
Esas No: 2018/5840
Karar No: 2020/4349
Karar Tarihi: 15.10.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/5840 Esas 2020/4349 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek, Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan mesaha tashihi davasında Hazine’nin taraf olmaması nedeniye verilen hükmün Hazineyi bağlamayacağı, keşfen elde edilen teknik bilirkişi raporlarında taşınmazın vasıf ve niteliğinin dere yatağı ve aktif dere olduğunun bildirildiği, tapu kaydının Anayasanın 35. maddesi ile Türk Medeni Kanunu"nun 683. maddesinde öngörülen mülkiyete ilişkin bir belge olduğu ve iptal edilmedikçe bahşettiği mülkiyet hakkının korunacağının tartışmasız olduğu, ayrıca tapu kaydının kapsamı itibariyle sağladığı mülkiyet hakkına ilişkin belge Türk Medeni Kanununun 1025. maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğini taşımadığı sürece varlığını koruyup ve değer verilmesi gerekli belge niteliğini taşıdığı, mesaha tashihi (Tezyidi) davası sonunda belirlenen yüzölçümü arzın tabii maliki Hazineyi bağlamayacağına göre, kayıtların ilk miktarı olan 6433 metrekare ve 14704 metrekare olarak geçerliliklerini koruyacağı gözetilerek, bu miktarlar üzerinden 3402 sayılı kadastro Yasası"nın 20. maddesi hükmü uyarınca sabit sınırlar esas alınarak belirlenecek bölümlerin kayıt malikleri adına tesciline, miktar fazlalıklarının Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesi koşullarının gerçekleşmediği gözetilerek fazlaya ilişkin isteklerin reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 07.05.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (B) ve (E) harfleri ile gösterilen bölümlerin davacılar Refika Gülveren ve arkadaşları adına hüküm yerinde gösterilen paylar ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. 4721 sayılı TMK"nın 713/3. maddesi gereğince, tescil davalarında Hazinenin yanında ilgili kamu tüzel kişiliklerine de husumet yöneltilmesi zorunludur. Yasal hasım konumundaki kamu tüzel kişileri davaya dahil edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması hukuken mümkün değildir. Somut olayda dava, Hazine ve ... hasım gösterilerek açılmış olup, Yargıtay bozma ilamından sonra, ancak karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ...Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın da davada taraf olması gerektiği Mahkemece gözden kaçırılmış olduğundan taraf teşkilinin tamamlandığından söz edilemez. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmadığı gibi tescil davalarında TMK"nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince, keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre yapılması gerekli olan yerel ve gazete ilanları da yöntemine uygun bir biçimde yapılmamıştır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, davasını yasal hasım konumundaki ...Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na da yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde, Büyükşehir Belediyesi"nin de savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra ve tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm deliller birlikte değerlendirilerek TMK"nın 713/4 ve 5. maddeleri uyarınca yasal ilanlar da yaptırılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan ve yasal ilanlar yapılmadan yazılı olduğu şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2020 gününde oy birliği ile karar verildi.
.