Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2013/10121 Esas 2013/12123 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10121
Karar No: 2013/12123
Karar Tarihi: 10.06.2013

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2013/10121 Esas 2013/12123 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2013/10121 E.  ,  2013/12123 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki kamulaştırılan taşınmaza tecavüzlü hale gelen bina bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: davalı Hazinesi hakkındaki davanın husumetten, ... aleyhine açılan davanın ise 30 günlük hak düşürücü süreden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, kamulaştırılan taşınmaza tecavüzlü hale gelen bina bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece davalı ... Hazinesi hakkındaki davanın husumetten, ... aleyhine açılan davanın ise 30 günlük hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyada bulunan delil ve belgelere göre; davaya konu 12250 m² yüzölçümlü 393 parselin 1125 m²"lik bölümünün 1986 yılında davalı ... tarafından kamulaştırıldığı ve ifrazen 1606 parsel olarak tescil gördüğü, kamulaştırma işlemleri sırasında davacı tarafından 1987 yılında davalı idareye hitaben yazılan yazıda kamulaştırmaya konu bölüm üzerinde bulunan tek katlı yapının da bedelinin istendiği, idarece bu husus dikkate alınarak arsa ve bina için kıymet takdir edildiği, kamulaştırma evraklarının 18.12.1987 yılında davacıya bizzat tebliğ edildiği, açılan bedel arttırım davası sonucunda takdir edilen bedelin arttırılmasına karar verildiği ve bina bedelinin de ödendiği anlaşılmıştır.
    Kamulaştırma sırasında bedeli ödenen tek katlı yığma bina yerine daha sonradan yapılan üç katlı betonarme bina ve eklentisinin kamulaştırılan bölüme tecavüzlü olduğu, ancak davalı idarece binanın davacı tarafından kullanımının engellenmediği anlaşılmaktadır. İmar Kanununun 18/9-10 maddeleri uyarınca halen maliki tarafından kullanılmakta olan binanın bedelinin tahsili davasının bu nedenle reddi gerekirken, yazılı şekilde reddi, sonucu itibariyle doğrudur.
    Bu nedenle; davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.