Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1121 Esas 2019/5113 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1121
Karar No: 2019/5113
Karar Tarihi: 04.12.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1121 Esas 2019/5113 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'nin 23. Hukuk Dairesi, bir kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, dava şartı noksanlığı bulunması nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerektiği, ancak ilk derece mahkemesinin görevsizliğine karar verdiği gerekçesiyle davaya yeniden bakılması gerektiği sonucuna ulaşmıştır. Davacılar vekili, bu kararı istinaf kanun yoluna götürmüş, ancak Bölge Adliye Mahkemesinin kararı kesinlik kazanmıştır. HMK'nın 353/1-a/3. ve 362/1-c maddeleri gereğince, Bölge Adliye Mahkemesinin ilk derece mahkemeleri arasındaki görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin olarak giderme yetkisi olduğu ve bu uyuşmazlıkların en geç Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla çözümlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, davacılar vekilinin temyiz istemi reddedilmiştir. 1163 Sayılı Kanun'un 99. maddesi, Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu halleri düzenlemiştir.
23. Hukuk Dairesi         2018/1121 E.  ,  2019/5113 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

    - K A R A R -
    Davacılar vekili, davalılar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı ... Kooperatifinin 14 dairenin tapusunu vermeden feshedildiği için tapuların diğer davalıya devredilemediğini, ihya davası açılarak kooperatifin ihya edildiğini, davalılar arasında derdest tapu iptal ve tescil davası olduğunu ve davaların birleştirilmesini, davalı ... Kooperatifi adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek , davacıların murisi adına tahsis edlen taşınmazın müvekkilleri adına tescilini, tescil talebi kabul edilmez ise taşınmazın değerini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, cevap dilekçesi vermemiştir.
    Mahkemece dosya kapsamına göre; davacıların murisi ile ... Kooperatifi arasında üyelik ilişkisi bulunmasa da, kooperatifin tacir olduğu ve ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, ihtiyari dava arkadaşlarından biri hakkında özel yetkili mahkemede görevli olması durumunda usul ekonomisi ve çelişkili kararların çıkmasının önlenmesi amacıyla davaya özel yetkili mahkemenin bakacağı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekilince istinaf kanun yoluna götürülmüştür.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi incelemesi sonucu; ilk derece mahkemesince davanın ticari dava niteliğinde olduğu ve 1163 Sayılı Kanun"un 99. maddesi gereği ticaret mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin kararının doğru olduğu, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunmasından dolayı davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken görevsizliğe karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin düzeltme dışında kalan istinaf başvurusunun reddi ile hüküm fıkrasının düzeltilerek yeniden esas hakkında davanın usulden reddine şeklinde karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    HMK"nın 353/1- a/3. maddesinde; "Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması halinde bölge adliye mahkemesinin esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği", 362/1-c maddede ise; "Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri .
    arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararların temyiz edilemeyeceği" düzenlenmiştir.
    Anılan yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesine kendi yargı çevresinde bulunan mahkemeler arasındaki görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarını kesin olarak giderme yetkisi tanındığı, bu uyuşmazlıkların en geç Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesinin görev ve yetkiye ilişkin kararını istinaf başvurusu üzerine inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi kararı kesin nitelikte olup, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla davacılar vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacılar vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine 04.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.