Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4083
Karar No: 2013/10104

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/4083 Esas 2013/10104 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek adlarına tescilini istemişlerdir. Mahkeme, kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap koşullarının davacılar yararına gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, husumetin Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi ile birlikte taşınmaz köy sınırları içinde ise köy tüzel kişiliğine, belediye sınırları içinde ise ilgili belediye başkanlığına yöneltilmesi gerektiği ve husumetin D.S.İ.’ye de yöneltilmesi gerektiği belirtmiştir. Mahkemenin yargıtay bozma kararına uyarak yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne dair verilen karar Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olması ve senetsizden iktisap edilebilecek taşınmaz sınırının sulu tarım arazisinde 40 dönümü geçemeyeceği şeklindeki temyiz itirazının yerinde olduğu belirtilerek hüküm bozulmuştur. Mahkeme, mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2013/4083 E.  ,  2013/10104 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri ...Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescilini istemişlerdir.
    Mahkemece, kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap koşullarının davacılar yararına gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve ... Mevkiinde kain fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 21.04.2008 tarihli raporda (A) harfi ile işaretli 80000 m²"lik taşınmazın davacılar adına verâset ilâmında belirlenen hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmiş; davalılar Hazine vekili ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.07.2011 tarih ve 2011/4548-8640 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece davanın kabulü yolunda hüküm kurulmuş ise de, açılan dava, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın tapu siciline kaydı amacıyla açılan tescil davası olduğuna göre, bu tür davalarda husumetin Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi ile birlikte taşınmaz köy sınırları içinde ise köy tüzel kişiliğine, belediye sınırları içinde ise ilgili belediye başkanlığına yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda ise; yörede yapılan kadastro çalışmalarında tescil harici bırakılan taşınmazın üzerinde ...Drenaj Kanalı bulunduğu ziraat bilirkişisi raporundan anlaşılmasına göre husumetin Hazine, Orman Yönetimi ve Köy Tüzel Kişilerinin yanında DSİ"ye de yöneltilmesi gerekmektedir. Taraf teşkili davanın görülebilme koşuludur. Açıklanan nedenle, husumetin D.S.İ."ye yaygınlaştırılması gerekirken, bu yön gözden kaçırılarak uyuşmazlığın esasına girilerek çözümü yoluna gidilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir.
    Mahkemece yargıtay bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne dair verilen karar, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 23.09.1969 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    Mahkemece, davacılar yararına zamanaşımı ile iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Davalı Hazinenin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu ve senetsizden iktisap edilebilecek taşınmaz sınırının sulu tarım arazisinde 40 dönümü geçemeyeceği şeklindeki temyiz itirazı yerindedir. Mahkemece davacılar açısından
    araştırma yapmakla yetinilerek murisleri adına yöntemince senetsizden kazanma araştırması yapılmamıştır. Davacılar dava konusu taşınmazın 1986 yılına kadar murisleri onun ölümü ile de kendileri tarafından zilyet edildiğini ileri sürdüklerine göre, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen ikinci fıkrası hükümlerine göre yapılacağı düşünülerek, mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak, gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 14/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.










    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi