(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/5050 E. , 2013/10096 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde gereğince yapılan kadastro sırasında... Köyü, 134 ada 2 ve 4, 135 ada 1 parsel sayılı sırasıyla 7000,90 m², 4695,12 m² ve 2374,22 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, tarla niteliği ile belgesizden ..."ün kullanımında olduğu beyanlar hanesine yazılarak Hazine adına tespit edilmiştir .
Davacı ...; taşınmazları, adına tesbit edilen 134 ada 3 sayılı parselle bir bütün halinde kullandığını, kendisine ait olduğunu iddia ederek, Hazine adına yapılan tespitin iptali ile taşınmazların kendi adına tescili istemi ile dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu 134 ada 2 ve 4, 135 ada 1 sayılı parsellerin tesbitinin iptali ile davacı ... adına tesciline, 134 ada 3 sayılı parsel hakkında açılan davanın hukukî yarar yokluğundan reddine, davalı ... İdaresi aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, karar verilmiş, hükmün davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18.07.2006 tarih ve 2012/3991 E. - 2012/12914 K. sayılı kararı ile hükmün kısmen onanmasına kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan kararda özetle; “Davalı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazları bakımından; davacı ... tarafından açılan davada davalı olarak gösterilen Orman Yönetimi adına bir tesbit olmadığı gibi, bu parsellere ilişkin bir davası ya da usûlünce davaya katılımı da bulunmamaktadır. Bu nedenle; mahkemece, Orman Yönetimi aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından ve davada taraf olmayanın da hükmü temyiz edemeyeceği usûl hükümlerinden olduğundan, Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddine,
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına bakımından; incelenen dosya kapsamına göre, dava konusu 134 ada 2 ve 4, 135 ada 1 parsel sayılı taşınmazların 18.07.2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2/B"lik alanda kaldığı ve orman kadastrosu ve 2/B"ye itiraz için 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesinde öngörülen sürelerin de geçtiği, 6831 sayılı Kanunun değişik 2. ve 2/B madde uygulaması sonucu nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların, 19/04/2012 tarihli ve 6292 sayılı Kanunun 3/1-b maddesi gereğince, Maliye Bakanlığının tasarrufuna geçeceği; 27.01.2009 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5831 sayılı Kanunun 5. maddesiyle, 6831 sayılı Kanuna eklenen Ek-10. maddesi uyarınca, Orman Kanununun 20.06.1973 tarih ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi, 23.09.1983 tarihli 2896 ve 05.06.1986 tarihli 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2. madde 1. fıkra (B) bendi uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceği ve kullanım kadastrosunda malik hanesinin kesin olduğu, ancak, kullanıcı hanesinin dava konusu olabileceği
anlaşıldığından, mülkiyete yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.” denilmiştir. Mahkemece, Yargıtay bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu dava konusu 134 ada ve 4 parsel ile 135 ada 1 parsel nolu taşınmazların mülkiyetine yönelik davanın reddine ve bu taşınmazların tesbit gibi tesciline, 134 ada 3 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak tespit gibi davacı adına tesciline karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmakla, bu taşınmaz yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçisindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 18.07.2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.