Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin istemine ilişkin olup mahkemece protokol uyarınca davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hüküm davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili ile davalı arasında imzalanan eser sözleşmesi kapsamında yüklenici olan müvekkilinin sözleşme yerine getirdiğini ancak hakediş alacağının ödenmediğini, takip başlattıklarını, davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptâline ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının edimini gereği gibi yerine getirmediğini, yerine getirilen kısma ait hakediş ödemelerinin yapıldığını, ödeme yapılmasına rağmen bu ödemelere ilişkin fatura kesilmediğini, davacının kestiği dava konusu faturaların noter kanalıyla iade ettiklerini, faturadaki birim fiyatların fahiş olduğunu, davacının üstlendiği işi başka bir firmaya yaptırmak zorunda kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Yargılamanın devamı sırasında davacı tarafça dosyaya 30.12.2015 tarihli tarafların imzasını havi anlaşmazlığın sulh yoluyla çözümüne dair protokol sunulmuş, protokolde davalı şirketin yapması gereken ödemeler vadeye bağlanmış, protokole göre vadesi belirlenen ödemelerin tamamı süresinde ve zamanında ödendikten sonra davacı tarafından bütün yasal başvurulardan feragat edileceği, son ödeme tarihine kadar borç protokolde kararlaştırılan hali ile kapatılmaz ise tarafların protokol ile bağlı olmayacağı kararlaştırılmıştır.
Davacı vekili 23.05.2016 havale tarihli dilekçesinde asıl alacağın tamamının ödendiği ancak ödemeler protokol uyarınca zamanında yapılmadığından davanın açılmasından doğan masraflar, vekâlet ücreti ve icra inkâr tazminatından davalının sorumlu olacağını beyan etmiş, dilekçesi ekinde ödeme dekontlarını sunmuştur.
Mahkemece protokol uyarınca ödemelerin yapıldığı, ne var ki gecikmiş ödeme olan 10.000,00 TL"nin 18.04.2015 tarihinde ödenmiş olup bu ödemenin sembolik bir ödeme olduğu belirtilmiş ise de 15.03.2015 tarihinde yapılması gereken ödemenin önceki kalan ödemeyle birlikte 12.04.2016 tarihinde 290.000,00 TL olarak ödendiği, bu haliyle protokol şartlarına uyulmadığı anlaşıldığından asıl alacak yönünden dava konusuz kalmış ise de masraf, vekâlet ücreti ve icra inkâr tazminatı yönünden mahkemece değerlendirme yapılıp, bu hususta karar verilmesi gerektiğinden, kararın bu nedenle bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.