Esas No: 2020/8932
Karar No: 2021/4781
Karar Tarihi: 31.03.2021
Danıştay 6. Daire 2020/8932 Esas 2021/4781 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/8932
Karar No : 2021/4781
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Odaları Birliği (…)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : … Yapı ve Turizm A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Muğla İli, Bodrum İlçesi, ... Mahallesi, ... Mevkii, … ada … parsel ile … ada …, … ve … parsel sayılı taşınmazlar üzerinde … Tatil Köyü ve Turistik Tesisleri Anonim Şirketi tarafından yapılması plânlanan "Turizm Konaklama Tesisi Revizyonu ve Toplu Konut Projesi" ile ilgili olarak, Muğla Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nce verilen … tarih ve E…. sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir" kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; davacının Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olduğu ve yapılması planlanan projenin uygulanacağı mahalde ikamet etmediği hususları da göz önüne alınmak suretiyle dava konusu işlemin 30/01/2020 tarihinde Bakanlık internet sitesinde ilan edildiği, dava dilekçesinden davacının dava konusu işlemden ilan yoluyla haberdar olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar internet sitesinde yer alan ilanda dava konusu işleme ilişkin bilgi yer almadığı iddia edilmekteyse de ilanda projenin nereye ilişkin olduğu, Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir kararı verilmiş olduğu, projenin kim tarafından yapılacağı ve proje adının da ilanda yer aldığı dikkate alındığında, dava konusu işlemin 30/01/2020 tarihinde davacı tarafından öğrenildiğinin kabulü gerekmekte olup, 30/01/2020 tarihinden itibaren (30 gün içerisinde) en geç 02/03/2020 tarihine kadar bu davanın açılması gerekmekteyken bu tarih geçirildikten sonra 27/03/2020 tarihinde açılan davanın esasının süre aşımı nedeniyle incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin, usulüne uygun biçimde duyurulmayan (tebliğ, ilan, askı vb.), eksik ve tamamlanmamış bir idari işlem olduğu, bu haliyle dava açma süresinin başlamış sayılamayacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : 1. Davalı idare tarafından; savunma verilmemiştir.
2. Davalı yanında müdahil tarafından; Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının Dairemiz kararında belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Muğla İli, Bodrum İlçesi, ... Mahallesi, ... Mevkii, … ada … parsel ile … ada …, … ve … parsel sayılı taşınmazlar üzerinde … Tatil Köyü ve Turistik Tesisleri Anonim Şirketi tarafından yapılması plânlanan "Turizm Konaklama Tesisi Revizyonu ve Toplu Konut Projesi" ile ilgili olarak, Muğla Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nce, 24/01/2020 tarih ve E.202037 sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir" kararı verilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın "Yargı Yolu" başlıklı 125. maddesinde; "... idari işlemlere karşı açılacak davalarda süre yazılı bildirim tarihinden başlar." hükmü yer almış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Sürelerle İlgili Genel Esaslar" başlıklı 8. maddesinde; "... süreler tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar." aynı Kanunun "Dava Açma Süresi" başlıklı 7. maddesinin ilk fıkrasında; "Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür" hükmüne yer verilmiş, ivedi yargılama usulü başlıklı 20/A maddesinin 2. fıkrasında ise, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu hüküm altına alınmıştır.
25/11/2014 günlü, 29186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gereklidir veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı" başlıklı 17. maddesinin 2. fıkrasında; Bakanlığın, proje hakkında "ÇED Gereklidir" veya "ÇED Gerekli Değildir" kararını beş (5) iş günü içinde vereceği ve bu kararı; Valiliğe, proje sahibine ve Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara bildireceği, proje için verilen "ÇED Gereklidir" veya "ÇED Gerekli Değildir" kararının, Valilik tarafından askıda ilan ve internet aracılığıyla halka duyurulacağı hükmüne yer verilmiş, aynı Yönetmeliğin Tanımlar başlıklı 4. maddesinin (y) bendinde ise; askıda ilan, gerçekleştirilmesi planlanan projenin ÇED süreci hakkında, projeden etkilenecek veya etkilenmesi muhtemel halkın yaşadığı yer/yerlerde, valilik, kaymakamlık ve muhtarlık binasında veya köy odasında bulunan askı ilan yerlerinde yapılan yazılı duyuru olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda aktarılan hükümler ve olay birlikte değerlendirildiğinde; idari işlemin usulüne uygun tebliği ve bütün