20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/4052 Karar No: 2013/10108 Karar Tarihi: 14.11.2013
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/4052 Esas 2013/10108 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, Gölgeli Köyünde bulunan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, davanın kabulü ile 6125 m2 kısmın davacı adına tapuya tescil edilmesine karar vermiştir. Ancak, davalı Hazine tarafından yapılan temyiz başvurusu sonrasında Yargıtay 20. Hukuk Dairesi kararı bozmuştur. Bozma ilamında orman olup olmadığının saptanması gerektiği vurgulanmış ve dava dosyası yeniden incelenerek karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yapılan inceleme sonucunda ise dava kabul edilmiş ve 6125 m2 kısmın davacı adına tapuya tescil edilmesine karar verilmiştir. Kararda, Medeni Kanunun 713. maddesi uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkin olduğu, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1980 yılında yapılmış ve kesinleşmiş olduğu belirtilmiştir. Kanun maddesi, tapusuz taşınmazın kazandırılması için gerekli olan koşulları belirtmektedir.
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/4052 E. , 2013/10108 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 16.06.2008 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Gölgeli Köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 6125,00 m2 kısmın davacı adına tapuya tesciline, karar verilmiş, davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05.04.2007 tarih 2007/1936 - 4565 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; "Dosya arasında bulunan fotoğraflarda dava konusu taşınmaz sınırında çalılar bulunduğu ve eğiminin yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Medenî Kanunun 713. maddesi gereği tescil davalarının Hazineye, ilgili kamu tüzel kişilerine ve varsa tapu maliklerine veye mirasçılarına karşı açılması gerektiği halde mahkemece Orman Yönetiminin yokluğunda ve çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı konusunda incelenme yapılmadığı, ayrıca taşınmazın meraya tahsisli saha içerisinde olduğu fen bilirkişisince bildirilmiş olmasına karşın mera araştırmasının yetersiz olduğu, bu nedenle mahkemece Orman Yönetimi davaya dahil edildikten sonra, yeniden yapılacak inceleme ve araştırma ile taşınmazın orman olup olmadığının saptanması, orman olmadığının tesbiti halinde zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması" gereğine değinilmiştir. Yargıtay bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 6125,00 m2 kısmın davacı adına tapuya tesciline, karar verilmiş hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1980 yılında yapılıp kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. Bölgede orman kadastrosu yapılmamıştır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 14/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.