;bahsi geçen Kangal Kadastro Mahkemesinin 1997/3 Esas sayılı dava dosyasının bulunduğu yerden getirtilerek dosya arasına konulması ve 212 ada 119 parsel sayılı taşınmaza ait (iş bu dosyamızda davaya konu taşınmazla, yüzölçümü, mevkii ve miktarı aynı) 27.04.1999 tarihli kadastro komisyon tutanağı bulunduğu; bu komisyon kararı ile Hazine adına tesciline karar verilip akabinde malik sütununun Kangal Kadastro Mahkemesinin 1997/3 Esas ve Asliye Hukuk Mahkemesinin 1974/727 Esas sayılı dosyalarında davalı olduğu şerh edilerek malik sütununun üzeri çizilmek suretiyle boş bırakıldığı görülmekle eldeki iş bu dosyada ise aynı parsele ilişkin olarak 13.07.2010 tarihinde tekrar kadastro tespit tutanağı düzenlenmiş olmakla; aynı taşınmaz hakkında hangi nedenle 2 ayrı tarihte düzenlenmiş kadastro tespit tutanağının bulunduğunun Kadastro Müdürlüğün'den sorularak tespit edilmesi, buna ilişkin tüm cevabı yazılar ile bilgi ve belgelerin dosya arasına konulması” istenilmiş olup geri çevirme kararları sonrasında bu hususu aydınlatan bir bilgi belge dosyaya konulmadığı gibi; aksine bu kez de ... Köyü 111 ada 146 ve 109 ada 17 parsel sayılı taşınmazlar hakkında da (... Mahallesindeki 212 ada 119 ve 213 ada 151 parsel sayılı taşınmazlar gibi) 2010 tarihinden evvel ayrıca bir kadastro tuanağı düzenlenip Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1974/727 Esas sayılı dosyasında davalı olduklarından bahisle 22.02.1995 tarihinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesi’ne devredildiğinin yazılı olduğu görülmüştür.
Sonuç itibariyle iş bu dosyada davalı bulunan taşınmazların tümü hakkında neden iki ayrı tarihte iki ayrı tutanak düzenlendiği; taşınmazlar hakkında mükerrer tespit olup olmadığı; var ise nedeni ile; önceki tarihli kadastro tespit tutanaklarında yer alan ve genel mahkemeden devirle gelen dava dosyalarının kapsamının ve akıbetinin ne olduğu anlaşılamamıştır. Açıklanan bu hususlardaki tereddüt giderilmeksizin dosyanın esası hakkında inceleme yapılamayacağı anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca; öncelikle yukarıda açıklanan hususlar mahkemece sıkı bir şekilde araştırılmalı; Kadastro Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; aynı parseller hakkında neden ikinci bir kadastro tespit tutanağı düzenlendiği sorulup saptanmalı; sorulacak yazı cevabına dosya arasındaki 2010 tarihli kadastro tespit tutanakları ile geri çevirme kararları sonrası dosyaya gelen yazı cevapları arasında bulunan önceki tarihli kadastro tutanak örnekleri de eklenmeli ve öncelikle 2010 tarihli ikinci kadastro tutanaklarının mükerrer olarak düzenlenip düzenlenmediği tespit edilmeli; yine Kangal Kadastro Mahkemesinin 1997/3 Esas ve (Genel Mahkemeden aktarıldığı anlaşılan) Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin 1974/727 Esas sayılı dosyaları bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulmalı; şayet bu dosyalar derdest ise eldeki dava dosyası ile birleştirilmesi gerekip gerekmeyeceği ve tutanaklar mükerrer olarak tespit edilmiş ise mükerrer olan tutanakların iptaline karar verilmesi gerekip gerekmediği de tartışılıp değerlendirilmeli; belirtmelik tutanaklarında geçen hususlar (taşınmazların evvelki niteliği, işgal tarihleri, varsa belirtmelik tutanaklarına esas tapu ve vergi kayıtları) incelenerek somut uyuşmazlıkta mera yönüyle araştırma yapılması gerekip gerekmeyeceği de düşünülmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller ve bahsi geçen dava dosyaları birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 02.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.