unsurlarıyla ilgililer tarafından öğrenilmesi; ilgililerin dava açma haklarını kullanmalarını ve açılan davanın da gereği gibi yargı mercileri önüne getirilebilmesini doğrudan etkiler. Bu anlamda tebligat yargılama sürecinin başlangıcıdır ve tebliğ işlemi, yazılı tebligat, yayın veya ilan şeklinde olabilir. Dava konusu işlemin niteliği gereği belli bir bölgeyi ilgilendirmesi nedeniyle, tüm ilgililerine ayrı ayrı bildirilmesi mümkün olmadığından, ilgililerin etkin ve yeterli bir şekilde dava konusu işlemden haberdar olması amaçlanarak, Yönetmelikteki düzenlemeye göre, askıda ilan ve internet aracılığıyla halka duyurulması öngörülmüştür. İlan yolu ile tebliğlerde dava açma süresi ise son ilan tarihini izleyen günden itibaren başlamaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; dava konusu işlemin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından elektronik ortamda 30/01/2020 tarihinden itibaren ilan edilmeye başlandığı ve ilanın halen internet sitesinde yer aldığı; Muğla Valiliği tarafından ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ilan panosunda 31/01/2020 tarihinden itibaren 10 gün süreyle ilan edildiği; temyize konu Mahkeme kararında, davacının Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olduğu, dava konusu proje alanında ikamet etmesinin söz konusu olmadığı ve dava dilekçesinden, işlemin ilan yoluyla öğrenildiğinin anlaşıldığı belirtilerek, bakılmakta olan davanın, dava konusu işlemin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından internet sitesinde ilan edildiği 30/01/2020 tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ve en geç 02/03/2020 tarihinde açılması gerekmekteyken, 27/03/2020 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta, yukarıda da belirtildiği üzere dava konusu işlemin ilan yolu ile tebliğ edildiği, ancak gerek Bakanlık tarafından elektronik ortamda yapılan ilanın "süresiz" olarak yapıldığı, bu durumun ise ilgililerini sürekli dava açılma tehdidine maruz bıraktığı, Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği üzere, idari işlemlerin belirli bir süre sınırlaması olmaksızın, süreklilik arz edecek şekilde veya makul olmayacak ölçüde uzun bir süre dava konusu edilebilme olasılığının bulunmasının, kamu hizmetlerinin işleyişini aksatacağı ve idarede bulunması gereken istikrarı bozacağı, dolayısıyla, hukuki güvenlik ve idari istikrarın sağlanabilmesi amacıyla dava açma sürelerinin, idarenin işlem ve eylemlerinin özelliklerine göre belli bir süre ile sınırlandırılabileceği, ayrıca süresiz/sınırsız dava açma tehdidinden ötürü, idareye güven ilkesi doğrultusunda alınan izinlere ve ruhsatlara dayanılarak yüksek maliyetlere katlanılmak suretiyle gerçekleştirilen yatırımlar nedeniyle maddi ve manevi zararların ortaya çıkabileceği, bu zararların tazmin edilebilmesi için adli ve idari davalar açılarak bozulan hukuk düzeninin yeniden oluşturulması yoluna gidileceği, bunun da hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacağı, idari istikrar ve hukuki güvenlik ilkelerinin ihlal edileceği açıktır.
Bu nedenlerle; niteliği gereği yargılamanın geciktirilmeden sonuçlandırılması hedeflenen 2577 sayılı Kanunun 20/A maddesinde düzenlenen ivedi yargılamaya tabi bu tür uyuşmazlıklarda, ilan yolu ile yapılan tebliğlerde, ilanın süresiz olması halinde, muhatapların her an dava tehdidi altında bulunmasının, idari istikrar ve hukuki güvenlik ilkelerinin ihlaline yol açabileceği ve kamu hizmetlerinin aksamasına neden olabileceği dikkate alındığında, açılacak davalar için bir süre sınırlaması getirilmesinde kamu yararı bulunduğu, ivedi yargılama düzenlemesine de uygun olarak, ilan yolu ile yapılan tebliğlerde ilanın süresiz olması halinde, ilan süresinin 30 gün olarak belirlenmesinin kamu hizmetlerinin aksatılmadan yürütülebilmesi ve muhatabın haklarını kullanmasını sağlayacak yeterli ve makul bir süre olduğu, bu nedenle davanın süresinde açılıp açılmadığının, bu süreye göre belirlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlıkta, dava konusu işlemin Bakanlık resmi internet sitesinde 30/01/2020 tarihinde ilan edildiği, ilanın süresiz şekilde yapılması nedeniyle yukarıda yer verilen hususlar dikkate alınarak belirlenen 30 günlük ilan süresinin 29/02/2020 tarihinde sona erdiği ve davanın bu tarihten itibaren 30 günlük dava açma süresi içinde, 27/03/2020 tarihinde açıldığı anlaşıldığından, İdare Mahkemesince, davanın esasının incelenmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin temyize konu .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 31/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.